İnsanlık tarihinin en büyük felaketi 2. Dünya Savaşı

Nazi Almanyası'nın 1 Eylül 1939'da Polonya'ya saldırmasıyla başlayan İkinci Dünya Savaşı, yaklaşık 80 milyon kişinin ölümüne yol açarken insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri kabul edilen bu olayın üzerinden 83 yıl geçti.

İnsanlık tarihinin en büyük felaketi 2. Dünya Savaşı

Birinci Dünya Savaşı'nın neden olduğu yıkım ve sefaleti henüz tam anlamıyla atlatamamış dünya, 20 yıl sonra ırkçı, antisemitist Alman diktatör Adolf Hitler'in Nazi ideolojisiyle yönettiği ülkesini, bir dünya imparatorluğuna dönüştürme hevesine, milyonlarca can kaybına, soykırıma, savaş suçuna ve atom bombalarının kullanıldığı insan eliyle meydana getirilmiş en büyük felakete dönüştü.

Avusturya ve eski Çekoslovakya'yı 1938'de çeşitli gerekçelerle topraklarına dahil eden Hitler, Polonya'ya yönelik sürdürdüğü yoğun propagandayla bu ülkeye saldırma niyetinde olduğunun sinyallerini veriyordu.

Polonya'nın işgaliyle 6 yıl sürecek yıkım süreci başladı

Polonya'nın Gliwice kentinde, daha sonra Nazi Schutzstaffel (SS) adı verilen paramiliter oluşuma bağlı kişiler tarafından yapıldığı ortaya çıkan Almanya karşıtı bir radyo yayınını gerekçe gösteren Hitler, 1 Eylül 1939'da askerlerine bu ülkeyi işgal etme emrini vererek 6 yıl sürecek 2. Dünya Savaşı'nın fitilini yakmış oldu.

Hitler'in Almanya'da iktidarı ele geçirdiği 1933-39 yıllarında yaptıklarına göz yuman Birleşik Krallık ve Fransa, Polonya işgali karşısında sessizliğini bozarak 3 Eylül'de Nazilere savaş ilan etti.

aa-20220901-28784588-28784585-insanlik-tarihinin-en-buyuk-felaketi-2-dunya-savasi.jpg

Japonya İmparatorluğu'nun yayılmacı politikaları

Avrupa'da bu gelişmeler yaşanırken Uzak Doğu'da bir başka devlet eski Japonya İmparatorluğu da yayılmacı politikalar izleyerek önce 1937'de Çin'e daha sonra 1938'de sınır gerginliğini gerekçe göstererek eski Sovyetler Birliği'ne savaş açtı.

Kasım 1941'de ABD'nin Pearl Harbor Limanı'na saldıran Japonlar, tarafsız kalacağını açıklayan ABD'nin de savaşa dahil olmasına neden oldu.

Savaş Afrika ve Akdeniz'e ulaştı

Hitler'le 1936'da ittifak kuran İtalya'nın faşist diktatörü Benito Mussolini'nin 1940'da Fransa ve İngiltere'nin Afrika'daki sömürgelerine saldırmasıyla savaş bu kıtanın yanı sıra Akdeniz'e de sıçramış oldu.

Polonya'nın işgali öncesinde Almanya ve Rusya arasında kurulan saldırmazlık paktı nedeniyle bu ülke iki güç tarafından bölüşülürken Sovyetler, paktı bir fırsat olarak değerlendirip Finlandiya, çoğu Baltık ülkesi ve Romanya'nın bazı bölgelerini ilhak etti.

Bu süreçte Fransa dahil çok sayıda Avrupa ülkesini istila eden Hitler, 1941'de eski Sovyetler Birliği'ne saldırarak bir yandan savaşın Rusya'ya doğru genişlemesine yol açarken diğer yandan savaşan tarafların tam belirlenmesine neden oldu.

Mihver ve Müttefikler

Dünya genelinde 60'ın üzerinde ülkenin doğrudan ya da dolaylı katıldığı İkinci Dünya Savaşı'nda iki karşıt ittifak kuruldu.

Almanya, İtalya ve Japonya'nın başını çektiği "Mihver" adı verilen birliğe karşı, İngiltere ve ABD'nin öncülüğündeki Batılı ülkelere daha sonra Sovyetler Birliği ve Çin'in de katılmasıyla meydana gelen "Müttefikler" yer aldı.

Kara, hava ve deniz birliklerinin karşı karşıya geldiği savaşta dünya genelinde yaklaşık 110 milyon kişi silah altına alındı.

Avrupa'da Türkiye dahil 6 ülke savaşa katılmadı

Neredeyse bütün kıtalara yayılan savaşa Avrupa'da İrlanda, İsveç, İsviçre, İspanya, Portekiz müdahil olmazken fiilen savaşa katılmayan Türkiye, 1945'de Müttefikler'e katıldığını duyurdu.

1939-41 yıllarında savaşın belirleyici tarafı konumundaki Mihver ittifakı, Japonya'nın ABD'ye saldırması ve Almanya'nın Rusya ile kurduğu paktı ihlal etmesiyle kan kaybetmeye başladı.

Stalingrad Muharebesi savaşın dönüm noktası

Gelişmiş silahlara ve donanımlı insan gücüne sahip ABD'nin Birleşik Krallık'ın başını çektiği ittifakın yanında yer alması, Müttefikler'in elini ciddi anlamda güçlendirdi. Ancak savaşın en önemli dönüm noktalarından birini, Rusya'nın güneyinde yer alan o günkü adıyla Stalingrad'daki (daha sonra kentin adı Volgograd olarak değiştirildi) muharebe oldu.

Uzmanların, Hitler'in en büyük stratejik hatası olarak değerlendirdikleri Rusya'ya saldırma hamlesi, Nazi Almanyası için sonun başlangıcı oldu. 1942-43 yıllarında süren Stalingrad Muharebesi'nde şiddetli çatışmalar ve soğuk kış şartları nedeniyle yaklaşık 2 milyon asker öldü. Kızıl Ordu'nun buradaki zaferi, Mihver ittifakının doğudaki güçlerini kaybetmesinin ve Rusya'nın karşı taarruza geçmesinin yolunu açtı.

Doğudan Rusya'nın hızlı ilerleyişi, Müttefiklerin İtalya'ya girişi, Mihver güçlerini geri çekilmeye zorladı. Sovyetler Birliği ve Batılı güçlerin 1945'de Almanya'yı istilasıyla Berlin'e sıkışan Hitler ve eşi Eva Braun'un 30 Nisan 1945'de intihar etmesi sonrasında 8 Mayıs 1945'de Nazilerin koşulsuz teslimiyeti kabul etmesiyle Avrupa'da savaş sona erdi.

Almanya'nın başlattığı savaş Japonya'nın teslim olmasıyla sona erdi

Ancak Müttefikler'in koşullarını kabul etmeyen Japonya'nın, verdiği kayıplara rağmen teslim olmayı reddetmesi üzerine 6 Ağustos 1945'de Hiroşima'ya ve 9 Ağustos'ta da Nagazaki'ye ilk atom bombalarını atan ABD, Tokyo yönetimini teslim olmaya zorladı. Japonya'nın 2 Eylül 1945'de resmen teslim olmasıyla 2. Dünya Savaşı sona erdi.

Savaşın acı bilançosu

Bu küresel savaşta 80 milyonun üzerinde insan hayatını kaybederken Yahudi düşmanı Naziler, 6 milyona yakın Musevi'yi katlederek bu halka soykırım uyguladı. Savaş ve insanlık suçlarının işlendiği 6 yıllık süreçte Nazi ideolojisince sakıncalı görülen, engelli bireylerin yanı sıra "ari ırk olarak değerlendirilmeyen" Romanlar katledildi.

Japonya ise Çinlilere karşı katliamlara girişti. Savaş, insanlık tarihinin gördüğü en korkunç bilimsel araştırmaların yapıldığı bir dönem olarak da tarihte yerini aldı.

Alman araştırmacılar, savaş esirleri ve toplama kamplarındaki siviller üzerinde çeşitli deneyleri narkoz kullanmadan yaparken birçok insan bu deneylerde hayatlarını kaybetti ya da sakat kaldı.

Josef Stalin diktatörlüğündeki eski Sovyetler Birliği'nin Sibirya bölgesindeki zorunlu çalışma kamplarında ise çok sayıda savaş tutuklusunun şiddetli soğuk, yetersiz beslenme ve hijyen eksiklinden öldüğü tahmin ediliyor.

Savaş sonrası dünya

Almanya ve Uzak Doğu'da kurulan mahkemeler sonucunda üst düzey Nazi ve Japon yetkililer yargılanarak idam ve ömür boyu hapis cezalarına çarptırıldı.

Soykırım ve insanlık suçlarının yeniden tanımlandığı bu süreçte savaşı kazanan 5 ülkenin daimi üye olduğu Birleşmiş Milletler kuruldu.

Soğuk Savaş dönemi

Savaş sonrasında Avrupalı ülkeler ciddi anlamda güç kaybederken ABD ve Sovyetler Birliği atom bombasının da etkisiyle iki süper güç olarak öne çıktı.

Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda gibi Avrupalı ülkelerin Afrika'daki çok sayıda sömürgesi ayaklanarak bağımsızlıklarını ilan etti.

Komünist Rusya ve kapitalist ABD arasındaki ideolojik çatışma Soğuk Savaş döneminin başlamasına yol açarken dünya iki kutba ayrıldı.

Almanya ve Kore gibi ülkelerin bölündüğü bu süreç, 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması ve 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla sona erdi.

NATO ve Varşova Paktı

Soğuk Savaş döneminin hemen başında 1949'da ABD'nin başını çektiği kapitalist blok, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) adı verilen uluslararası askeri ittifakı kurdu. Buna karşı eski Sovyetler Birliği'nin öncülüğünde 8 sosyalist ülke 1955'de Varşova Paktı'na imza attı.