Kampta buruk ama huzurlu ramazan

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınmalarının ardından Midyat Barınma Merkezine yerleştirilen Suriyeliler, ramazanı topraklarından ayrı ancak huzurlu ortamda geçirmenin buruk mutluluğunu yaşıyor.

Kampta buruk ama huzurlu ramazan

Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınmalarının ardından Mardin'in Midyat ilçesindeki barınma merkezine yerleştirilen 3 bin Suriyeli sığınmacının ramazanı buruk ama huzurlu geçiyor.

Yaklaşık bin 500 Ezidi'nin de bulunduğu Midyat'ın Akçakaya Mahallesi'ndeki kampta barınan 3 bin Suriyeli, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kendilerine verilen kartlara yüklenen parayla ihtiyaçlarını karşılıyor.

Kampta açılan ve her gün taze ürünlerin getirildiği marketten ihtiyaçlarını karşılayan sığınmacılar, ülkelerine özgü "kıbbe", "fettuş", "humus", "muluhiye" ve "felefil" gibi yemeklerle iftar yapıyor. Kamptaki iftar sofralarında kimi zaman Suriyeli kadınların Türkiye'de öğrenerek hazırladıkları yemekler de yer alıyor.

Gündüz mescitte vaaz dinleyen, Kur'an-ı Kerim okuyan, dua eden, çadırlarda besledikleri kuşlar ve çeşitli ürünler ektikleri bahçelerinde vakit geçiren erkekler, iftar saati yaklaştığında yemek hazırlığı yapan eşlerine yardım ediyor.

Bir ramazanı daha ülkelerinden uzakta geçirmenin üzüntüsünü yaşayan sığınmacılar, huzurla oruçlarını açmaktan mutluluk duyuyor.

Kendilerine sağlanan imkan ve desteklerden dolayı dualarında Türkiye'yi eksik etmeyen sığınmacılar, barış ve huzurun gelmesi, kan ve gözyaşının dinmesi ile ülkelerine dönecekleri günü bekliyor.

"İnşallah seneye ülkemizde oluruz"

Sığınmacılardan 9 çocuk babası Muhammed Ali Ebu Fadi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın güzel geçtiğini, huzurlu olduklarını söyledi.

İftarda eşine yardım ettiğini dile getiren Fadi, "Hayat müşterektir." ifadesini kullandı.

Kendi ülkelerinde ramazanı geçirmeyi özlediklerini vurgulayan Fadi, gelecek yıl ramazanı ülkelerinde geçirmek istediklerini belirtti.

Fadi'nin eşi Geziye Şibbeki Fadi de ramazanı huzurla yaşadıklarını anlattı.

"Ramazan ayı inşallah bütün İslam ülkelerine huzur getirir. İnşallah seneye bugünlerde ülkemizde olur, bu yemekleri ülkemizde yaparız." diyen Fadi, ramazanın hayırlı olmasını diledi.

"Türk halkı ve Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyoruz"

Musa Elbekkür, Arapça öğretmeni olduğunu, 5 yıl önce İdlib'den Türkiye gelmek zorunda kaldıklarını ve kampta 4 ramazan geçirdiklerini söyledi.

Türkiye'nin her zaman desteğini gördüklerine işaret eden Elbekkür, "Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyoruz. Türkiye'deki sığınmacılara hep yardımcı oluyorlar. Ramazanı huzurla geçiriyoruz. Allah onlardan razı olsun." diye konuştu.

Çadırda 18 kanarya beslediğini dile getiren Elbekkür, kuşlarla vakit geçirdiğini, Kur'an-ı Kerim okuduğunu kaydetti.

Elbekkür, ramazanın İslam alemine hayırlar getirmesini dileyerek, şöyle dedi:

"Buradaki marketten alışveriş yapıyoruz. İstediğimizi alıp, istediğimizi pişiriyoruz. Kendi yemek kültürümüzü burada yaşatıyoruz. Türkiye'de bulunmamız nedeniyle kültürler arası geçiş de oldu. Türkiye'de öğrendiğimiz yemekleri de iftarda pişiriyoruz."

"Çocuklarımıza Kuran-ı Kerim öğretiyoruz"

Kampta sığınmacı çocuklara Kuran'ı Kerim öğreten Ale Kinin de ramazanı huzurlu ama ülkelerindeki olaylardan dolayı buruk geçirdiklerini söyledi.

Kinin, ramazanı ibadetle geçirdiklerini dile getirerek, çocuklara Kur'an-ı Kerim öğreterek vaktini değerlendirdiğini belirtti.

"Ülkemizdeki savaşın sona ermesini diliyoruz"

Due Menlide de 4 yıl önce Türkiye'ye geldiklerini anlattı.

Sağlanan imkanlarla istedikleri yemekleri pişirdiklerini ifade eden Menlide, "Türkiye'den her zaman yarar gördük. Yine de ülkemizi çok özledik. Herkes vatanını en güzel ülke olarak görür. Bizim için de Suriye öyle. Ülkemizdeki savaşın sona ermesini diliyoruz." şeklinde konuştu.