Hayatın merkezindeki kadınlara ışık tutan oyun: Temiz Ev

Devlet Tiyatrolarının, 2019-2020 sanat sezonunun iddialı eserlerinden, rejisör Aclan Büyüktürkoğlu'nun sahneye koyduğu "Temiz Ev" isimli oyun, Başkentli sanatseverlerin beğenisini kazandı- Yönetmen Aclan Büyüktürkoğlu:- "Oyunda 'Kendisiyle barışık, inançl

Hayatın merkezindeki kadınlara ışık tutan oyun: Temiz Ev

ANKARA (AA) - YASEMİN KALYONCUOĞLU - Devlet Tiyatrolarının (DT), duayen rejisör Aclan Büyüktürkoğlu'nun sahneye koyduğu 2019-2020 sanat sezonunun iddialı eserlerinden "Temiz Ev", kadınların hemcinsleriyle ilişkileri ve ölümün hayatın yanı başında olması gibi yaşamın içinden konulara mercek tutarak Başkentli sanatseverlerin beğenisini kazandı.

Hollywood'da çekilen ilk Türk filmi "Meleklerin Sırrı" filminin yönetmeni ve uluslararası alanda pek çok ödülün sahibi Büyüktürkoğlu'nun çevirisini yaptığı ve yönettiği oyun, hayatın merkezindeki kadınların sevgi ve şefkatle çevresini nasıl değiştirebileceğine ışık tutuyor.

Eser, ruhsal temizliğin önemine, gerçek sevgiye, "insanın özüne uygun olan" diye tabir ettiği "ruh eşi" kavramına da vurgu yapıyor.

"Ölüm" karakterindeki anlatıcı, kimi zaman megafon kullanarak, kimi zaman karakterlerin iç sesi olarak öyküye dahil oluyor.

- "Dünyanın daha adil bir yer olması kadınların elinde"

Yönetmen Aclan Büyüktürkoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşk, kadının kadına şiddeti ve kadınların hemcinsleriyle ilişkilerinin sorgulandığı esere ilişkin bilgi verdi.

Büyüktürkoğlu, Amerikalı yazar Sarah Ruhl'un yazdığı "Temiz Ev" adlı eseri, Türkiye'de ilk kez çevirerek Türk tiyatrosuna kazandıran kişi olduğunu belirtti.

"Temiz Ev"in kadına ve insanın doğasına farklı bir bakış açısıyla yaklaştığını anlatan Büyüktürkoğlu, "Kadınların önemini daha iyi kavramamız gerekiyor. Oyunun bir yerinde şu ifade geçiyor, 'Daha fazla kadın fıkra anlatmayı bilseydi, dünyada daha fazla adalet olurdu.' Kadınlar daha dikkatli, zekalarını mutluluk, sevgi ve barış adına kullanırlarsa, dünya dahil adil, mutlu bir yer olabilir anlayışında yazar. Ben de öyle düşünüyorum. Kadına gereken önemin verilmesi açısından da önemli bir oyun." ifadelerini kullandı.

Oyunun, hayatın kısa ve bir o kadar kıymetli olduğu bilinciyle insanların birbirlerine istemedikleri şeyleri yapmamaları gerektiğini anlattığını ifade eden Büyüktürkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birbirimizi yargılamadan, birbirimize saygı duyarak yaşamak zorundayız. Oyunda ölümü her an yanı başımızda ve kaçınılması imkansız bir olgu olarak ifade ediyoruz. Onu bir gün mutlaka tadacağız. Ama hala dünyevi hırs ve ihtiraslar peşinde koşuyoruz, birbirimizi yok etmeye çabalıyoruz. Ne gülünç, ne anlamsız. Dünyanın en zengin insanı bile yanında bir şey götüremiyor. Geriye sadece yapılan iyilikler ve bırakılan eserler kalıyor. Birbirimizi anlayamasak da birbirimize gülümseyebilmeli, yani birbirimizi anlayışla karşılayabilmeliyiz. Sevgiyle yaşamaktan ve birbirimize anlayışla yaklaşmaktan başka çaremiz yok aslında. Kısacık hayatlarımız aslında bize verilmiş kocaman bir hediye ve bu hediyeyi hor kullanmaya hakkımız yok."

- "Oyun olduğunu bildiğiniz halde gözyaşı döküyorsunuz"

Oyunu epik diyalektik anlayışla sahneye koyduğunu, yazarın da düşsel gerçeklik anlayışıyla eseri yazdığını belirten Büyüktürkoğlu, oyunda aslında bir anlatıcı olmadığını ancak insanın her an yanı başındaki ölümü bu şekilde simgesel bir yaklaşımla esere kendisinin dahil ettiğini söyledi.

Büyüktürkoğlu, oyuna farklı bir yorum getirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Şiirsel bölümleri şarkıya dönüştürerek oyunu müzikale çevirdik. Bu inisiyatif kullandığım bir şey. Dekor anlayışımız farklı. İki katlı bir dekorla, oyuncular hiç kulise çıkmıyor, işleri bittiği zaman oyunu sahnede izliyorlar. Tıpkı hayat gibi. Her şey gözümüzün önünde yaşanıyor ve biz önümüzde oynanan oyunların, oyun olduğunu bildiğimiz halde gözyaşı döküyor, seviniyor, acı çekiyor ya da mutlu oluyoruz. Oyundaki tek erkek karakter, evliyken ruh eşini buluyor. Aldatma öyküsü değil. Bu öykü her şeye rağmen iyi bir insan olmanın ve insan kalabilmenin önemini vurguluyor."

- "Dünya paranın değil, kadınların etrafında dönüyor"

Oyunun metaforlar üzerinden önemli konulara ışık tuttuğunu dile getiren Büyüktürkoğlu, su ifadeleri kullandı:

"Oyunda 'Kendisiyle barışık, inançlı, özgür düşünceli insan olabilmek çok önemli.' diyoruz. Kadınlara bu anlamda çok iş düşüyor. Dünya paranın değil kadınların etrafında dönüyor. Kadınlar bunu fark ettikleri ve çocuklarına sevgi, anlayış ve adalet aşıladıkları zaman dünya daha barış dolu, daha adil bir yer olacak. Bunu erkek evlat olarak söylüyorum ama kadınların, kız çocukların, kız kardeşlerimizin erkek egemen dünyada yaşadıkları zorlukları tahmin edebiliyorum. Bu anlamda kadınların güçlerine hayranım."

- Usta sanatçıları bir araya getiriyor

Oyunda "Matilde" karaketine Berna Konur, "Virginia"ya Hicran Yavuz, "Lane"e Mine Medya Haktanır, "Ana"ya Șeyda Akova Balcıoğlu, "Charles"a Tolga Tuncer, anlatıcıya Bengü Atar hayat veriyor.

Eserin dekor, müzik ve dans tasarımı, duayen sanatçıları bir araya getirdi. Ödüllü besteci Kemal Günüç oyunun müziğine, Türkiye'nin önde gelen dans eğitmenlerinden Deniz Alp koreografisine, Sertel Çetiner ise dekoruna imza attı.

Oyunun kostüm tasarımını Berfin İlhan, ışık tasarımını ise Çetin Atay üstlendi.

Oyun, fıkra anlatmayı seven ama temizlik yapmaktan hiç hoşlanmayan ve doktor Lane'nin evinde temizlikçi olan Matilde'nin, temizlik yapmak yerine fıkra uydurmaya çalışmasının Lane'i endişelendirmesiyle başlıyor.

Matilde'nin aksine temizlik yapmaktan büyük zevk duyan ve ablası tarafından her zaman küçük görülen Virginia ise kız kardeşinin evine gelerek, Matilde'nin yerine evi temizlemek istiyor.

Oyun, Dr. Lane'nin cerrah eşi Charles'ın ise ameliyat ettiği hastası Ana'nın şefkat, cesaret ve insaniyetine aşık olması üzerine yaşanan olayları ele alıyor.

Portekizce fıkraların da seyirciyle paylaşıldığı oyun, insanın güzel şeyler yapmaya çalıştığı halde kendini ifade edemediği zamanlarda diğer insanlar tarafından anlaşılamamasının acı olduğu gerçeğini vurguluyor.

Ankara Devlet Tiyatrosu oyunu "Temiz Ev", 25-29 Şubat'ta Şinasi Sahnesi'nde seyirciyle tekrar buluşacak.

Kaynak: