Konya'da çarpıtılan tiyatro sahnesine tepki: İmam Hatipleri karalamak tümüyle hazımsızlıktır

TİMAV Başkanı Bayrakcı, Konya’daki bir İmam Hatip Lisesinde yapılan tiyatro etkinliğine yönelik asılsız haberlere tepki gösterdi.

Konya'da çarpıtılan tiyatro sahnesine tepki: İmam Hatipleri karalamak tümüyle hazımsızlıktır

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Dr. Sami Bayrakcı, Konya’daki bir İmam Hatip Lisesi’nde, Arapça günü münasebetiyle öğrenciler tarafından yazılan ve sahneye konulan bir tiyatro oyununa yönelik bazı basın yayın organlarında yer alan çarpıtma, yalan, suizan ve hayali bir senaryoya dayalı haberlere ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Bayrakcı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Suriye’deki SMO’nun başarısını hazmedemeyen bir grup sözde gazetecinin bir İmam Hatip Lisemizdeki müsamereden medet umar hale geldiği görülmektedir. Gazetecilikteki en temel şartlardan birisi haberi kaynağından araştırmak olması gerekirken, sadece bir görüntü üzerinden tüm imam Hatip camiasına, ÇEDES faaliyetlerine, Gazze ve Suriye hassasiyetine kin kusmayı gazetecilik sanan bazı kesimler yalan, asılsız ve karalayıcı bir kampanya ile algı oluşturma derdine düştüler.

Okulumuzda yapılan etkinliğin söz konusu haberlerde iddia edildiği gibi IŞİD kıyafeti, selefi, cihatçı vb. konulu bir müsamere ile yakından uzaktan ilgisi yoktur. Sözcük aralarında algı oluşturmaya yönelik ifadeler kullanarak sayısız başarılara imza atmış güzide bir eğitim yuvasını karalamaya çalışmak olsa olsa İmam Hatip hazımsızlığıdır.

Meselenin hakikati şudur: Okulumuzda öğrenciler arasında Arapça metin yazma ve canlandırma yarışması düzenlenmiştir. Yarışmaya katılan bir tiyatronun konusu da 61 yıllık zalim Baas rejimi ve Esed zulmü altında kalan Suriye’nin Milli Suriye Ordusu eliyle özgürlüğe kavuşmasını konu almaktadır. Tiyatronun içeriği tam da İmam Hatip Lisesi öğrencilerimizden beklendiği üzere devletimizin milli duruşuna uygun olarak, Özgür Suriye ordusunun Esed rejimini ortadan kaldırması, çocuk ve kadınlara yönelik zulmün bitirilmesini konu almaktadır.

turkiye-imam-hatipliler-vakfi-timav-genel-baskani-dr-sami-bayrakci.jpg

Arapça Günü Münasebetiyle Yapılan Bir Etkinlik

Tiyatro tamamen öğrencilerin kendi yazdığı ve oynadığı spontane bir tiyatrodur. Okul tarafından seçilmiş, özellikle çalışılmış, çalıştırılmış bir etkinlik değildir. Kaldı ki tiyatronun sakıncalı bir içeriği de yoktur. Tiyatro öğrencilerin kendi hayal ürünü olup tamamen öğrenciler tarafından yazılan, senaryolaştırılan bir kısa gösteridir.

Öğrencilerin Arapça konuşma ve metin oluşturma becerisini geliştirme amacı taşımaktadır. Öğrencilere kısa süre zarfında herhangi bir konuda tiyatro yazmaları ve temsil etmeleri istenmiştir. Öğrencilerimizden bir grup da güncel olaylardan etkilenerek bir tiyatro oyunu oluşturup amatörce sergilemişlerdir. Öğretmenlerin, idarenin yönlendirmesi ve telkini olmadan öğrencilerin kendi gönül dünyalarına yansıyan şekliyle oluşturdukları bir tiyatrodur

Okulu tanıyan birçok velimiz ile görüşmelerimizde şu yorumları yapmışlardır: “Arapça günü münasebetiyle okulumuzda bir etkinlik yapılmıştır. Okulun Arapça hazırlık sınıflı proje okulu olmasından dolayı Arapça bir etkinlik yapılması da yadırganmayacak bir olgudur.

Daha önce de birçok tiyatro ve müsamerelerde Kurtuluş savaşı, Çanakkale savaşı gibi farklı tarihi olaylar canlandırılmış ve oyuncak silah sahnede kullanılmıştır. Gündemde olan ve kardeş ülkenin zulümden kurtuluşunu canlandıran bir görüntü ancak bu başarıyı hazmedemeyen kişileri rahatsız eder.

Bu konuda okuldan veya Milli Eğitim’den hiçbir bilgi almadan yapılan haber ve yorumların habercilik ile zerre alakası yoktur.”

Tiyatro boyunca hiçbir askeri veya özel grubu temsil eden üniforma kullanılmamıştır. Ayrıca servis edilen haber sonrası “öldürülenler alevi mi, Kürt mü?” gibi bir soru ile büyük bir hezeyana da imza atılmıştır. Bu durum, tamamen öğrenci faaliyeti olan bir çalışmada basit bir amatör video üzerinden halkımızı etnik köken ve dini inanışları bakımından ayrıştırmak ve binlerce yıldır birlikte yaşayan bu halkı birbirine karşı kin ve nefret açısından körüklemek anlamı taşımaktadır. Alenen bir okulu ve öğrencileri hedef gösteren, satır aralarında kişileri din ve etnik köken üzerinden ayrıştırmaya çalışan bu ifadelerin de hukuki bir karşılığı olduğunu düşünüyoruz.

Suizan ve İftiraya Dayalı Yalan Bir Haberdir

Veli ve mezunlarımız araştırmacı gazetecilik ve hakikat ile zerre alakası olmadığı anlaşılan hasmane bir kalemle ele alınan haberin gerçekle alakası olmadığını açıkça ifade etmişlerdir. Sadece görsellerden hareket ederek suizan ile tamamen çarpıtılarak, tiyatroda olmayan sahne ve görüntülerin olduğu iftirasını da atarak yalan haber yapılmıştır.

Bazı velilerimiz de ulusal ve uluslararası pek çok başarıya imza atan okulumuz hakkındaki bu iftira ve yalan haberden ziyadesiyle rahatsız olduklarını dile getirerek “Ülkemizin menfaatlerine de uygun olan ve Suriye Milli Ordusu tarafından kazanılan, YPG PKK gibi terör örgütlerini rahatsız eden bu başarı belli ki birilerini de rahatsız etmiştir. Okuldaki bir etkinlik üzerinden İmam Hatip düşmanlığı, ÇEDES etkinlikleri, MEB’nın maarif modeline saldırı yapılması da manidardır.” yorumunda bulunmuşlardır. Bizzat etkinliğe katılan velilerimiz haberde söz konusu edildiği gibi tiyatronun IŞİD ve DAEŞ ile yakından uzaktan alakası olmadığını ifade etmektedirler. Tiyatronun hiçbir yerinde IŞİD kıyafetine benzer tek bir kostüm kullanılmamıştır.

Son dönemde Milli Eğitim Bakanımızın laiklik, yılbaşı kutlamaları gibi açıklamalarından ve milli manevi değerleri önceleyen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nden rahatsız olan çevrelerin saldırıları, milletimizin kadim tarihinden aldığı güçle yeni bir yüzyıl inşa etme yürüyüşünü durduramayacaktır.

Bu milletin bağrından çıkmış, milli ve yerli eğitim kurumlarımız olan İmam Hatip okullarımızı bu şekilde algı operasyonları ile kamuoyunun gözünde küçük düşürmek için yapılan her türlü saldırı ancak bu okullarımıza olan ilgi ve alakayı artıracaktır. İmam Hatip Liselerimizin akademik, ilmi, sosyal, kültürel alanlardaki başarılarını hazmedemeyen bu çevrelerin kin ve nefret dolu bir bakış açısıyla yalan ve iftira eksenli yaptıkları bu haberlerin hukuki açıdan da takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.”

Kaynak:HABER MERKEZİ