Büşra Gülşah İyikan
Büşra Gülşah İyikan Gizli kanattır anne olmak!

Gizli kanattır anne olmak!

‘Anne olmak nedir?’ diye sorsam içini dolduracak sayısız cümleler kurarsınız. Zaten bu kadar kutsal bir kelimeyi anlatacak kelimeler de eksik kalır.
 
Annem bana her zaman ‘ anne olunca anlarsın kızım’ derdi. Anne olunca anlarsın…
 
Şimdi benim de bir kızım var. Kucağıma aldığım gün daha dün gibiyken kızımın bir yaş gününü daha kutlamak için hazırlık yapıyorum.
 
Zaman ne kadar da çabuk geçiyor. Ve ben anneliği anlıyorum… Her geçen gün bana annemin sözlerini hatırlatıyor.
Onunla büyüyor, onunla adım atıyorum. Kızım gelince ondan önce mutluluğumuzda bir şeylerin eksik olduğunu hissettim.
 
Hayatımıza nasıl neşe ve heyecan kattığını gördüm. İşte anne olmak demek o neşenin hiç kaybolmaması için canını ortaya koyacak kadar çok sevmektir evladını. Hasta olduğunda hasta olmak, ağladığında ağlamak ve canı yandığında canı yanmaktır.
 
Tatlı telaştır, çocuğunun geleceği için çırpınmaktır, karşılık beklemeden sevmektir anne olmak… Başına en ufak bir şey geldiğinde yüreğinin kayıp gitmesidir elinden… Her an her zaman tetikte olmak, sabahlara kadar uykusuz kalmaktır.
 
Kendi gözünden bile sakınmaktır. Diyorum ya anne kelimesinin içini dolduracak sayısız kelime vardır.
Anne olmanın kıymetini anne olmadan da anlayabilirsiniz ama anne olarak çok daha iyi anlayabilirsiniz.
 
Bazen annenize kızabilirsiniz. Sizin iyiliğiniz için bazı şeylere izin vermeyebilir, kanatlarınız kırılmasın diye uçmanızı engelleyebilir. Siz her ne kadar kızsanız da annenizin sizin için attığı her adım sizi korumak içindir.
 
Anneler hisseder. O hisleri sayesinde siz farkında olmadan başınıza gelebilecek kötülüklerden korunursunuz. Onların bir kanatları vardır. Siz görmezsiniz ama yaşadığınız herhangi bir sıkıntı anında kanatlarını açmaya hazırdırlar. Yani anne olmak o  kanatlarda gizlidir. Kendilerinin uçmaması pahasına sizin uçmanız için açarlar kanatlarını. O kanatları görebilenlere ne mutlu. Uçmak sizin elinizde!
 
Kim bilir belki de cennete giden yol o kanatlardan geçiyordur!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Büşra Gülşah İyikan Arşivi