Konya oturak aleminin filmi Konya’daki bu evde çekilmişti
1987 Yılında Türkan Şoray’ın başrolünde oynadığı Gramofon Avrat adlı Türk sinemasının çekildiği Yıldız Köşkü, Meram Belediyesi tarafından restore edildi. Köşkün yeniden Türk sinemasına hizmet etmesi bekleniyor
Konya’da bir zamanlar Türkan Şoray’ın başrolde oynadığı filmin çekimlerinin yapıldığı evin son hali görenleri hayretlere düşürüyor.
Konya’da bir zamanlar oturak âlemi denen eğlenceler yapılırdı.
Sabahattin Ali’nin aynı isimli hikâyesinden esinlenilerek senaryolaştırılan, Yönetmenliğini Yusuf Kurşenli’nin yaptığı ve Türkân Şoray’ın başrolünü oynadığı 1987 model bir film olan Gramofon Avrat filmi bu temayı işler. Senaryosunu Ayşe Şasa yazmış. Olaylar Meram Bağlarında geçer. Konuya ilham veren kişinin (türkan şoray’ın canlandırdığı) de gerçek olduğu iddia edilir.. Sabriye abla ya da yaşamış Sabriye lakaplarıyla bilinen kadının canlandırıldığı söylenir. 1930’ lu yılların Konya’sında oturak alemlerinin ünlü göbek dansçısı Cemile büyük kente gitme düşleri kurmaktadır. Arabasına bindiği faytoncu Murat ona aşık olur ve bir gün onun yüzünden cinayet işler.
Fakat rahmetli Safa Odabaşı Konya imjına kasten zarar veren bu uygulama hakkında bir gazeteye şunları söylemiş:
“Oturak Alemi’nin kulaktan dolma bilgilerle abartılarak anlatıldığını, Konya’nın da böylece yanlış tanındığını söyleyen Odabaşı, ‘‘Oysa, her şeyin olduğu gibi oturak aleminin de kuralları vardı. Alemde yanlış yapanın kulağını keserlerdi. Bu nedenle yörede ‘Eski kulağı kesik’ deyimi bu alemlerde yaşanan olaylardan gelmekte’’ dedi. Konya’da 50-60 yıl öncesine kadar sürdürülen oturak alemlerinin artık eski özelliğinin kalmadığına dikkati çeken Odabaşı, günümüzde nadir de olsa yapılanları ise ‘dejenere olmuş eğlence’ olarak nitelendirdi.”
Anadolu'nun tam orta yerinde, Konya'da geçen hikaye danslı sözlü alemlerin dansçılarından Cemile'nin dramına odaklanır. Cemile hayattaki tek arkadaşıyla birlikte yaşamakta, kısa süre içerisinde bu ortamlardan kurtulmak için para biriktirmeye çalışmaktadır. Kendisine aşık olan ve onu bu alemlerle tanıştıran faytoncu Murat, kıskanç ve belalı bir adamdır. Cemile'ye çevredeki herkes aşıktır ve tüccar Ali de bunlardan biridir. Faytoncu Murat kıskançlık yüzünden Cemile'nin aşıklarından birini vurarak hapishaneye düşer. Cemile artık tüccar Ali'ye sığınmak zorundadır. Burada yeni bir hayata başlayan kadın sık sık Murat'ın ziyaretine gider. Ancak kıskançlık sırası Ali'dedir ve Ali, kadını talihsiz bir sona sürükleyecektir.
