Hak için çalışın!

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de koltuk kavgaları yaşanmaya devam ediyor. Kimi gözle görünür şekilde kimileri de soğuk savaşla herkes kendi adamlarını bir yerlere yerleştirmenin derdi içeresindeler.

Kendi cemaatinden, ilerde işlerine taş koymayacak kişiyi o makamda görmek istiyor.

Hak ediyormuş, etmiyormuş, yapabilir mi kimsenin umurunda değil.

O koltuğa bir geçsin de devlet, millet kimsenin umurunda değil. Yeter ki o koltuğa otursun Konya tabiriyle kırışsın orada, çalışanlarına posta koysun ama boyunduruk altında yaşasın.

FETÖ’nün darbe girişiminden sonra bunlar daha da açık hale geldi.

Koltuğu elde etmek için türlü oyunlar, ayak kaydırmalar sadece bir koltuk için.

Kurumların içinde çalışanlar uzun bayram tatillerinden kalan zamanlarda işlerini halletmek yerine koltuk elde etmek için harcıyorlar mesailerini.

İlişkilerini, işlerini menfaat üzerine kuruyorlar.

Bunu yaparken yetimlerin hakkını, mazlumun ahını unutuyorlar.

O her zaman koltuğu elde etmek için düşünüyormuş gibi yaptıkları Arakan’ı, Filistin’i unutuyorlar.

Unuttukları için de ne o koltuğu elde edebiliyorlar ne de bulundukları mevki de kalabiliyorlar.

Koltuğunu bırakmamak için yapmadıkları pislik kalmıyor.

Belki de bazıları koltuklarını kazanıyorlar, o kazandıkları koltuklardan dolayı para da kazanıyorlar.

Ama sonuçta onurlarını, şereflerini ayaklar altına alıyorlar. Bunu yapmaktan da zerre kadar çekinmiyorlar.

Kısacası haysiyetsiz iki paralık insan haline geliyorlar. Bu da onların ne kadar umurlarında o da bilinmez. Umurlarında olsa zaten hak edenin yanında Hakk’ın yanında olurlar.