GÖREVİN İFASI
26. dönem parlamentosunun oluşturulması için, 1 Kasım Pazar günü sandık başına giderek oyumuzu kullandık.
Oy kullanmanın önemini bilmek, vatandaşlık görevleri arasında önemli bir işlev olduğunu bilmek, bu görevin yerine getirilmesinde hassas olmak, memleket idaresinde dolaylı olarak pay almak demektir.
Kullanılan oylar, inandığımız değerler doğrultusunda sonuçlanmış ise, varılan sonuç millete, memlekete hayır getirici, huzur verici ortam oluşturacak bir yapılanmaya zemin hazırlamış ise, görevi yerine getirmenin huzurunu doya doya yaşayabileceğiz.
Bu yazıyı hazırladığımızda seçim sonuçlarını bilme durumunda olamadığımız için, temmeni bağlamında ifadeler kullanmak gerekiyordu.
Seçim için oy kullanmanın başladığı saatlerde, oylarımızı kullanmak üzere ailece sandık başına gittik.
Görevimizi; zamanın daralmasına meydan vermeden, mümkün olduğunca zamanında yerine getirmede her zaman acele etmenin önemli olduğuna inananlardanım.
Oy kullanma mahaline giderken, bizim gibi düşünenlerin erkenden yola çıktıklarını gördük.
Birbirimizi selamladık. Hayır dilekleri ile seçim mahaline ulaştık. Sandıkların kurulu olduğu odaların önünde seçmenler kuyruk oluşturmuşlardı.
Sabahın erken saatinde görevin ifa edileceği mahale gelmek, sorumluluğun bir tezahürü olduğunun kanıtı idi.
Sandık başında bulunan görevlilerin, seçmenlere oy kullandırmada gösterdikleri hassasiyet önemli idi.
Kapı girişinde yer alan bir uyarı yazısı –Lütfen telefonlarınızı oy kullanma hücrelerine götürmeyiniz. Telefonlarınızı kapatarak, oy kullanma işlemi sonunda almak üzere sandık başkanına emanet ediniz. – dikkatimi çekti.
Böyle bir kuralın getirilmesi, seçime gölge düşmemesi açısından önemli olacak ki, uygun görülmüş! diye düşünürken;
Sandık kurulunda görevli bir bayan, önümde oy kullanmaya hazırlanan bir seçmene bu doğrultuda nezaket kuralları içinde bir uyarı yapmaya çalıştı.
Seçmen, böyle bir uygulamanın saçmalığından, memlekette her şeyin kuralına göre yapılmadığından v.s içerikli konuşmayı sürdürmeye çalışırken, araya girme ihtiyacını hissettim.
-Lütfen bakar mısınız? Görevli kurallar hatırlatmak durumunda. Bu ifadelerin kaynağı kapı girişinde yazılı. Bize de düşen, bu kuralların uygulamasını yapmak, görevlilerin işini kolaylaştırmak.
Olaya kayıtsız kalmamakla, iletişim konusunda yaşanabilecek anlayışsızlığı ortadan kaldırmaya vesile oldu.
Oylarımızı kullanıp çıktıktan sonra, birbirimize hayırlar içeren cümlelerle sandık mahalinden ayrıldık.
Yolda rastladığımız insanların dudaklarının kımıldadığını gördük. Kimileri de sesli bir şekilde birbirlerine, seçimin hayılı bir netice getirmesini, hayırlara vesile olmasını diliyordu.
Yapılan dua ve iyi temennilere biz de katıldık. Bize düşen görevi yerine getirmenin mutluluğunu hissetmeye çalıştık.
“1 Kasım seçimi, memleketimize ve bölgemize hayırlar getirecek, hayırlara vesile olacaktır.” Biz de inşallah diyoruz.
Seçmen yapacağını yaptı. Artık sıra siyasi partilere geldi. “Hayırlara”, kısır çekişmelere, verilen temsil hakkının gereği gibi kullanılmamasına tahammülümüz kalmadı.
Bundan sonra; seçim şarkılarını duymak istemiyoruz. Seçmenin kararı doğrultusunda hizmet etmenin gereğini yapma zorunluluğu, siyasi partilerin kendi konumlarına göre yerine getirmek mecburiyetindeler.
İktidar, muhalefet, meclis dışında kalan siyasi partiler, milletimiz ve ülkemiz için gerekenleri yapmak için var olduklarını, çalışmaları ile seçmenlerine göstermelidirler.
7 Haziran seçimleri ülkemiz ekonomisine, dünya devletleri arasındaki konumuna zarar verdi ise de, Türk siyaseti ve ülke bütünlüğü anlayışına, ülke güvenliğinin önemi konusunda önemli kazançlar getirebilecek yeni anlayışların ortaya çıkmasına, halk tarafından benimsenmesine vesile oldu.
1 Kasım seçiminde, seçmenler siyasi tercihlerini yaparken, oyunu kullanmada daha dikkatli olamaya, kararının ve oyunun ülkeye zarar vermemesi doğrultusunda oy kullanmaya çalıştı.
“Seçimin sonuçları hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun. “ Dua ve dileğimiz.