"Ertuğrul beni bu dünyadan koparıyor"

TRT 1’in sevilen dizisi Diriliş: Ertuğrul’da Ertuğrul’un en yakın silah arkadaşı Turgut Alp’i oynayan Cengiz Coşkun, setteyken bu dünyadan koptuğunu söylüyor: “Dizideki karakterlerin mertlikleri ve samimi olmaları beni çok etkiliyor.”

"Ertuğrul beni bu dünyadan koparıyor"

- Obada hayat nasıl gidiyor?

Yoğun bir tempomuz var, malum. Beş-altı gün gibi kısa zamanda çekiyoruz diziyi, mucize gibi birşey. Hava şartlarının sertleşmesi işimizi biraz zorlaştırıyor ama bu bizi kamçılıyor. 

- Diriliş: Ertuğrul dizisinin bu kadar seyredilmesinin nedeni sizce nedir?

Bizim varoluşumuz, ecdadımız... Sevilmesinin nedenlerinden birisi bu. Bir diğeri ise bana göre örf ve adetlerimiz, milli duygularımız, geleneklerimiz hakikaten unutulmaya yüz tutmuştu. Dizi, bu konuda izleyicilerin duygularını alevlendirdi diye düşünüyorum. Gerçeğe yakın bir atmosferde, gerçek bir hikaye anlatmaya çalışıyoruz. İnsanlar da bu gerçek atmosferin içine girdi ve kaybolmaya başladı. Samimi bulup kendileriyle de empati kurdular.

- Canlandırdığınız karakter Turgut Alp’e benzer yanlarınız var sanki...

Benim de çok mücadeleci bir yapım vardır. Pes etmeyi hiçbir zaman sevmem. Hedefime ulaşana kadar ne yapmam gerekiyorsa azimle yaparım. Duygularımı çok yoğun ama kendi içimde yaşayan birisiydim. Turgut Alp karakteri beni çok iyileştirdi. Üzerinde çalışırken ben de kendi duygularımı daha dışa dönük yaşamaya başladım. ‘Samimiyet hayatın başrolünde’ diye benim bir lafım vardır. Turgut Alp’in bana en çok benzeyen yönlerinden birisi de samimiyet, yoldaşlılığı ve bağlılığı. Vatansever bir adamdım. Şimdi konuların daha derinine iniyorum. Tarih bilgisi çok fazla olan biri değildim, tarihi artık daha çok araştırıyorum. Ecdadımızın neler yaptığını öğrendikten sonra onları daha çok sahiplendim. Gelenekçi ruhum canlandı.

- O dönemde yaşamak ister miydiniz?

Çok isterdim. Canlandırdığımız karakterlerin mertlikleri, cengaverlikleri, samimiyetleri acayip. Setteyken bu dünyadan kopuyorum.

- Zorlandığınız sahne oldu mu?

Turgut Alp’in tapınakçıların eline esir düştükten sonra işkenceye maruz kaldığı ve Yehuda’ya dönüşüm sahneleri beni çok yormuştu.

Game of Thrones’ta oynamak istiyor

- 2002’de Best Model seçildiniz, şimdi oyuncusunuz. “Mankenden oyuncu olmaz” durumunu artık aştık değil mi?

Bence de aştık artık. Bunun başlangıcını yapan Kenan İmirzalıoğlu oldu arkasından, Kıvanç (Tatlıtuğ) geldi. Sonrasında Burak Özçivit, Burak Hakkı gibi isimler var. Oyunculuk öğrenilebilen bir şey. Zaman harcamak lazım. 

- Gelen projelere nasıl karar veriyorsunuz?

Okuduğum senaryo, kalbimi pır pır attırmalı. Tutar ya da tutmaz, beni çok ilgilendirmiyor. Yıllarca işsiz kaldım, maddi sıkıntılar çektim. Spor akademisi mezunuyum, antrenörlük yaptım, ticaretle uğraştım. Dedim ki ‘İnandığım projelerin içinde olacağım, kariyerime öyle devam edeceğim.’

- Kariyeriniz hep oyunculuk üzerine mi olacak?

Nefes aldığım sürece. Bu benim ilacım. Hedefim yurtdışı. Vikingler veya Game Of Thrones gibi diziler... Neden olmasın?

Kebap için Bursa’ya giderim

- Nasıl bir hayatınız var?

Spor benim hayatımın bir parçası olduğu için fitness, kick boks yapıyorum.. Motosiklet tutkunuyum. Mesela 36 saat içinde Yunanistan’a gittim, geldim. Çılgınlıkları severim. Boğazına düşkün bir adamım, kafama eser Bursa’ya gidip kebap yerim.

- Birkaç yıl önce Survivor’a katıldınız. Pişmanlık duydunuz mu?

Hiç pişmanlık duymadım. Bana çok şey de kattığını da söyleyebilirim. Kafanıza taktığınız ve bir anlık öfkelerin ne kadar gereksiz olduğunu, daha aklı selim düşünmeyi, yokluk içinde nasıl var olabilmeyi öğretti. İleride, çocuklarıma anlatacağım çok büyük bir tecrübe. -STAR