Gazze için başlatılan etiket dünya gündeminde

Yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi, 3,5 ayı aşkın süredir İsrail saldırılarının hedefinde. İsrail saldırıları nedeniyle Gazze'de en az 10 bin 800'ü çocuk, 7 bin 250'si kadın olmak üzere 25 bin 295 Filistinli öldürüldü, 63 bin kişi yaralandı. İsrail'in bölgeyi işgal etmesi nedeniyle Gazze'nin kuzeyine neredeyse hiç insani yardım ulaştırılamadı. Bu nedenle bölgede kalan Filistinliler gıdaya ulaşmakta zorlanıyor.

UN YERİNE HAYVAN YEMİ

Bölgedeki en büyük ihtiyaçsa şüphesiz un. Gazze'nin kuzeyinde yaşayan ve yaşam mücadelesi veren Filistinliler un bulamadıkları için hayvan yemlerini öğütmeye başladı. Ayrıca Gazze'nin kuzeyindeki pazarlarda un bulunamaması nedeniyle hayvan yemlerinin satıldığı görüldü.

'SİZ HİÇ AÇLIKTAN HAYVAN YEMİ YEMEK ZORUNDA KALDINIZ MI?'

Sosyal medya platformu X’de Filistin İnsiyatifi'nin başlattığı ve kısa sürede kampanyaya dönüşen #GazaStarving etiketi günün en fazla TT olan etiketi oldu.

"Siz hiç açlıktan hayvan yemi yemek zorunda kaldınız mı?, 25 bin 925 Filistinli hayatını kaybetti, 63 bin kişi yaralandı. İşgalci İsrail, Gazze'de 108 günde 11 bin çocuk öldürdü” gibi mesajlarla dünyanın dikkati çekilmeye çalışıldı.

BM Genel Sekreteri Guterres'ten de açıklama geldi. Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen üst düzey katılımlı Filistin oturumunda konuştu.

Son 100 günün Gazze'deki Filistinli siviller için korkunç olduğunu belirten Guterres, insani durumun dehşet verici olduğunu vurguladı.
Guterres, kış aylarında 2,3 milyon Filistinlinin, insanlık dışı ve sefil koşullarda sığınma, ısınma, temizlik malzemeleri, gıda ve su olmadan yaşam mücadelesi verdiğini kaydetti.

"Tüm Gazze halkı tarihte benzeri görülmemiş boyut ve hızda yıkıma maruz kalıyor. Hiçbir şey Gazze halkının toplu cezalandırılmasını meşrulaştıramaz." diyen Guterres, Gazze'de yarım milyondan fazla insanın çok ciddi boyutta açlıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, Gazze'ye engelsiz insani erişim talebinde bulundu.

"GAZZE HALKI BULAŞICI HASTALIKLARDAN ÖLME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA"

Guterres, sağlık sistemi çökerken hastalıkların yaygınlaştığına dikkati çekerek, "Gazze halkı sadece bombalamalar yüzünden değil, aynı zamanda hepatit A, dizanteri ve kolera gibi bulaşıcı hastalıklardan ölme riskiyle karşı karşıya." uyarısında bulundu.
BM Gazze Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılanma Koordinatörü Sigrid Kaag'ın görevine başladığını anımsatan Guterres, tüm üye ülkelere kendisiyle işbirliği yapma çağrısında bulundu.

Genel Sekreter Guterres, tüm korkunç koşullara rağmen mevcut durumda Gazze halkına etkili bir şekilde insani yardım sağlanamadığının altını çizerek, Gazze halkının sadece yardımla hayatını sürdürme ihtimalinin bulunmadığını, ticari ürünlerin tekrar bölgeye gönderilmesi gerektiğini ifade etti.

Guterres, "Güvenliğe ihtiyacımız var. Savaş bölgesinde çalışıyoruz. Mevcut insani yardım bildirimleri gerçek güven sağlamıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze'ye yardımların hızlı girişi için daha fazla geçiş noktasına da ihtiyaç olduğunun altını çizen Guterres, aynı zamanda Gazze'nin kuzeyine de erişime ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.

İNSANİ ATEŞKES ÇAĞRISI

Guterres, İsrail'in Gazze'nin kuzeyine yönelik insani yardım operasyonlarının çoğunu engellediğine işaret ederek, "Gazze'nin tümüne hızlı, güvenli, engelsiz ve sürdürülebilir insani erişim talebinde bulunuyorum. Aynı zamanda tüm uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin sonlandırılması gerektiğini yineliyorum." ifadelerini kullandı.
Gazze'deki savaş ve acının, bölgedeki karmaşayı da tetiklediğini kaydeden Guterres, tüm taraflara bölgesel bir çatışmaya neden olacak adımlardan kaçınma ve gerginliği acilen azaltma çağrısı yaptı.

Guterres, kalıcı barışın sadece İsrail-Filistin meselesinin iki devletli çözümüyle elde edileceğinin altını çizerek, İsrailli yetkililerin iki devletli çözüme karşı çıkan açıklamalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

"Filistin halkının devlet kurma hakkının inkar edilmesi çatışmayı uzatır ve küresel barış ve güvenlik için çok büyük bir tehdit teşkil eder." diyen Guterres, tarafların ve uluslararası toplumun birlikte hareket ederek kalıcı barış için harekete geçmesi gerektiğini belirtti.