Gölpınarlı gözünden klasik edebiyat

20. yüzyılda yaşamış önemli edebiyat tarihçisi Abdülbaki Gölpınarlı'nın derlediği Hafız, Kaygusuz Abdal/ Hatayi/ Kul Himmet, Naili-i Kadim, Pir Sultan Abdal ve Şeyh Galip kitapları Kapı Yayınları'ndan çıktı

Gölpınarlı gözünden klasik edebiyat

Kapı Yayınları Abdülbaki Gölpınarlı'nın hazırladığı Hafız, Kaygusuz Abdal/ Hatayi/ Kul Himmet, Naili-i Kadim, Pir Sultan Abdal ve Şeyh Galip kitaplarını derli toplu bir hale getirerek yeni baskısını yayımladı. Beş kitaptan oluşan serinin ilk kitabı İran edebiyatının en büyük şairlerinden Şirazlı Hafız'ı konu alıyor. Hafız'ın hayatı ve sanatı eşliğinde gazellerine, rubailerine yer veriliyor. İkinci kitap Kaygusuz Abdal, Hayati ve Kul Himmet gibi ustaları konu alıyor. Naili-i Kadim'i konu alan kitap üçüncü kitap olurken Pir Sultan Abdal dördüncü kitapta ele alınıyor. Beşinci ve son kitapta Şeyh Galip'in hayatı ve eserleri yer buluyor. Her biri bizlere şuan yaşıyormuş gibi tesir edebilen bu hikmet sahibi şairler 20. yüzyılda yaşamış Abdülbaki Gölpınarlı gibi değerli bir kalemin elinden sayfalara aktarılıyor.

HAFIZ EDASINDAKİ RİNTLİK

Hafız'ı '14. yüzyılda İran'da yetişen ve fikirlerindeki kuvvet, görüşlerindeki özellik, hele edasındaki rintlik bakımından bütün Doğu'nun lirik seslerinden biri sayılan ve şöhretini gün geçtikçe Doğu'dan Batı'ya yayan yüksek bir şair' olarak tanımlıyor Gölpınarlı ve Hafız Divanı'nın Mesnevi ve Gülistan'dan sonra Türkiye'de en çok okunan metinlerden olduğuna dikkat çekiyor. Hafız'ın muazzam güzellikteki şiirleri Gölpınarlı'nın tadına doyulmaz çevirisiyle bu kitapta yer alıyor. Hafız'ın şiirlerinde Hayyam gibi şaraptan, şarapçıdan, sakiden ve meyhaneden çok sık bahsettiğini vurgulayan Gölpınarlı bu durumun neredeyse usanç verdiği eleştirisinde bulunuyor. Hafız'ın şarap içtiğini de kesin olarak söylüyor Gölpınarlı. Yalnız Hafız'ın bu kadar çok şaraptan bahsedişini başka bir vesileye de bağlıyor: 'Onun bu kadar şaraptan bahsedişi, biraz da softalara çatmaya bir vesile, taassubu yermeye, geriliği kınamaya bir vasıta olduğundandır ve zaten Hafız'ın en özel tarafı da gerilik ve softalık düşmanı oluşudur.'

ALEVİLERİN YEDİ BÜYÜK ŞAİRİ

Alevilerin yedi büyük şairi vardır. Nesimi, Hatayi, Fuzuli, Kul Himmet, Yemini, Virani ve kuşkusuz Pir Sultan Abdal. Gölpınarlı Pir Sultan Abdal kitabında Alevi Bektaşi Edebiyatı'yla ilgili şu bilgileri veriyor: Alevi- Bektaşi Edebiyatı'nın kaynağı Yunus Emre'dir, kurucusu Kaygusuz Abdal. Bu edebiyatı sınırlayan ve bu sınır içinde en orijinal didaktik eserlerini sunan Hatayi'dir. Fakat bu edebiyatın en yüksek şairi, hiç tereddütsüz söyleyebiliriz ki Pir Sultan'dır.

Pir Sultan'ı yalnız Alevi- Bektaşi Edebiyatı'nın değil Türk Halk Edebiyatı'nın da büyük şairleri arasında gören Gölpınarlı, onun hayatını şiirlerine yansıttığı görüşüne kesin olarak katılıyor. Verdiği örneklerle de bu tezini destekliyor.

İran Klasik Edebiyatı

'Divan Edebiyatı, İran Klasik Edebiyatı'nı taklit ederek meydana gelmiştir. Teknik ve estetik bakımından tamamıyla klişeci olan bu edebiyatta, şairin hususiyeti ve devri, kaynar gider. Herhangi bir divandan, o divanı meydana getiren şairin devrini, devrinin hususiyetlerini, olaylarını, şairin ruhi haletlerini, orijinal hüviyetini bulmak pek güçtür.' diyerek Divan Edebiyatı'na ciddi bir eleştiri getiren Gölpınarlı ileriki yıllarda düşüncesini yumuşatsa da devam eder.

En kudretli şair Naili

Abdülbaki Gölpınarlı Naili-i Kadim isimli kitapta Naili Mustafa'yı 17. yüzyılın en kudretli şairlerinden ve Türk Divan Edebiyatı'nın en mümtaz temsilcilerinden biri olarak gösteriyor. Onun kendinden sonra gelen bütün şairleri etkilediğini özellikle Şeyh Galip ve Nedim'de etkilerinin çok kolay fark edildiğini söyleyen Gölpınarlı, Naili'nin şiirlerini büyük bir titizlikle düzyazıya çevirip notlarla açıklıyor.