Geleneksel tulumbanın modern lezzeti: Selçuklu Tulumbacısı

Konya'da 2015 yılından bu yana hizmet veren ve büyüyerek yoluna devam eden Selçuklu Tulumbacısı, geleneksel tulumba tadını, meyve özü ve çikolata ile çeşitlendirerek modern bir lezzet sunuyor. Türkiye'nin dört bir yanında şubeler açan ve Konya'yı şehir dışında temsil eden Selçuklu Tulumbacısı, yakın dönemde ihracata başlayarak lezzetini yurt dışına da yaymayı hedefliyor.

Geleneksel tulumbanın modern lezzeti: Selçuklu Tulumbacısı

Geleneksel tulumba lezzetini, farklı tatlarla harmanlayarak modern hale getiren ve Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren Selçuklu Tulumbacısı’nın ikinci kuşak temsilcilerinden Kürşat Demirel,  “Selçuklu Tulumbacısı 7 yıl önce kuruldu. Lakin kurucumuz olan babamızın sektörel deneyimi 1969'a dayanıyor. O zamandan gelen bir tecrübe vardı. 2015 yılında babamızla birlikte Anadolu Sanayi'nde yaklaşık 35 metrekare bir dükkanda tulumba yapıp satmaya başladık. Unlu mamullerin çıkmasıyla birlikte pastacılık sektörü bitmişti. Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de bir branşlaşma ihtiyacı vardı. Ben de o dönemde satış pazarlama işiyle uğraşıyordum. Tulumbanın Konya'da yeterli talebi görmediğini fark ettim. O dönemde sadece sade tulumba yaygındı. Birkaç mağazada şehir dışından gelen fıstıklı, portakallı, frambuazlı tulumbalar revaçtaydı. Biz de ondan esinlenerek bir şeyler yapalım dedik ve tulumba konusunda kendimizi geliştirdik” ifadelerini kullandı.

gunhan-demirel-kursat-demirel.jpg
Günhan Demirel / Kürşat Demirel
 

ÇİKOLATALI TULUMBAYI KEŞFEDEN FİRMA

Yıllar geçtikçe kendilerini geliştirdiklerini ve ilerleyen dönemlerde çikolatalı tulumba lezzetini keşfettiklerini kaydeden Kürşat Demirel, “2015 yılında 35 metrekare dükkanda başladık ve 8 ay orada çalıştıktan ve insanların beğenisinden olumlu yanıtlar aldıktan sonra işi büyütmeye karar verdik. Bu doğrultuda Büsan Sanayi'nde 150 metrekare dükkan tuttuk. Buraya geçtikten sonra bize yavaş yavaş bayilik talepleri gelmeye başladı. Bu dönemde kardeşimiz Günhan Demirel ekibimize katıldı. Onun da gelmesiyle vizyonumuz biraz daha genişledi. Çünkü kardeşimiz iletişimci olduğu için daha kreatif düşünmemiz noktasında önemli katkılar sağladı. Fıstıklı, portakallı, frambuazlı gibi 4-5 çeşit farklı tulumba yaparken kardeşimiz Günhan, sade tulumbayı sıvı çikolataya batırarak ilginç bir şey denedi. Hoşumuza gitti. Tadımlık şeklide tabak hazırladık ve gelen müşterilerimize tattırdık. O dönemde damak tadına güvendiğimiz bir müşterimiz tadını çok beğendi ve arkadaşlarına tattırmak üzere bir miktar sipariş verdi. Beklentimizin çok üstünde geri dönüşler aldık ve bunu seri şekilde üretmeye karar verdik” dedi.

selcuklu-tulumbacisi-konya-3.jpg

‘GELENEKSEL ÇİKOLATA TADINI NESTLE İLE YAKALADIK’

Tüm damaklara hitap edebilecek geleneksel çikolata tadını Nestle 1927 ile yakaladıklarını vurgulayan Kürşat Demirel, “Farklı marka çikolatalarla bu ürünü denedikten sonra Nestle ile tanıştık. Hakikaten tam olarak aradığımız lezzeti Nestle 1927'de bulmuştuk. Çocukluğumuzdan alıştığımız çikolata kokusu ve tadı vardı. Nestle 1927, Türkiye'de açılan ilk çikolata fabrikasıdır ve hala aynı formülü kullanıp aynı lezzeti vermektedirler. Biz de ürünümüzde bunu kullanmaya başladık ve kalitesini artırmış olduk. Şu anda tezgahımızda Antep fıstıklı, frambuazlı, portakallı, çikolata kaplı, beyaz çikolata kaplı tulumbalarımız var ama bunun geri planında daha önce denediğimiz limonlu, vişneli, narlı, tahinli, kakaolu vb. denediğimiz fakat testimizden geçmeyen çeşitlerimiz oldu. Bu mesleğe gerçekten aşık olduğumuz için kendimizi yenileme gayesindeyiz. Önce kendimiz test ediyoruz. Bunu geçerse damak zevki iyi olan bazı müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Oradan da geçerse günlük gelen müşterilerimize tattırıyoruz. Yine testi geçerse seri üretime başlıyoruz. Aslında bu tamamen organik bir süreçtir” şeklinde konuştu.

selcuklu-tulumbacisi-konya-4.jpg

BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA PROFESYONEL GELİŞME

Kendilerini sürekli geliştiren bir yapıda oldukları için bilimsel çalışmalarla en iyi tulumbayı üretmek adına kolları sıvadıklarını söyleyen Kürşat Demirel, “Ana hammaddelerimiz yağ, yumurta, şeker, su ve undan oluşmaktadır. Bu işin teknik anlamında kendimizi nasıl geliştiririz noktasında bir araştırmaya girdik. Yaklaşık 4 yıl kadar önce Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nden bir profesörün gıdada kullanılan yağların etkin kullanımıyla alakalı tez yazısına ulaştık. Sonrasında bu profesörle iletişime geçerek Çanakkale'ye gittik. Hoca bizlere yağ konusunda çok önemli bilgiler verdi. Bunlar doğrultusunda yağ filtreleri hususunda hem Türkiye'de hem de dünya çapında araştırma yaptık. Londra'da, sadece gıdada kullanılan yağların süzülmesiyle alakalı aktif karbon filtre üreten bir firma bulduk. Türkiye'de de aktif karbon filtre var ancak akvaryum suyu süzülmesinde kullanılıyordu, gıdada yoktu. Londra'daki firmayla iletişime geçtik ve oradan aktif karbon filtre ithalatı yaptık. Gelen filtreler gözle göremeyeceğimiz partikülleri süzecek şekildeydi. Ön filtreleme sistemi için de bir makine tasarladık. 4 aşamalı ve kullan at olan filtreleme sistemiyle yağ işini ileri seviyeye taşımış olduk. Yağlarımızda inanılmaz bir tasarruf sağlamış olduk. Bu sistem sayesinde de bir döngü sağladık ve lezzet performansımız sürekli aynı kalmış oldu” ifadelerini kullandı.

selcuklu-tulumbacisi-konya-1.jpg

TALEP ARTTIKÇA BÜYÜYEN YAPI

Firmalarına gelen franchising tekliflerini değerlendirerek hızlı bir büyüme kaydettiklerini belirten Kürşat Demirel, “Organik şekilde büyümeye devam ettik. Sadece gelen talepleri karşıladık. Konya'da 16 şubeye ulaştık. Profesyonel bir franchising sisteminden ziyade kazan kazan yöntemiyle çalıştık. Bayilerimizin de kâr marjını yüksek tutarak onların da bu markayı sahiplenmesini ve bu vesileyle para kazanmalarını istedik. Sonuç itibariyle geleneksel bir tatlı satıyoruz ve bunu sahiplenen, bu mantaliteyle çalışan insanlarla bir yerlere gelebiliyoruz. İyi ikram ederseniz, güler yüzlü davranırsanız, müşterinizi tutmayı başarırsanız, taze ürün satarsanız, işinizin başında kendiniz durursanız o zaman güzel kazanırsınız. Biz işimizin başından hiçbir zaman ayrılmadık” dedi.

selcuklu-tulumbacisi-konya-2.jpg

‘BİR ADIM YERİNE 3 ADIM İLERİ GİTTİK’

Pandemi sürecinde yaşadıkları gelişmeler sonrası bir adım yerine 3 adım ileri gitmeyi planladıklarını ve bunu gerçekleştirdiklerini söyleyen Firma Sahiplerinden Günhan Demirel, “Pandeminin ilk dönemini Ramazan Ayı'nda yaşadık. Bu süreç kafelerde olduğu gibi bizi de ciddi etkileyecek mi diye düşünceye kapılırken, Büsan Sanayi'nde ağırlıklı olarak gel al müşterimiz olduğu için olumsuzluk yaşamadık. Hatta aksine, kısıtlamanın ilk zamanları bizim işlerimizi artırdı diyebiliriz. Özellikle Ramazan ayı içinde gayet hareketli geçti. Gece 2'den öğlen 11'e kadar üretim yapıyorduk. Aynı zamanda şubelere dağıtım yapıp daha sonra işletmemize gelerek satış yapıyorduk. İşin A'dan  Z'ye tamamıyla ilgileniyorduk. İşlerin bu denli arttığını görünce, bir adım öteye gitmek yerine 3 adım öteye gitmeyi düşündük. Ticaret risktir ve riske girmeye değer dedik. Tam otomatik makineye geçmeyi düşünüyorduk, tamamen fabrikaya dönüşelim dedik. Ufak bir atölye tarzı değil de büyük bir fabrikada üretim yapalım diye düşündük” şeklinde konuştu.

selcuklu-tulumbacisi-konya-5.jpg

AYNI LEZZETLE FABRİKASYON ÜRETİM

Yıllardır beğenilerek tüketilen lezzetlerini fabrikasyon üretimle hızlandırdıklarını belirten Kürşat Demirel, “Faydasıçok Sanayi Sitesi'nde bulduğumuz alan çok büyüktü. Asma katla birlikte 3 katlı mekandı. Fabrikayı kurup, tamamen otomatik sisteme geçersek daha hızlı ve kolay üretim yapabileceğimizi babamıza ilettik. Onun da onayıyla yeni yerimize geçiş yaptık. Avrupa tarzı bir üretim alanı oluşturmak için burada tabandan tavana kadar her yeri epoksiyle kaplattırdık. Fayansta bulunan derzler bakteri topladığı için Avrupa standartlarına uymadığı için epoksi kullandık. Sonrasında tulumba yapma makinelerimizi temin ettik. Bu büyüklükte bir tesis kurma amacımız Konya dışına da satış yapmaktı. Hedeflerimiz büyüdü. İlk olarak şehir dışına açılmayı ardından da ihracat yapmayı planladık. Bu iş için de öncelikle şoklama sistemini devreye almamız gerekiyordu. O konuda da kendimizi geliştirip şoklama sistemini öğrenip uygulayarak şehir dışına çıkmayı başardık. Ankara'da Nevşehir'de, Karaman'da, Bingöl'de, Antalya'da, Denizli'de, Afyon'da ve Aksaray'da şubeleştik. 30 tanesi aktif ve yakın dönemde açılacaklarla birlikte yaklaşık 35 şubeye ulaştık” dedi.

selcuklu-tulumbacisi-konya-6.jpg

‘ESNAFLIK MOTTOMUZDAN HİÇ AYRILMADIK’

Esnaflıktan geldiklerini ve bu mottodan hiç ayrılmadıklarını kaydeden Günhan Demirel, “Tamamen kendi öz sermayemizle kuruldu. Yatırım yapan bir firmayız. Pandeminin ikinci Ramazan Ayı bizi inanılmaz olumsuz etkiledi. Normalde Ramazan'da işlerimiz iki katına çıkarken son Ramazan'da öyle olmadı. Hammaddelerimizi kat kat fazladan almıştık. 17 günlük kapanma uygulanınca zarara uğradık. Fakat daha sonra ilerleyen günlerde toparlandık. Yeni şubeler açarak, bu şubeleri destekleyerek bu günlere gelmeyi başardık. Önümüzün açık olduğuna inanıyoruz. Sebebini işlemeye çalışıyoruz. Büsan'da esnaf olarak çalışıyorduk, o mottomuzdan hiç ayrılmadık. Fabrikamızın girişinde de sıcak satışımız devam ediyor. Hala aynı şekilde müşterilerimizle ikili ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Şuanda tek vardiyada 4 ton, çift vardiyada 8 ton üretim yapma kapasitesine sahibiz” ifadelerini kullandı.

selcuklu-tulumbacisi-konya-7.jpg

 ‘YENİ LEZZETLERE DEVAME DECEĞİZ’

Türkiye’nin en yenilikçi tulumbacısı olduklarını ve yeni lezzetlere devam edeceklerini vurgulayan Günhan Demirel, “Vizyonumuzdan dönmeyeceğiz. İnsanlara yeni lezzetler tattırmaya ve bu işin kompetanı olmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin en yenilikçi tulumbacısı olduğumuzu, tulumbayı yeniden keşfettiğimizi zaten ısrarla söylüyoruz. Ürettiğimiz tulumbayla eş değer lezzette Türkiye'de başka tulumba olmadığını da garanti ederiz. Çeşnili ürünlerimizde de tamamen gerçek ve doğal ürünler kullanıyoruz. Selçuklu Tulumbacısı bir ürün yapıyorsa müşterilerimiz onu gözü kapalı tüketebilir. Sade, Antep fıstıklı, framboğazlı, portakallı tulumba, sütlü çikolatalı fıstıklı, beyaz çikolatalı fıstıklı, sütlü çikolatalı şerbetsiz, beyaz çikolatalı şerbetsiz, kaymak dolgulu tulumba bünyemizde mevcuttur. Yakın dönemde de tahin dolgulu tulumba ile hizmet vereceğiz. Diğer tatlılardan ise; soğuk baklava, spesiyal baklava, spesiyal sarma, midye baklava, fıstıklı ve cevizli baklava, fıstıklı ve cevizli tepsi kadayıfı ve cevizli Erzurum kadayıf dolması çeşitlerini üretmekteyiz” diyerek sözlerini tamamladı.

HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ

selcuklu-tulumbacisi-konya-8.jpg

selcuklu-tulumbacisi-konya-9.jpg

selcuklu-tulumbacisi-konya-10.jpg

selcuklu-tulumbacisi-konya-11.jpg

selcuklu-tulumbacisi-konya-13.jpg

selcuklu-tulumbacisi-konya-14.jpg

selcuklu-tulumbacisi-konya-ihracat12.jpg