Kapıkule’de tır sürücülerinin "dozvola" tepkisi: “Türkiye’nin ihracatı baltalanıyor”
Kapıkule Sınır Kapısı'nda bir araya gelen tır sürücüleri, Avrupa ülkelerine ihraç yüklerinin teslimatında geçiş güzergahlarında kilit konumda bulunan Polonya, Çekya ve Avusturya'nın "dozvola belgesi" vermediğinden dolayı sefer yapamadıklarını söyledi.
Avrupa ve diğer ülkelere taşıdıkları ürünleri götüren yüzlerce tır, ikili karayolu taşımacılığı işlemlerinde ülkeler arasında yapılan kota anlaşmalarında taşıtların geçebilmesi için istenilen ve ihtiyaç duyulan "dozvola belgesi" olmadığından dolayı fabrikalardan yük alamıyorlar. Türkiye'den Avrupa ülkelerine geçmek için kilit konumda bulunan Polonya, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti'nin dozvola belgesi vermediğinden dolayı yüzlerce tır otoparklarda duruyor, sürücüleri ise evde oturmak zorunda kalıyor. Ayrıca şoförler, Bulgaristan'da laboratuvar sıkıntısı yaşadıklarından dolayı yükledikleri ürünlerinden alınan numunelerin gümrük dışında başkent Sofya'ya götürülerek doktor incelemesinin çok uzun sürdüğünü, yaklaşık 2 gün beklemek zorunda kaldıklarını ifade ediyorlar.
Edirne'de Kapıkule Sınır Kapısı'nda bir araya gelen tır sürücüleri, Polonya Çekya ve Avusturya'nın dozvola sorunu için çözüm beklediklerini ve Bulgaristan'daki ürün analizinin çok geç sonuçlandığından yükledikleri meyvelerin çürüme tehlikesi yaşadığını belirtti.
"Ürünler depolarımızda fabrikalarda ve iç gümrüklerde bekliyor"
Transport Dünyası Uluslararası Şoförleri Derneği Başkanı Hakan Yücel, Polonya ülkesinin dozvola belgesinin süresi bitiğinden dolayı yük alamadıklarını ifade ederek, "İhracatımız hakikaten geçiş belgelerinden dolayı her sene olduğu gibi bu sene de yine geçiş belgelerinden olan dozvola dediğimiz belgeler bitmiş durumda ve bu durum daha önce her sene sonunda olduğu gibi bu sene Polonya'da ilave olarak eklendi. Fabrika ürünlerini üretmiş satacak ama bunu bir nakliyesi var. Bu nakliye sürecinde fabrikada ürün var depolarda bekliyor, tır var taşıma sektöründe ağır vasıta tırlarımız var tırlar garajlarda bekliyor. Dozvola olmadığından dolayı ne yükleyebiliyoruz ne de gidebiliyoruz. Şoförler, firmalar, fabrikalar yani kısacası ihracatımız baltalanıyor. Fabrikalar üretimi yaptı ama göndereceği araç yok yani yüzde 50 oranında bizim ihracatımız durdu. Polonya, Çekya ve Avusturya'ya transit dozvola yok. Polonya bizim için kilit bir ülke konumunda. Çünkü Polonya'dan geçiş güzergahları Çekya dozvolası olmadığı için Polonya tercih ediliyor. Almanya'ya giden araçlar, Danimarka'ya giden araçlar, İsveç'e giden araçlar ve Norveç'e giden araçlar, doğu tarafında ise İskandinav, Finlandiya, Litvanya, Letonya, Estonya ve keza Belarus ülkeleri buralara gidiş geliş sağlayabilmesi için Polonya üzerinden geçiş transit belgesi olması gerekiyor. Bulgaristan'da her araç için 90 euro veriyoruz. Şoförlerimiz mağdur ve evinde bekliyor. Lojistik araçlarımız garajlarda bekliyor, firmalarımız ise durdu. Yüzde 50'lik potansiyele kadar ihracatımız düşürüldü. Türkiye olarak araçlarımız bütün ülkelerin araçlarına çok çok daha yeni ve moderndir. Bu araçları alıyoruz ama borçlarını ödeyecek durumlarımız dahi kalmadı. Evimize götürebileceğimiz ekmeğimizi aşımızı bu tekerlekleri döndürerek götüreceğimiz için kesin mağduriyeti yaşıyoruz. Ürünler depolarımızda fabrikalarda ve iç gümrüklerde bekliyor. Şoförlerimiz de araçlarımızda bekliyor, götüreceğimiz ülkelere geçiş yapacağımız belgelerimiz olmadığı için kesinlikle beklemek zorunda kalıyoruz" dedi.
"Bulgaristan'da saatlerce analiz sonucu bekliyoruz"
Gümrüklerde günlerce beklemek zorunda kaldıklarını belirten Erdal Ayyıldız da, "Finike'den nar, Nazilli'den kestane, Bursa'dan da incir ve armut yükledim. Buraya sabah 8'de geldim, frigo araç olmama rağmen gümrükte geç saatte kadar bekliyoruz. Yani daha dozvola bile sahasına giremedim. Aracımda aşağı yukarı yaklaşık 12 palet nar var ve iki paket de incir var. Kapıkule'den sonra da Bulgar'da ürün analizi var. Analiz sonucu bekliyoruz, dozvola belgesi için sırada bekliyoruz. İşlemler çok uzun sürüyor. Bulgar tescilini geçtikten sonra bir de doktor bekliyorsun. Analiz belgelerim burada yanımda bulunuyor. Bulgaristan'daki parklarda 40 saat analiz bekleme süreci var. Buradaki insanlar maaşla çalışmıyorlar, sefer harcırah olarak çalışıyorlar. Sefer başına çalıştıkları için de bu kez de sefer atamıyorlar. Nakliye fiyatlarının yükselmesine rağmen şoför harcırahları aynı yerde kaldı. Ayrıca numune sonuçların gelmesi 35-40-45 saat sürüyor. Bizim Kapıkule'den Bulgar'a geçmemiz en az 3 gün sürüyor" şeklinde konuştu.
"Turşu yükledim, bozulabilir"
Tır sürücüsü Mustafa Mehmetoğlu ise İzmir'den turşu yüklediğini ve Romanya'ya götüreceğini ifade ederek, "Brandalı tır aracıma turşu yükledim. Arabamın koruyucu bir şeyi yok. Turşuların bozulmaması Allah'a kalmış artık. Kapıkule'den sonra Bulgaristan'da analiz bekleyeceğim" diye konuştu.
"Kilitlenip kaldık"
Uluslararası tır sürüsü Tuncay Aksakal, ihracat ürünleri için uluslararasına sevkiyatlarının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Önümüzde hep bir engel ülkelerden biri Çek Cumhuriyeti, diğeri Avusturya ve bir diğeri ise Polonya. Bu insanlar nereden nasıl nakliyesini yapacak, nasıl yüklediği ürünü götürecek. Onun için kilitlenip kaldık burada. Herhangi bir şekilde geçiş sağlayamıyoruz. Kaçak geçiş olduğunda da yüksek meblağlarda para cezasıyla cezalandırılıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Çok beklersem yüklediğim limonlar çürüyebilir"
Tarsus'tan aldığı limon yükünü Belarus'a götüreceğini söyleyen tır sürücüsü Mehmet Hatay da mecburen Polonya'dan geçmek zorunda olduğunu belirterek, "Şu anda Polonya transit dozvolası olmadığından dolayı burada beklemek zorunda kalıyorum. Ayrıca limon yüklediğimden dolayı burada ne kadar çok beklersem yüklediğim yükünde bozulma ihtimali o kadar yükseliyor. Dozvola olmadığından dolayı artık burada kaç gün bekleyeceğiz belli değil. Sıra bize artık ay başında mı gelir ay sonunda mı gelir hiçbir fikrimiz yok. Burada sıra bize gelene kadar mecburen bekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Halil İbrahim Hatay ise gittikleri adrese yetişene kadar teslimatın 10 günlük bir süreyi bulduğunu ve tırlardaki ürünlerin çürüme riski yaşadığını belirtti.