Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, TBMM Genel Kurulunda bakanlığının 2022 yılı bütçesi üzerinde konuştu:
"Sadece 2021 yılında feragat ettiğimiz kamu geliri sayesinde enflasyonda yaklaşık 5,3 puan düşürücü etki oluşturduk"- "Stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma politikası kapsamında, borçlanmanın ağırlıklı olarak Türk lirası cinsinden yapılması
TBMM (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Sadece 2021 yılında feragat ettiğimiz kamu geliri sayesinde enflasyonda yaklaşık 5,3 puan düşürücü etki oluşturduk." dedi.
Nebati, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında, küresel ekonominin, Kovid-19 salgını nedeniyle daha önce eşine rastlanmamış zor zamanlar geçirdiğini söyledi.
Salgının, istihdam kayıplarından tedarik zincirlerindeki aksamalara, arz talep uyumsuzluklarından rekor seviyelere yükselen emtia fiyatlarına kadar çok geniş yelpazede sorunlara yol açmaya devam ettiğini anlatan Nebati, emtia fiyatlarındaki artış ve arz-talep dengesizliklerinin etkisiyle küresel enflasyonun tarihi yüksek seviyelerde seyrettiğini kaydetti.
Nebati, ABD, Almanya, İspanya gibi ülkelerde enflasyonun son 30-45 yılın en yüksek düzeylerinde olduğuna işaret ederek, "Dünyada kamu maliyesi alanındaki bu bozulmanın kısa sürede iyileşmesi maalesef zor görünüyor. Tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar, emtia fiyatlarındaki rekor artışlar, yükselen küresel borçluluk gibi birçok zorluğa rağmen, Türkiye ekonomisi alınan güçlü mali tedbirler ve sağlanan destekler ile sağlık sektöründe verilen insanüstü çabalar sayesinde diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştı. Bu pozitif ayrışma, zamanında alınan proaktif kararlar ve yerinde uygulamalar sonucunda gerçekleşmiştir." diye konuştu.
Gelecek sürecin, zorluklara boyun eğenlerin değil, zorlukları fırsata çevirebilenlerin dönemi olacağını vurgulayan Nebati, bu kararlılıkla Türkiye'nin potansiyelini gerçekleştirecek politika çerçevesini, uluslararası konjonktür ile iç dinamikleri de içine alan ortak söylem ve bütüncül bakış açısıyla oluşturduklarını belirtti.
Türkiye'nin, 2005 yılında dünyanın en büyük 17. ekonomisiyken 2020’de 11. sıraya yükseldiğinin altını çizen Nebati, "2021 yılında da OVP tahminimiz olan yüzde 9’un üzerinde çift haneli bir büyüme bekliyoruz. Bu büyümenin en az üçte ikisi yatırımlar ve net ihracattan gelecek. Dolayısıyla Türkiye bu yıl da diğer ülkelerden pozitif yönde ayrışmaya devam edecek." dedi.
-"Önemli bir gelir kaybını göğüsledik"
Nebati, enflasyondaki bozulmanın önemli bir bölümünün küresel gelişmeler kaynaklı olsa da döviz kuru gelişmelerinin de bu görünümde belirleyici olduğunu gözlemlediklerini anlatarak, bunlara ek olarak özellikle gıda fiyatlarındaki katılık ve enerjide dışa bağımlılık gibi yapısal sorunların da olumsuz etkilerinin göz ardı edilemeyeceğini söyledi.
Kamu olarak, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar vasıtasıyla artan maliyet enflasyonunun tüketicilere sınırlı yansıması için önemli bir gelir kaybını göğüslediklerini vurgulayan Nebati, şöyle konuştu:
"Bu çerçevede sadece 2021 yılında feragat ettiğimiz kamu geliri sayesinde enflasyonda yaklaşık 5,3 puan düşürücü etki oluşturduk. Bu hesaplamada sadece vergi düzenlemeleri ile yönetilen, yönlendirilen fiyatların etkisi olduğuna ve önlemlerimizi sadece vergi geliri ile sınırlı tutmadığımıza da dikkatinizi çekmek istiyorum. Yılbaşından aralık ayı başına kadar küresel piyasada doğal gaz fiyatı yüzde 383 oranında, kömür fiyatı ise yüzde 138 oranında yükseldi. Bu yükselişten vatandaşımızı korumak amacıyla doğal gazda maliyetin dörtte üçünü, elektrikte ise yarısını devlet olarak biz üstleniyoruz. Enflasyonla mücadele konusunda önümüzdeki dönemde de para ve maliye politikalarının güçlü eşgüdümü ile mal ve hizmet piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal tedbirleri hayata geçirecek ve kalıcı olarak düşük seviyelere indireceğiz."
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, AK Parti hükümetlerinin, çalışan ve emeklilerin her zaman yanında olduğunu, aylık ve ücretlerinde önemli iyileştirmeler sağladıklarını dile getirdi.
Nebati, 2002 Aralık ile 2021 Kasım döneminde gerçekleşen enflasyon yüzde 587,5 iken en düşük memur maaşının yüzde 1145 oranında, ortalama memur maaşının yüzde 913, en düşük SSK emekli aylığının yüzde 921, en düşük tarım Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 2 bin 738, en düşük esnaf Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 1480, en düşük memur emekli aylığının yüzde 770, net asgari ücretin ise yüzde 1434 oranında artış gösterdiğini aktardı.
2022 yılında da Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü ile işçilerin, toplu sözleşme uyarınca da memurların maaşlarında artışlar yapılacağının altını çizen Nebati, "Asgari ücrete ilişkin de görüşmeler devam etmekte olup 2022 yılı için asgari ücrette herkesin beklentilerini karşılayacak bir artış yapmayı planlıyoruz." dedi.
-"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar"
Nebati, son iki yılda salgının neden olduğu elverişsiz şartlara ve küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen bankacılık sektörünün sağlıklı büyümesini sürdürdüğüne ve güçlü sermaye yapısını korumayı başardığına şahit olunduğunu belirtti.
Bankaların basiretli davranarak, takipteki alacaklar için Avrupa Birliği ortalamasının oldukça üzerinde karşılık ayırması sayesinde bu alandaki risklerin sınırlı kalmasını beklediklerini ifade eden Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Finansal kesim dışındaki firmaların net dış yükümlülükleri, 2017 yılından bu yana 65,5 milyar dolar azalmıştır. Döviz pozisyon açığına sahip reel sektör firmalarının önemli bir kısmının büyük ölçekli ve önemli ölçüde döviz gelirine sahip olması, kur riskine karşı doğal bir koruma sağlamaktadır. Rezervlerimiz artış eğilimindedir ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar seviyelerindedir. Salgının etkilerinin devam ettiği bu dönemde bütçemizi mali disipline bağlı kalan bir yaklaşımla yönetiyor, vatandaşlarımızı, esnafımızı, reel sektörümüzü ve ihtiyaç duyulan tüm alanları destekliyoruz. Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında uyguladığımız tedbirlerin ekonomik büyüklüğü yaklaşık 718 milyar TL’ye ulaştı. Bu tutarın merkezi yönetim bütçesi ve İşsizlik Sigortası Fonu başta olmak üzere çeşitli fonlardan karşılanan kısmı yaklaşık 190 milyar liradır. Yıl sonuna kadar bu desteklerin 205 milyar liraya, yani milli gelirin yüzde 4’üne ulaşmasını bekliyoruz.
Vergi, sosyal güvenlik prim ertelemeleri ile kullandırılan krediler ve ertelemeler yoluyla 529 milyar liralık, diğer bir ifadeyle milli gelirin yüzde 10,5’i kadar bir kaynak harekete geçti. Böylesine zorlu dönemde, üretimde ve ticarette süreklilik devam ettiyse kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdi ücret desteği ve normalleşme desteği gibi mekanizmaların büyük payı var. Önümüzdeki dönemde maliye politikamızı şeffaf, seçici ve odaklı bir şekilde uygulamaya devam ederek kamu mali dengelerinde sapmaya izin vermeyeceğiz. 2022 yılı bütçemizi de bu anlayışla hazırlayarak yüce Meclisimizin takdirlerine sunmaktayız. İktidarımız döneminde hazırlanan önceki bütün bütçelerde olduğu gibi, 2022 yılı bütçesi de vatandaşlarımız ve reel sektörümüzün ihtiyaçlarını gözeten hizmet odaklı bir anlayışa sahiptir. Toplayacağımız vergilerden faize ayırdığımız kaynağı düşürmeye ve oluşan mali alanı da eğitime, sağlığa, yatırımlara, istihdama, özetle 84 milyonun refahına ayırmaya devam edeceğiz."
- "Fiyat artışından etkilenen farklı kesimlere yönelik ilave çalışmalar"
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma politikası kapsamında borçlanmanın ağırlıklı olarak Türk lirası cinsinden yapılmasını ve iç borç stokunda döviz cinsi enstrümanların payının azaltılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Likidite riskinin azaltılması amacıyla güçlü nakit rezervi tutulması politikasına da devam ettiklerini vurgulayan Nebati, 2021 yılında bütçe gerçekleşmelerinde kaydedilen iyileşmenin bir yansıması olarak toplam borçlanmanın, yıllık finansman duyurusundaki tutara göre 160 milyar lira azalarak 458 milyar lira olarak gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.
Döviz cinsi borçlanmaların iç borçlanma içindeki payını bir önceki yıla göre yüzde 27,6’dan yüzde 12,8’e, döviz ve altın cinsi borçlanmaların iç borçlanma içindeki toplam payını ise yüzde 37,2’den kasım sonu itibarıyla yüzde 29,7’ye indirdiklerine dikkati çeken Nebati, "2020 yılsonu itibarıyla merkezi yönetim yurt içi döviz ve altın cinsi borç stoku 36,2 milyar dolar iken eylül sonu itibarıyla 31,6 milyar dolara geriledi. 2021 yılında uluslararası sermaye piyasalarından 10 milyar dolarlık borçlanma hedefimizin tamamını gerçekleştirdik. 2022 yılında ise bu kanaldan 11 milyar dolar tutarında finansman sağlamayı hedefliyoruz." bilgisini paylaştı.
Çiftçi ve esnafa yönelik çalışmaların da devam ettiğine işaret eden Nebati, "Gıda ham maddesi fiyatlarındaki gelişmelerin un, et, süt ve yem üreticilerimize ve dolayısıyla vatandaşlarımıza en az seviyede yansımasını sağlamak için görevlendirme uygulaması kapsamında bazı tedbirlerimizi devreye aldık. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla 2021 yılında 774 bin üreticiye yaklaşık 57 milyar liralık Hazine destekli faiz kredisi kullandırdık. Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70'i Bakanlık olarak karşılandı. Böylece çiftçimizin 4,1 milyar liralık kredi faizini de biz ödedik." diye konuştu.
Nebati, küresel çapta devam eden ham madde temini ve tedarik zincirindeki sorunlar ve ortaya çıkan emtia fiyat artışlarının ekonomideki tüm faktörleri etkilediğini, önümüzdeki günlerde bu fiyat artışından etkilenen farklı kesimlere yönelik ilave çalışmalarını kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.
Tüm adımları serbest piyasa ekonomisi ve finansal serbesti ilkesiyle uyumlu şekilde atacaklarını dile getiren Nebati, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Köklü ve itibarlı geçmişiyle küresel ekonomiye entegre bir ülke olarak yatırımcılar nezdinde güveni tesis etmiş ve bunu yıllardır sürdürmeyi başarmış bir ekonomiyiz. Önümüzdeki dönem, Türkiye’nin yatırımda güvenli liman olma niteliğini pekiştireceği bir dönem olacaktır. Salgın sonrası yeniden şekillenmekte olan küresel ekonomi düzeninde, rekabetçi bir küresel oyuncu olma hedefiyle gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Sanayicimizi, KOBİ’mizi, çalışanımızı ve tüm vatandaşlarımızı hiçbir fırsatçının insafına terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Bu kritik dönemin önümüze açtığı fırsatları değerlendirmek ve ülkemizi hedeflerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
Kaynak: