İsmail Poçan
İsmail Poçan Gazeteciliği bilmeyen nasıl öğretebilir?

Gazeteciliği bilmeyen nasıl öğretebilir?

Yaptığımız en büyük hatalardan biri de bir işi bilmeden, zorluklarını bilmeden, yapan kişilerin nelere katlanarak yaptığı mesleklere sanki o işi çok biliyormuş gibi davranmak ve o meslek hakkında atıp tutmak.

Hani derler ya ‘ağzıyla iş yapıyor’ diye. Bu söz tam da karşılıyor bu kişileri.

Bir işi en iyi şekilde öğrenmek için de mutlaka uygulamalı olarak bunu sahada yapması gerekiyor.

Bazı meslekler vardır istediğiniz kadar kitap okusanız da o mesleğin inceliklerini öğrenmeden daha doğrusu sahanın tozunu yutmadan, bir takım zorluklara göğüs germeden ne konuşursanız boş olur.

Bizim yapmaya çalıştığımız Gazetecilik mesleği de öyle bir meslek.

Bunu yaşayanlardan da biriyim. Okul hayatım tamamen farklı iş hayatım da tamamen farklı geçiyor.

İşin başlarında düşündüklerimle şimdi düşünüp ve yaptıklarım arasında dağlar kadar fark var.

Yani iş o kadar basit değil.

Gazetecilik sadece akademik bilgilerle sınırlı hiç değildir.

Bunu bir İletişim Fakültesi mezunu olarak söylüyorum. 4 sene boyunca aslında hiçbir şey öğrenmediğimi ve bilmediğimi bu mesleğin içine girdiğimde daha iyi anladım.

Yani sahaya indiğimde gördüm bu mesleğin zorluğunu.

Gecesinin, gündüzünün olmadığını. Yeri geldi tatilinin olmadığını.

Gazetecinin ne büyük bir sorumluluk olduğunu ben halkın içinde gördüm.

Gazetecilik gibi bu her meslek içinde böyledir. Dışarıdan atıp tutmak ne kadar kolay.

Daha Gazetenin nasıl çalıştığını bilmeden, bir Gazetecinin ne zorluklar altında çalıştığını bilmeden bu iş hakkında ne görüş belirtebilirsiniz ne de öğretmeye kalkabilirsiniz. 

Bu mesleğe senelerini vermiş emektarlar daha kendilerini Gazeteci diye nitelendiremezken birileri de kalkıp bilmedikleri bir şeyi öğretmezler.

Meslek sadece kitaplardan öğrenilmiyor.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Poçan Arşivi