Fatih Erbakan'dan Davutoğlu'na: "Tek adam rejiminden şikayet ediyorsun, götürmek istediğin nokta 7 kocalı Hürmüz modeli"
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Konya’da Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve 6'lı masayı eleştirdi. Erbakan, "(6 masaya yönelik) Biz bunu bu kadar ileriye götürmeyelim ama eş cumhurbaşkanlığı sistemi diyelim, altılı eş cumhurbaşkanlığı sistemi diyelim, tek adam rejiminden şikayet ediyorsun, götürmek istediğin nokta 7 kocalı Hürmüz modeli" dedi.
Fatih Erbakan, partisinin Konya İl Teşkilatı tarafından Beyşehir ilçesindeki Kültür ve Yaşam Merkezi’nde düzenlenen Anadolu Buluşmaları Programı'nda, Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu'nun açıklamalarına ilişkin, "Ağzından bir bakla çıkardı, kasa ittifakını, mevcut iktidarı 'tek adam modeli, tek adam modeli' diye eleştirirken, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak denilebilecek tek adam modelinden 7 adam modeline geçmeye kalktı." dedi.
Davutoğlu'nun, "Efendim bir cumhurbaşkanı seçeceğiz bu cumhurbaşkanı düşük profilli birisi olacak, masadaki 6 genel başkandan onay almadan, izin almadan, imza almadan bu cumhurbaşkanı hiçbir şey yapamayacak, bunlardan icazet alacak." dediğini savunan Erbakan, şöyle konuştu:
"Bazıları işi bayağı ileri götürdüler; 'ya bu 7 kocalı Hürmüz modeline benziyor' dediler. Biz bunu bu kadar ileriye götürmeyelim ama eş cumhurbaşkanlığı sistemi diyelim, altılı eş cumhurbaşkanlığı sistemi diyelim, tek adam rejiminden şikayet ediyorsun, götürmek istediğin nokta 7 kocalı Hürmüz modeli? Böylesine tuhaf, çözümsüzlükten, istikrarsızlıktan, çatışmadan başka bir şey üretmeyecek bir garabet model, kaldı ki böyle bir yetki Anayasa'da tanımlanmamış, Anayasa'da böyle bir yetki yok. Halkın seçtiği yetki verdiği cumhurbaşkanı karar alacağı zaman masadaki 6 genel başkana soracak, onlardan icazet alacak, böyle hukuk devleti mi olur, bu bir kere Anayasa'ya aykırı."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da başörtüsü meselesi konusunda samimiyetsiz olduğunu dile getiren Erbakan, şöyle devam etti:
"Sadece bu da değil bakınız sayın Kılıçdaroğlu çıktı, başörtüsü meselesine 'kanuni bir çözüm getirelim' dedi. Biz de dedik ki, tabi, hatta dedik anayasa ile çözmek lazım, iktidar da bunun üzerine harekete geçti peki dedi, bir anayasa düzenlemesi yapalım, anayasa değişikliği yapalım ve bu başörtüsü özürlüğünü anayasal teminat altına alalım dedi. Ama biz buna sonuna kadar destek vermemize rağmen Meclisteki muhalefet partileri her nedense iş ciddiye binince topu taca atmaya başladılar, randevu vermiyorlar iktidara. E hani siz diyordunuz, 'başörtüsünü gelin samimiyseniz yasal güvenceye alalım' diyordunuz. İşte iktidar da adım attı, 'anayasal güvence altına alalım' dedi. Bundan daha tabi daha doğal daha güzel ne olabilir. İş şimdi ciddiye binince iktidara randevu vermiyorlar, 'biz oynamayız biz yokuz' diyorlar. Biz daha CHP bunu ilk ortaya attığında 'samimiyet sınavı verecek, bu samimiyet sınavından geçebileceğini zannetmiyoruz' demiştik. İşte şimdi bizim dediğimiz çıktı ve CHP bu samimiyet sınavından geçemedi. Sayın Kılıçdaroğlu başörtüsüne kanuni teminat istediğini söylerken birden bire ne oldu da 'anayasal teminat getirelim' dendiği zaman buna yanaşmamaya başladı, buna karşı çıkmaya başladı."
Erbakan, daha sonra Beyşehir'de partisinin ilçe teşkilatını, esnafı, ilçenin av tüfeği üretim merkezlerinden Huğlu ve Üzümlü mahallelerindeki bazı silah fabrikalarını ziyaret etti.