Evde ne okunur? 22.04.2020
Koronavirüsten dolayı evde vakit geçirenler için Yeni Haber Gazetesi tarafından günlük hazırlanan 'Evde ne okunur?' köşemizde bugün...
Kırlangıç Çığlığı-Ahmet Ümit
Cinayet işlemek bizi insan değil, katil yapar. Bu duygudan haz almak ilkelliktir. Körebe lakaplı seri katil, 2012 yılında işlediği on iki cinayetin ardından kayıplara karışmıştır. Kurbanlarını çocuk tacizcileri arasından seçen Körebe, yeniden öldürmeye başlar. Adalete duyulan güvenin yerini linç kültürünün aldığı bir devirde gizli bir kahraman olarak görülmesi onu çok büyük bir tehdide dönüştürür. Nitekim adalet, bireylerin kendi yöntemleriyle kirletemeyecekleri kadar kıymetlidir. Benliğimizin farkına vardığımız an, acının pençesinde kıvrandığımız andır. Kırlangıç Çığlığı dolambaçlı kurgusu ve yüksek temposuyla tipik bir Ahmet Ümit romanı olsa da toplumsal sorunlara karşı gösterdiği hassasiyet ve tepkiselliğiyle yazarın eserleri arasında özel bir yer edinmeyi başarıyor. Kırlangıç Çığlığı, ışık hızıyla değişen gündeme direniyor; fark etmemiz ve değiştirmek için eyleme geçmemiz gereken, kanayan yaralarımızı haykırıyor.
İnsanın Anlam Arayışı-Viktor Emil Frankl
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı’nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır. Okurlar, Frankl’ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre’dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında “anlam”ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor. “Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu.”
Morgue Sokağı Cinayetleri-Edgar Allan Poe
Dedektif kelimesinin genel kullanıma girmesinden çok önce yazılmış üç dedektif hikâyesidir Morgue Sokağı Cinayetleri. “Öykü, Paris’teki hayalî bir sokak olan Rue Morgue’da yaşayan Madame L’Espanaye ve kızının kafa karıştırıcı biçimde öldürülmelerini anlatır. Gazete haberlerine göre annenin boynu neredeyse tamamen kesilmiş ve başı gövdesine ufak bir deri parçasıyla bağlı kalmıştır. Kız ise önce boğulmuş, ardından şöminenin baca boşluğuna sıkıştırılmıştır. Cinayet, dördüncü katta bulunan, dışarıdan girişin mümkün olmadığı ve içeriden kilitlenmiş bir odada gerçekleşmiştir. Cinayeti duyan komşuların ifadeleri birbiriyle çelişir çünkü her biri katilin farklı bir dilde konuştuğunu söylemektedir. Katilin konuşmaları belirsizdir ve tanıklar aslında hangi dil olduğunu net olarak anlamadıklarını itiraf ederler.”
Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi-Cemal Süreya
Çocuklar için yazmak. Yazarsın. Yalnız şunu unutma: Çocuklar her şeyi anlar. Her şeyden sözedebilirsin onlara. Enflasyondan bile. Bilgiçlik taslayan şeyler yazma. Daha içten ol. Serüvenlerden düşlerden söz et. Sözgelimi, lacivert ipek helikopter uçsun yazılarında. Bilgi de ver. Senin işin onlarda okuma tadı yaratmaya çalışmak. Bu öğütleri dinleyen Cemal Süreya'nın Çocukça dergisinde yazdığı 12 küçük serüven. Unutmayın, en güzel halimiz, güler halimizdir. Kitapta kendi çocukluk anılarından, farklı hikâyelere kadar birçok yazı var ve de çok samimî, sıcak yazılar. Bir hikâyede "her şeyden bahset çocuklara, meselâ lacivert bir helikopterden" diye öğüt veren; Süreya'nın deyimi ile "pırasa kafalı" bir abi var. Kısacası, bu kitap çocuklara ve büyüklere yönelik yazılmış ve Cemal Süreya'nın kendi çocukluğundan, yaşadıklarından da alıntılar yaptığı hoş bir anlatım olmuş.
HAZIRLAYAN: GÜLŞEN YILMAZ