Kimden yana tarafsınız?

“Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.”

İstiklal şairi merhum Mehmet Akif, tek cümle ile konuyu özetlemiş.

Ne güzeldir;

Haktan yana taraf olmak ve milletin istiklal mücadelesi için savaş verenlerin yanında yer almak.

İstiklal mücadelesi, hakkı bilen, hak için mücadele eden ve milletin onurunu her şeyin üzerinde tutan büyüklerimizin fedakârlıkları, gayretleri ve azimleri ile kazanıldı.

Bu mücadelede, sayısız bedeller ödendi. Hak inancı için kelle koltukta gezenler sayesinde bugünlere gelinebildi.

Korkusuzca, cesurca ve kararlı bir şekilde hakkı bağıran ecdadımızın fikriyatı ile hak ve millet ruhu birleşti.

Birlik ve beraberlik böyle sağlandı.

O zamanlarda, içeride ve dışarıda sayısız haine karşı saflar sıklaştırılırken, maalesef dost kılığına girmiş düşmanların sırtımızdan vurduğu hançer ise, en çok yarayı açtı.

Ama yılmak, yıkılmak ve mücadeleden vazgeçmek, hak için yola çıkmışlara göre değildi. Yolda daim bir şekilde ilerlendi. Kayıplar oldu, hüzünler yaşandı hatta bazen içlerine umutsuzluk bile çöktü fakat ruhlarını birleştiren hak inancı, zafere ulaşmada temel yol oldu.

Şükür ki bu ülkede her zaman ve her devirde hakkı bilen kişiler çıkıyor.

Günümüzde de büyük bir mücadele veriliyor.

“Zamanımızda sapla saman birbirine karıştı.” denilse de aslında kimin ne olduğu ve kim olduğu biliniyor. Tarih, tekerrür ediyor. Ecdadın karşısında duran ve milletini-vatanını 3 kuruş menfaatine satanlar, yine “hak” diye bağıran iyi insanların karşısında duruyor. Kimi sinsi bir şekilde kendini gizliyor kimi de açıktan ne olduğunu ifade ediyor.

Milletçe bize düşen en büyük görev ise, hakkı savunanlardan yana taraf olmak olarak görülüyor.

Ülkesi ve milleti için gece gündüz demeden çalışan insanlardan yana taraf olmayacağız da kimde yana taraf olacağız?

FETÖ’den yana mı taraf olalım?

Masonlardan yana mı taraf olalım?

PKK’dan yana mı taraf olalım?

Hakkı bilmeyenlerin mi yanında yer alalım?

Yabancı ülke hayranı manda zihniyetini savunanların mı sözlerini dinleyelim?

Allah’a şükür safımız da belli, yolumuz da…

Bugüne kadar, hakkı bildik ve hakkı söyledik.

Dinimiz için, vatanımız için, milletimiz için hakkı haykırmaya devam edeceğiz.

Birçok çatlak seslere aldırmadan, yolumuzdan ayrılmayacağız.

Yani diyoruz ki: “Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.