Geçmişe ses veriyorlar

Ses kalitesi, görünümü ve tarihten taşıdığı izleriyle insana huzur veren pikap ve plaklar özellikle de gençlerin ilgi odağı oluyor. Konya’da 26 yıldır pikap, plak ve radyo satışı yapan Orhan Ereller (51), aynı zamanda bunların tamir ve restorasyonunu da yapıyor.

Geçmişe ses veriyorlar

Kulakların pasını silen plaklar ses kalitesiyle insanın içine işliyor. Görüntüsüyle meraklılarını mest eden pikaplar ise geçmişte olan değerli sanatçıların müziklerini günümüze taşıyor. Konya Nalçacı Caddesi üzerinde bulunan Konya Plak ve Pikapevi’ne gidenler geçmişe yolculuk yapıyor.

gecmise-ses-veriyorlar-1.jpg

‘YURT DIŞINDAN DA TALEP ALIYORUZ’

Türkiye genelinden ve yurt dışından antika ürünlerin tamirleriyle ilgili taleplerin olduğunu ifade eden Konya Pikap ve Plak Evi Sahibi Orhan Ereller, “Antika ürünlerin tamiri anlamında oldukça yoğunluk yaşıyoruz. Bir de tek başıma çalışıyorum. Yeni nesil bu işleri bilmiyor ve anlamıyor. Pandemiden dolayı özellikle de genç nesillerin bu tür ürünlere talepleri arttı. Ama onlar da genellikle yeni sıfır cihazlara yöneliyorlar. Eski cihazlar antika olduğu için onların fiyatları diğerlerine göre yüksek. Pandemi döneminde de bunların satışı arttı. Plak satışlarımız oldu. Eski firmalar plakların sıfırını da aynı şekilde basıyorlar. O nedenle yeni plak ve yeni pikaplara talep oldu. Sosyal medya üzerinden yurt dışı satışlarımız da oluyor. Tamir olarak Türkiye geneli ve yurt dışı tamirleri de yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.

gecmise-ses-veriyorlar-2.jpg

PLAK FİYATLARI

Plak fiyatları hakkında bilgi veren Ereller, şöyle aktardı: “45’lik, 33’lük diye plaklarımız var. Bir de gramofonun çaldığı taş plağımız var. Genellikle 33 ve 45’lik plak ağırlıklı satışlarımız var. 45’lik plaklar 10 liradan başlıyor 350-400 liraya kadar çıkıyor. 33’lük dediğimiz plaklar 70 liradan başlıyor 800 liraya kadar çıkıyor. Sanatçısına, plağına göre fiyatlarımız değişiklik göstermektedir. Müşterilerin genellikle evlerinde babalarından, dedelerinden kalma eski plaklar var. Merakı olmayanlar bize getiriyorlar. Biz onlardan alıp temizliğini yapıp satışa sunuyoruz. İstanbul un kapanında eski firmalar plakların yenisini basıp aynı formatta satışa sunuyorlar. Sıfır plaklar diğerlerine göre daha avantajlı oluyor. Bu işi Konya’da yapmak güzel bir duygu. Konya’da pikap ve radyo gibi antika ürünlerin hem satışını hem de tamirini yapan ilk kişilerden biriyim.”

gecmise-ses-veriyorlar-3.jpg

‘ÖNCE MANEVİYAT SONRA MADDİYATTIR’

Antika ürünlerin tamirinin sabır isteyen bir iş olduğunun altını çizen Ereller, “Bu 3-5 ayda öğrenilecek bir meslek değil. Çünkü karşınıza çıkan cihazlar getiren insanlardan da yaşlı. Bunlar ölmüş ya da hurdaya atılmış pozisyonda oluyor. Bunun tamiratı çok zor. Parça bulmak zaman alıyor. Birden olacak şeyler değil. Şimdi ki nesil sabırsızdır hep maddiyata bakar. Bizde önce maneviyat, sonra maddiyattır. Yaptığımız zaman gerektiren bir iştir. Bir işi masaya açtığınız zaman bir günde çıkma ihtimali yoktur. 3-5 gün de uğraşılabilir 6 gün de bekleyebilir. Bu zaman isteyen bir iştir. Ben bu işi zevk aldığım ve hobi amaçlı başladığım için yapıyorum. Sadece tamir yapmakla kalmıyor, bunların dış kasa ahşap restorasyonlarını, çanta gramofonların deri işlemlerini, boya gibi işlemler atölyemde kendim yapıyorum. Biz artık şu anda iş alamıyoruz. Şu anda randevu usulü çalışıyoruz. Çünkü gelen tamirleri koyacak yerimiz kalmadı” diye aktardı.

gecmise-ses-veriyorlar-4.jpg

‘BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN YER TAHSİS ETMESİNİ İSTİYORUZ’

Konya Büyükşehir Belediyesinden dükkân tahsis edilmesi isteğinde bulunan Ereller, “Dükkânımız Konya’da Nalçacı caddesi üzerinde yer alıyor. Ekol Elektronik olarak 27 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Sosyal medyada ‘Konya Plak Pikap Evi’ diye geçiyoruz. İnsanların geçmişe dönük manevi olan cihazlara değer vermesi bizi duygulandırıyor. Biz bu tarz insanları seviyoruz. Elimizden geldiği kadar bütün cihazları yapma taraftarıyız. İnsanların illaki cihazları almalarına gerek yok. Gelsinler, dinlesinler. Konya Büyükşehir Belediyemizden bizim gibi antikacı dükkânlara yer tahsis etmelerini istiyoruz. Bu mesleği yaşatabilmemiz için tarihi bir binada ya da daha geniş bir binada yer tahsis edilmesi bizim için çok iyi olacaktır” dedi.

gecmise-ses-veriyorlar-5.jpg

‘SANATKÂR ÇOK KALMADI’

Bu mesleği kendisinden sonra devam ettirecek bir kişinin olmadığına dikkat çeken Ereller, “ Türkiye genelinde hem tamir hem de restorasyon işiyle uğraşan yok. Bugün sanayide mobilyacı ustası dahi kalmadı. Herkes hazıra konmak istiyor bizim gibi sanatkarlar pek kalmadı” diyerek sözlerini noktaladı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ

gecmise-ses-veriyorlar-8.jpg

gecmise-ses-veriyorlar-7.jpg

gecmise-ses-veriyorlar-6.jpg