Eğitimde ihracat liderliği Bahçeşehir Üniversitesi’nin oldu
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel:- "Biz eğitim üzerinden uluslararası öğrenci sayımızı artırdıkça bunun Türkiye’nin hem ekonomik tablosuna hem de bölge liderliğine yansıyacak bir çalışma olduğunu görüyoruz”- "Türkiye, Cumhurbaş
İSTANBUL (AA) - Hizmet İhracatçıları Birliği'nce (HİB) açıklanan "2020 yılı İhracat Şampiyonları" arasında "Eğitim Hizmetleri" dalında ihracat şampiyonluğu Bahçeşehir Üniversitesi’nin (BAU) oldu.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Hizmet İhracatçıları Birliği'nin 2020 yılı İhracat Şampiyonları belli oldu. Salgına rağmen 2020 yılında gösterdikleri başarılı performans ile sektörün yaklaşık 35 milyar dolarlık ihracat ve 11,5 milyar dolar dış ticaret fazlası vermesini sağlayan firmalar bu başarılarından dolayı ödüllendirildi.
HİB bünyesindeki alt sektörlerden oluşan 17 kategoride ilk 3'e giren firmalara gösterdikleri başarıdan dolayı plaket takdim edildi.
"Eğitim Hizmetleri" alanında ihracatın en büyük ödülünün sahibi ise 123 farklı ülkeden 6 bin 500’e yakın uluslararası öğrenci bulunduran Bahçeşehir Üniversitesi oldu. Yılda binlerce uluslararası öğrenciye eğitim fırsatları sunan BAU, birçok bölüm avantajı ile yurt dışından binlerce öğrencinin en çok tercih ettiği üniversiteler arasında bulunuyor.
- “Uluslararası öğrenci sayımızı artırdıkça Türkiye'nin ekonomik tablosuna ve bölge liderliğine yansıyacak”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, ithalat payı olmayan tek ihracatın eğitim olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bizler de üniversite olarak uluslararası öğrenci kabulünün ülkemiz açısından öneminin farkındayız. Bunu sadece ekonomik bir getiri olarak düşünmeyip, aynı zamanda Türkiye’nin bölgedeki lider ülke olma vizyonundan hareketle gelen insanların Türkiye kültürü ile yetişmesi, ülkelerine geri döndüğünde bu kültürü yansıtması demek olduğunu unutmamak gerekir. Bu insanlar şirketlerini yönetmeye başladıklarında, ülkelerinin siyasi liderleri ya da ekonomik liderleri olduklarında Türkiye vizyonunu ülkelerine yayacaklardır. Amerika Birleşik Devletleri’nin bunu eğitim aracılığı ile yüzyıllardır bütün dünyada yaptığını biliyoruz. Dolayısıyla biz eğitim üzerinden uluslararası öğrenci sayımızı arttırdıkça bunun Türkiye’nin hem ekonomik tablosuna hem de bölge liderliğine yansıyacak bir çalışma olduğunu görüyoruz.”
Dünya Bankası verilerine göre, uluslararası bir öğrencinin, ülkeye yılda 30 bin dolara yakın para bıraktığını aktaran Yücel, “Bu para ulaşım, konaklama gibi her kalemi saydığımız zaman aslında çok büyük bir rakam oluyor. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın koyduğu hedef doğrultusunda 500 bin uluslararası öğrenci hedefine yürümek durumunda. Şu anda 200 bini geçmiş uluslararası öğrenci sayısına sahip. Türkiye’nin bu anlamda çok fazla fırsatı var. Bunlardan en büyük avantajı da ülkemizin 60’a yakın ülkeye 4 saat uçuş mesafesinde oluşu." ifadelerini kullandı.
- "Uluslararası geçerliliği olan İngilizce eğitim çok kritik"
Yücel, uluslararası öğrenci ulaşımı kolay ve Avrupa’ya açılan bir kapı olduğu için de birçok gencin Avrupa’ya ulaşması ve eğitimini orada sürdürmesi açısından Türkiye'nin kritik öneme sahip bir ülke olduğunu belirterek, bu avantajları kullanarak uluslararası öğrenci sayısının 500 bine çok rahatlıkla ulaştırılabileceğini bildirdi.
Bu konuda hükümetin vizyonu ve YÖK’ün vizyonunun yeterli olduğunu ifade eden Yücel, "Üniversitelerin biraz daha çalışması lazım. Buradaki en kritik nokta uluslararası geçerliliği olan İngilizce eğitiminin çok kritik olmasıdır. Üniversitelerin İngilizce eğitim yapması uluslararası öğrenci kazanımında etkili olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Yücel, uluslararası öğrenci seçimi yaparken belirli kriterler üzerinden ilerlemek gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Nitelikli öğrenci alma konusunda Türkiye daha hassas davranmalı. Bu açıdan baktığımızda özellikle tıp, diş hekimliği, mühendislik gibi alanlara bazı kriterler getirilmelidir. Nitelikli öğrenci, nitelikli üniversite demektir. Eğitim sektörünün ekonomik olarak gelecek vizyonumuzun hayata geçirilmesi konusundaki en önemli sektörlerinden biri olduğunu düşünüyoruz. Eğitim, toplumumuzun gelişiminde büyük rolü olan bir sektördür. Üniversiteler de bunun lokomotifidir. Üniversitelerimizi uluslararası kimliğe uygun olarak geliştirmek önemlidir.”
Kaynak: