'Farklı kültürlerde de olsa kadınların 'Can Kırıkları' aynı'
Devlet Opera ve Balesi solisti ve Devlet Tiyatroları Opera ve Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV) Genel Başkanı Mehmet Yılmaz, "Oyuncularımızın gerçek hayat hikayelerinden kurgulanmış can kırıklığı hikayelerini sahnede izleyeceğiz. Farklı kültürlerde de olsa kadınların can kırıklıklarının aynı olduğunu anlatmak ve sahnede gördüklerimizle empati kurulmasını sağlamak, bunu başarmak istiyoruz." dedi.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyuncuların gerçek hikayelerinden oluşan "Can Kırıkları"nın dünya prömiyerinin 17 Mayıs saat 19.30'da Yılmaz Güney Sahnesi'nde yapılacağını söyledi.
"Pozitif ayrımcılığı anlatmaya çalışan tek perdelik oyun"
Yılmaz, TOBAV olarak Türkiye'de oluşan sosyal yaraları gündeme taşıyıp farkındalık oluşmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirterek bu amaçla kadın haklarının teslimi ve pozitif ayrımcılığın ne anlama geldiğini anlatmaya çalışan, tek perdelik oyunu sahneye koyduklarını aktardı.
Proje aşamasından prova aşamasına gelen "Can Kırıkları"nın izleyicisiyle buluşması için rejisör Murat Atak'ın teklifi kabul etmesiyle çalışmaların hızlandığını ifade eden Yılmaz, "Ardından müzik direktörlüğünü Turgay Edener, kostüm tasarımlarını Serdar Başbuğ, dekor tasarımlarını Duygu Gökalp, ışık tasarımını Mehmet Yaşayan ve Mahir Köksal ve koreografisini ise Cihan Yöntem'in yapması için görüştük ve her biri projemizi büyük bir sevgi ve heyecanla kabul etti." dedi.
"Gözyaşlarını silip kaldığı yerden devam edecek"
Adı başka, dili başka herhangi bir kadının hiç ummadığı anda gurbetçi olan diğer kadınlarla aynı yerde olabileceğine dikkati çeken Yılmaz,"Kadınlar yaratmayı, kaybetmeyi, sevmeyi, hüznü, sevinci, zırhları, korkuyu, cesareti hep yeniden öğrenecek, gözyaşlarını silip kaldığı yerden devam edecektir. Oyunumuzun içinde 'İlk nefeste ağlayarak başladığımız hayat, anne teniyle sustuysa o huzuru bulmakmış yaşamak' şeklinde bir replik var. Özellikle belirtmek isterim ki oyuncularımızın gerçek hayat hikayelerinden kurgulanmış can kırıklığı hikayelerini sahnede izleyeceğiz. Farklı kültürlerde de olsa kadının can kırıklıklarının aynı olduğunu anlatmak ve sahnede gördüklerimizle empati kurulmasını sağlamak, bunu başarmak istiyoruz. Böylece derdimizi bir de sahneden anlatmış olacağız çünkü hayatın ilk adımları anneyle başlar." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, şunları kaydetti:"Çocuk koroları, çocuk balesi kursları, gençlik koroları kurarak çocukların ve gençlerin, sanatın sihirli yanıyla buluşmalarını sağlamak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Bilim ve sanat, var oluşumuzdan bu yana insanlığın gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Ancak sanayi devriminin hemen ardından bilim, savaşa da hizmet etmeye başladı ama sanat her şeye rağmen barışa hizmet etmeye devam ediyor. Tiyatro, opera, bale ve diğer tüm sanatların, insanlığın gelişimine ve barışına tek çare olduğunu düşünerek daha anlaşılır bir dünya için bizler, 'sanata evet' demeye devam ediyoruz, etmeye devam edeceğiz."