Kadir Gecesinde Müslüman Kardeşlerimiz İçin Dua Edelim

Kadir Gecesinde Müslüman Kardeşlerimiz İçin Dua Edelim

Hem fert ve hem de ümmet olarak, ALLAH Teâlâ'nın sınırsız afv-ü mağfiret, yardım ve bereketinden istifade etmek üzere, bu mübarek geceye erişmenin heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. 

Kadir gecesi; iman, ibadet ve düşünce bakımından insanın kendisini yenilemesi, geçmişini muhasebe etmesi, geleceğini planlaması ve ümitlerini tazelemesi için önüne konulan büyük bir fırsattır. Binaenaleyh bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz gerekir. Bu mübarek gecede, ALLAH Teâlâ'nın emir ve yasakları doğrultusunda; Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin tavsiyeleri ışığında ruhumuzun gelişmesi ve olgunlaşması için düşünce ve davranış biçimlerimizi gözden geçirmeliyiz. İçimizdeki manevi duyguların sesine kulak vererek, günahlarımıza tevbe etmeyi, kendimiz, ailemiz, ülkemiz ve bütün Müslümanlar, insanlık için ALLAH Teâlâ'ya dua ve niyazda bulunmayı ihmal etmeyelim. Bu fırsat bir daha insanın eline ya geçer, ya geçmez.

 

Kardeşlerimiz Zulüm Altında

 

Ne yazık ki bu sene Kadir Gecesini Gazze’den gelen katliamların gölgesinde idrak ediyoruz.

Aslında zulüm sadece Gazze’de değil, bugün Müslümanlar, Afrika’nın birçok bölgesinde, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de ne yazık ki zulüm altında, korku ile emniyetsiz bir şekilde yaşamaktadırlar.

Dünyada sözde gelişmiş ülkeler bir ağaca, bir balığa, bir köpeğe gösterdikleri merhameti Müslümanlara göstermiyorlar. Müslüman ülkelerin yöneticileri ise ne yazık ki, adına denge dedikleri saçma sapan bir politika ile kendi halklarını da ezerek bu zulümlere sessiz kalmaktadırlar.

Özellikle Gazze’de şu son bir haftada yaşanan gelişmeler, bize şunu göstermektedir, evet elbette küfür bir millettir… Ve keşke şu Kadir Gecesinin mübarek havası bütün Müslümanları kapsasa ve inananlar da kardeş olduklarını hatırlayabilseler.

 

Hepimiz Öleceğiz

 

Hani dedelerimiz, ninelerimiz! Hani annemiz, babamız! Hani dostlarımız, kardeşlerimiz! Hani geçen sene aramızda bulunan dost ve ahbaplarımız?

Nereye gittiler? Niçin aramızda yoklar? Unutmayalım ki, onları sinelerine çeken kara toprak yakında bizi de çekecek… Binaenaleyh bu mübarek Kadir gecesini derlenip toparlanmamıza vesile kılmalıyız.

Ebû Hureyre (R.A.)'den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

"Her kim iman ederek ve mükâfatını sadece ALLAH Teâlâ'dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur. Ve yine her kim de faziletine iman ederek ve mükâfatını sadece ALLAH Teâlâ'dan bekleyerek Kadir Gecesi'nde kalkar, namaz kılar, ibadet ederse geçmiş günahları mağfiret edilir." (Buhari, Salatu't-Teravih:2; No:1910, 2/709) buyurmuşlardır.

Kadir Gecesi'nin fazilet ve bereketine gönülden inanıp sevabını sadece ALLAH Teâlâ'dan bekleyerek ibadet, dua ve hayır hasenat ile o geceyi ihya edip değerlendirmeye çalışan Müminlerin elde edecekleri kazanç, geçmiş günahlarının bağışlanmasıdır. Bu, küçümsenecek bir sonuç değildir.

Elbette bugün Gazze’deki kardeşlerimiz içinde, Suriye’deki kardeşlerimiz için de dua etmeliyiz. Müslümanların birlik ve dirliği için dua etmeliyiz.

Kadir Gecesi'nin gününü de gecesi gibi ihya etmek gerekir. Çünkü O'nun da fazileti gecesi gibi büyüktür. Enes b. Malik (R.A.)den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

"Dört gece vardır ki, geceleri gündüzleri, gündüzleri de geceleri gibi faziletlidir. O gün ve gecelerde ALLAH Teâlâ, yağmur ve bereketi bol ihsan eder, insanları cehennemden azad eder, çok miktarda bağış ve ihsanda bulunur. Bunlar: Kadir Gecesi ve sabahı, Arefe gecesi ve sabahı, Berat gecesi ve sabahı, Cuma gecesi ve sabahı." (Ali el-Muttaki, Kenzu'l-Ummal, No:35214; 12/322,) buyurmuşlardır.

 

Bu kutsal geceyi ve gündüzünü sakın gafletle geçirmeyelim. Bilhâssa böyle gecelerde rahmet ve mağfiret pınarları gürül gürül akarken gönül kaplarımızı doldurmazsak, boş bırakırsak yazık olur. İçimizdeki hararet, ruhumuzdaki susuzluk devam edip gider. İnsan denilen varlık ne tuhaftır. Hem hararetten, susuzluktan yana-yakıla şikâyette bulunur; hem de bu harareti dindirecek, bu susuzluğu giderecek bin bir imkân yanında ve bin bir fırsat önünde iken onlardan faydalanmayı düşünmez. Enes b. Malik (RA)'den rivayete göre, Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, Ramazan ayı girdiğinde şöyle buyurdu:

"Şüphesiz bu ay size gelmiş durumdadır. Bu ay içinde bin aydan hayırlı bir gece vardır. Kim bu geceden mahrum olursa, hayrın tümünden mahrum olmuş demektir. Bu gecenin hayrından sadece ALLAH'ın rahmetinden mahrum olanlar mahrum kalır." (İbn-i Mace; Sıyam:2, No:1644, 1/526)

Bugün bol bol ibadet edelim, Müslüman kardeşlerimiz için dua edelim, Müslümanların birliği, dirliği için dua edelim, kâfir zalim terörist İsrail’in helaki için dua edelim.

 

İslam Coğrafyası Kan Gölü Gibi

 

Bildiğiniz gibi, Suriye’de rejimin 3 yılda savaş uçaklarıyla şehirleri bombardıman etmesi sonucunda, 160 bin insan hayatını kaybetti. 700 bin insan yaralandı, 300 bin insan kayıp ve 7 milyon insan evini terk etti.

1971 yılından beri ülkenin hâkimi olan Baas rejimi için artık tek Suriye şansı görülmüyor.

Ülkenin sahil batı kesimine hâkim olan Nusayri yönetimi, kuzeyi Kürtlere, orta kesimi ise Sünnilerin hâkimiyetine bırakmış görünüyor.

Irak’ta ise halkın yüzü ABD işgalinden sonra asla gülmedi.

Geçtiğimiz yıl içerisinde 8 bin insan hayatını kaybederken, ülkenin Sünni bölgesi 2011 yılından beri Bağdat yönetimine karşı özgürlük ve adalet arayışıyla sivil gösteriler başlattı ve gelinen son Musul olaylarıyla bir milyon insan evlerini terk etti.

Irak bugün ülkenin doğusunda Kürt bölgesel yönetimi, orta kısmında Sünni ve Bağdat’ın güneyinde ise Şii kantonuna dönüşmüş durumdadır. Neredeyse tam bir mezhep savaşı yaşanmaktadır.

Libya, aşiretlerin ve Batı dünyasının paylaşım noktasında en çok acı çeken ülkelerdendir.

Geçtiğimiz hafta ordu ve eski General Hafter’e bağlı birliklerin çatışması sonucunda yüzlerce insan hayatını kaybederken, ülkenin başkent Trablus, Sireneyka ve Fizan bölgeleri ayrışarak üçe bölünmeye doğru hızla ilerliyor.

Mısır 2013 darbe yönetimi, Müslüman Kardeşler üyelerini, siyasi ve sosyal hayattan tamamen silme, yok etme operasyonuna sahne olmakta ve üyelere idam cezası vererek, bu konudaki kararlılığını ispat etmektedir.

Somali’de 2011 yılında, İslam mahkemeleri adıyla birlik ve beraberlik içerisinde 20 yıl geçinen halkı provoke ederek, bölenler bugün önünü alamadıkları bir iç savaşı adeta seyrediyor. Bir milyon insan evini terk ederken, ülkede bir milyona yakın insan ise yardıma muhtaç vaziyettedir.

Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Seleka ve Anti-Balaka milislerinin başlattığı çatışmada binlerce insan hayatını kaybederken, yüzbinlerce Müslüman, Çad ve Kamerun’a göç etmek zorunda kaldı.

Yemen’de mezhep ve etnik çatışmalar bir yıldır ülkenin kuzey ve güneyinde devam ederken 10 milyon insan açlık içerisinde yardıma muhtaçtır.

Myanmar’da 2012 yılında başlayan Budist saldırılarının önü bir türlü kesilmiyor. 250 bin insan evlerini terk ederken, Myanmar’da Budistlerin etnik ve dini baskılara karşı hiçbir yaptırımı söz konusu değil.

Bu Müslümanların gerçekten durumu içler acısı… Bölge ile resmi ya da gayri resmi hiçbir ilişkiye girmeniz mümkün değil. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslüman Uygurlar, yıllardır dini kültürel baskıyla karşı karşıya oldukları için terörle mücadele bahanesiyle Uygurluların dini özgürlüklerine doğrudan sert ve acımasız müdahalede bulunuyor. Uygurlular da Arakan gibi sahipsiz.

İsrail, Batı Şeria’da 3 Yahudi’nin kaybolmasını bahane ederek, Gazze’ye hava saldırısında bulundu. Bugün itibariyle ölen kardeşlerimizin sayısı ne yazık ki 600 buldu. Binlerce kardeşimiz, evsiz ve yaralı durumda. Binlerce Filistinli kardeşimiz tutuklandı.

NATO’nun, Afganistan’da yıllardır gerçekleştirdiği saldırılarda, binlerce masum insan hayatını kaybederken, 3 milyon Afganlı canını kurtarmak için ülkeden kaçmak zorunda kaldı.

İslam dünyasına baktığımızda bu Kadir Gecesini idrak ederken, fotoğrafımızda acı, hüzün, gözyaşı, keder, ayrılıklar, göçler ve ölümler var.

Nasıl bugün bu acılar yokmuş gibi hareket edebiliriz.

Bu Kadir Gecesi vesilesi inşAllah İslam dünyasında ruh, akıl, düşünce, inanç, adalet, vicdan, merhamet, vefa, uyanış ve yeniden dirilişe vesile olsun…

Rabbimize İslam Âlemi için, ümmet için, kardeşlerimiz için bol bol dua ile geçirelim bu Kadir Gecesini…

 

Bu gece, Cenabı Hakkın rahmet deryasının taştığı ve yeryüzüne ulaştığı bir gecedir. Fakat her insan kendi çalışması ve bu geceyi ihya etmesi ölçüsünde bu ilahi rahmetten hissesini alır. Bu gece için hiçbir gayret göstermeyen bir kimsenin ise elbette bu geceden nasibi yoktur. Gafiller, Hakkı ancak gökte ararlar; müminler Cenab-ı Hakk’ın her yerde hâzır ve nâzır olduğunu, görünen ve görünmeyen, bilinen ve bilinmeyen her yerde âlemlerin Rabbi olduğunu bilirler, O’nu gönüllerde arar ve bulurlar ve kadre ererler.

Ya Rabbi, bizleri tekrar tekrar Leyle-i Kadir’e erenlerden eyle.

Ya Rabbi, ahir ve akıbetimizi hayreyle! Varda ve darda, sevinçte ve kederde Allah diyenlerden eyle! Bizleri senden, Kuran’dan, onu tebliğ eden Resûlünün ve sevdiklerinin yolundan ayırma! Müslüman Kardeşlerimizi zulümlerden kurtar, Müslümanlara zulmedenleri helak eyle. Kardeşlerimize birlik dirik ve zafer nasip eyle…

Âmin.

 

********************************************************************************

 

Ayet

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. (1) Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! (2) Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. (3) Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. (4) O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. (5)

Allah (C.C.) Ne Güzel Buyurdu.

Kadir Suresi

 

Hadis

Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edilmiştir:

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

‘Herkim imanla ve ecrini Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa onun geçmiş günahları mağfiret olunur. Herkim de imanla ve ecrini Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya ederse onun geçmiş günahları mağfiret olunur’ buyurdu.”

(Buhari 1868)

 

Dua

Yeryüzünde büyüklenip kibirlenerek "En büyük rabbiniz ben değil miyim?" diyen, Mümin ve Müslüman İsrâiloğullarını köleleştirerek onların erkek çocuklarını öldürüp, kız çocuklarını hayâsızca yaşatan Firavun ve yandaşlarını denizde boğup yok etmiştin.

Öyle ki onların imdadına kimseler yetişememişti. Ey Rabbimiz, kendi atalarına yapılan bu zulmü unutarak Firavundan daha beter zulüm teknikleri ile kadın-erkek, yaşlı-genç, çoluk-çocuk demeden Mümin ve Müslümanları katleden alçak ve aşağılık Siyonist Yahudileri Gazze sahillerinde boğup helak et.

Öyle ki yardımlarına dostlarından hiçbiri yetişemesin!

Amin