Kanuni Sultan Süleyman'ın 448 yıllık sırrı
Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zeki İbrahimgil, Trakya Üniversitesi, İslami İlimler Araştırma Vakfı ile İstanbul Üniversitesi İslam Araştırmaları Merkezi'nce Başbakanlık Tanıtma Fonu desteğiyle 'Osmanlı İlim, Düşünce ve Sanat Dünyasında Balkanlar' sempozyumuna katılmak için Edirne'ye geldi.
Sempozyumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mehmet Zeki İbrahimgil, Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının nereye gömüldüğü konusunda net bilgilere ulaştıklarını söyledi. Yaklaşık 1.5 yıldır Balkanlardaki Türk eserlerinin değerlendirilmesi konusunda bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Prof. Dr. İbrahimgil, şunları söyledi: "Balkanlardaki Türk eserlerinin değerlendirmesi üzerine bir çalışmamız var. Yaklaşık 1.5 yıldır Ankara'da Başbakanlık ve Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivindeki belgeler inceleniyor. Bunlar yapılırken, hiç beklemediğimiz bir şeyle karşılaştık. Belgelerin vakfiyeleri okunurken, Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının Zigetvar da defnedildiği yer olarak tespit ettik. Bunu Sokullu Paşa'nın vakfiyesinde belgelere dayanarak söyleyebiliriz. Macaristan'ın Zigetvar şehrindeki Kanuni Camisi'nin yanındaki hanikahta gömüldüğü tespit edildi. Ancak detaylı açıklama daha sonra üst resmi makamlardan gelecek. Sokullu Mehmet Paşa'nın vakfiyesiyle Selaniki tarihinde çok net olarak belirtiyor. Zigetvar kazı çalışması yapılacak ve ardından türbe haline geleceğini düşünüyorum" dedi.
İÇ ORGANLARIN AKEBİTİ BİLİNMİYORDU
Kanuni Sultan Süleyman 1526'da, yani tahta çıkışının henüz 6'ncı yılında Mohaç zaferiyle Macaristan kapılarını açarak Avrupa'da 'Muhteşem' diye anılmaya başlamış, 40 yıl sonra döndüğü bu ülkede Zigetvar kalesinin fethinden bir gün önce, 7 Eylül 1566'da hayata gözlerini yummuştu. Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa, Şehzade Selim gelip tahtı devralana kadar padişahın ölümünü vezirlerden bile gizledi. Kanuni'nin naaşı, İstanbul'a bozulmadan taşınabilmesi amacıyla tahnit edildi (mumyalandı). Bunun için kalbi ve iç organları çıkarıldı, misk ve amberle yıkanıp gömüldü. Rivayetlere rağmen iç organların kesin olarak nerede olduğu bir türlü ortaya çıkarılamamıştı.