Hatice Dursun
Hatice Dursun İnsanda başlar insanda biter herşey…

İnsanda başlar insanda biter herşey…

 

Tek problemimiz ve tek ihtiyacımız olan şey Ahlak…

Ahlaklı olmayı öğrenebildiğimiz gün dünyaya hükmedecek medeniyetimizin yeniden doğduğu gün olacaktır…

Allah’tan gayrısına kulluk etmememiz, Peygamber efendimizi hayatımızda bir rol model olarak kabul ettiğimiz ve Kur’anı bir hayat rehberi olarak kabullendiğimiz gün…

“Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” hadisini hiçbir an aklımızdan çıkarmadığımız gün…

İslamı bir kültür değil, yaşanabilir bir hayat ve medeniyet olduğunu öğrendiğimiz gün…

Müslüman’ın müslümanla kardeş olduğunu öğrendiğimiz gün…

Ahlaklı bir insan olma emrinin İslamın diğer bütün emirleri gibi hatta hepsini kapsayan bir emir olarak telakki ederek hayatımızı ona göre şekillendirdiğimiz gün…

Dünyada cennete gidecek tek insanı kendimiz, cehenneme gidecek insanlarda diğerleri olarak görmediğimiz gün…

Kendi dinimize saygı gösterilmesini arzuladığımız gibi, bizde başkalarının dinine saygı göstermeyi öğrendiğimiz gün…

Hatta her insanın bir imtihan vesilesi olduğunu ve onların bize Allah’ın birer emaneti olduğunu bilerek yaşadığımız gün…

Yeryüzündeki canlı cansız her varlığın, en küçük böceğinden en önemsiz otuna kadar hepsinin bize Allah(C.C.) in bir lütfu ve emaneti olarak kabul ederek onları incitmemeye çalıştığımız gün…  

Başkasının hayatına ve fikirlerine –ki bu ne olursa olsun, saygı duymayı öğrendiğimiz gün…

Karşımızdaki insana kendi değerlerimizle yargılamayı bıraktığımız gün…

Gerçek zenginliğin paylaşmak olduğunun farkına vardığımız gün…

Başta yetimler olmak üzere dünya üzerindeki bütün çocukların gözlerinin içindeki huzur ve yüzlerindeki tebessümü dünyadaki olması gereken en büyük gayemiz olduğu gün…

Eşlerimizi mutlu etmenin asıl kendi mutluluğumuz çocukarımızın geleceği ve sağlıklı toplumun ilk basamağı olduğunu farkettiğimiz gün…  

Komşularımız ve akrabalarımızın bizim cenneti kazanmak için birer vesile olduğu bilinciyle onların her halimizle bizden memnun bir olduğu bir hayat yaşadığımız gün…

Çocuklarımızı iyi bir mühendis iyi bir doktor yetişsinler diye uğraştığımız kadar onları iyi bir insan, iyi bir eş, topluma faydalı bir birey, dünya içi çabalayan biri olarak yetiştirmeye gayret ettiğimiz gün…  

Teşekkür etmeyi, özür dilemeyi, tebessüm etmeyi ve selam vermeyi öğrendiğimiz gün…

İşimizi mesleğimizi en iyi şekilde yapmaya çalıştığımız gün…

Yalan söylemenin bir marifet değil, bir çukurluk meselesi olduğunu anladığımız gün…

İnsanları kandırarak para kazanmanın bir erdem değil dünyanın en aşağılık şeyi olduğunu bildiğimiz gün…

Değil ara sokakta ana sokakta bile hız yapmamanın insan hayatına saygı olduğunu öğrendiğimiz gün…

Başkasının namusunu espiri konusu yapmanın gülünecek bir şey değil, 7 büyük günahtan biri olduğunu bildiğimiz gün…

Başkalarına saygı duymanın yanında, başkalarının hatalarına hoşgörü göstermeyi öğrendiğimiz ve  hatalarını düzeltme şansı verdiğimiz gün…

Diğer insanların saygı duyduğu insanlara hakaret etmemeyi kötü söz söylememeyi öğrendiğimiz gün… 

Kısaca gerçekten iyi bir insan olduğumuz gün…

Dünyanın en güzel, en yaşanabilir, en mutlu insanlarının olduğu ülke oluruz…

Onun dışında geri kalan herşey boş…

Yoksa bu yaşam biçimimizle milli gelir 50 bin dolar olsa ne yazar, olmasa ne yazar…

Maksat mutlu birey ve mutlu toplum ise, işe buradan başlamak gerekir…   

Yoksa biz İsviçreye gitsek orayı da berbat ederiz,

İsviçreliler buraya gelse burayı yaşanabilir kılar…  

Mesele İnsan…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hatice Dursun Arşivi