"Futbolda şike kumpası" davasında 4 sanık hakkında yakalama kararı!
FETÖ'nün "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurmasına ilişkin 88 sanığın yargılandığı davanın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin usulden bozma kararının ardından yeniden görülmesine devam edildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçlardan tutuklu bazı sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Müdahil Fenerbahçe Kulübü ve Aziz Yıldırım'ın avukatı ile bazı sanıkların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, Fenerbahçe Kulübü ile müştekilerin avukatları, ulaşılamayan sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.
Söz verilen sanık Nazmi Ardıç, davada kumpas iddialarının gizli tanıkla gündeme geldiğini öne sürerek, şunları söyledi:
"Fenerbahçe Spor Kulübü 20 milyondan fazla, 25 milyona yakın taraftarı olan bir kulüptür. İnsanlar bu kulübe gönüllerini vermiştir ve artık bir aidiyet duygusu oluşmuştur. Bu aidiyet duygusuyla 'kumpas' algısı üretilmiştir. Bununla FETÖ iddiaları, kumpas iddiaları üretilmiştir. Bu dava başlı başına uydurmadır. Beraatimi talep ediyorum."
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Necmettin Karapınar, Halil Ardıç, Harun Birsel ve Abdullah Çelik hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.
Sanık Necati Keskin hakkında ise zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmeden heyet, duruşmayı 23 Mayıs'a erteledi.
Davanın geçmişi
FETÖ'nün "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle yürütülen soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlandı.
İddianamede, "bir numaralı" sanık FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 35 yıldan 85 yıla kadar, kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın 35 yıldan 78 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş insanı Muammer İhsan Kalkavan'ın 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Suat Yıldırım, avukat Orhan Erdemli, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu ile diğer 95 sanık hakkında da çeşitli sürelerle hapis cezaları talep ediliyor.
Ayrılan 5 sanıklı dosyada karar
Davanın açıldığı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 3 Temmuz 2020'deki duruşmada, firari sanıklar ile haklarında yalnızca "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlaması bulunan bazı sanıkların dosyasını ayırmış, böylece sanık sayısı 88'e düşmüştü.
Dosyası ayrılan 5 sanık yönünden görülen davanın 30 Aralık 2020'deki duruşmasında karar açıklanmıştı. Haklarında sadece "örgüt üyeliği" suçu bulunduğu gerekçesiyle dosyaları ayrılan 5 sanıktan Nazif Aktaş "FETÖ'ye yardım etme" suçundan 3 yıl 9 ay, Orhan Erdemli ise aynı suçtan 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanık Erdemli'nin etkin pişmanlık hükümleri gerekçesiyle cezasını 1 yıl 10 ay 15 güne indiren heyet, bu kişinin cezasının açıklanması hükmünü de geri bırakmıştı.
Heyet, diğer sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Mehmet Baransu ve Ali Çelik hakkında, "FETÖ'ye üye olmak" suçundan açılan davayı ise mükerrer olması nedeniyle reddetmişti.
Dava 4 Haziran 2021'de karara bağlandı
Diğer sanıklar yönünden devam eden davada 4 Haziran 2021'de karar açıklanmış, kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca 76 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 1 yıl 6'şar ay, 166 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 6'şar yıl ve 91 kez "iftira" suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1292 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Eski polis memuru Lokman Yanık "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 5 yıl, 91 kez "iftira" suçundan 1 yıl 8'er ay ve "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 5 yıl olmak üzere toplam 161 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmıştı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç ise 70 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 5 yıl 7 ay 15'er gün, yine 4 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 134 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 9 yıl 4 ay 15'er gün, yine 13 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 7 yıl 6'şar ay, 17 kez "iftira" suçundan 2'şer yıl, yine 69 kez "iftira" suçundan da 2 yıl 6'şar ay olmak üzere, müşteki ve mağdurlara karşı tüm bu suçlardan 1971 yıl 1 ay hapse mahkum olmuştu.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender ise 76 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 5'er yıl, 155 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 7 yıl 6'şar ay, 80 kez "iftira" suçundan 2 yıl 6'şar ay ve yine 12 kez "iftira" suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1766 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Benzer suçlardan sanıklardan Muhammed Kaya 1381 yıl 6 ay ve Ramazan Haktan Helvacı da 1005 yıl 3 ay, Furkan Durmaz "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapisle cezalandırılmış, sanık Durmaz bu suç ve diğer suçlarla toplam 302 yıl 6 ay hapse mahkum edilmişti.
Diğer sanıkların 26'sını benzer suçlardan 5 yıl ile 675 yıl arası hapis cezasına mahkum eden heyet, 15 sanığa sadece "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan hapis cezaları vermişti.
Mahkeme, yargılanan sanıklardan Ekrem Açıkel'in tüm suçlardan beraatine hükmetmişti. İlhan İşbilen de tüm suçlardan beraat ederken mahkeme 9 sanıkla ilgili "herhangi bir karar veya ceza verilmesine yer olmadığına", 29 sanıkla ilgili ise "beraat ve karar veya ceza verilmesine yer olmadığına" yönelik hükümler kurmuştu.
Dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, bazı eksiklikler olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını usulden bozmuştu.
Kaynak:AA