Dört aydır açlık grevinde olan Filistinli tutuklunun yakınlarından müdahale çağrısı
Filistinli tutuklu Hişam Ebu Hevaş'ın eşi Aişe Haribat:- "Hişam'ın sağlığı tehlikede, ölüm-kalım arasında; kan kusuyor. Önceden tekerlekli sandalyede taşınırken şimdi ise sedyede taşınıyor"- "Dünyadaki tüm özgür ve onurlu insanlardan Hişam'ın meselesine m
RAMALLAH (AA) - KAYS EBU SEMRA - İsrail hapishanelerindeki idari tutukluluk uygulamasını protesto için yaklaşık dört ay önce başladığı açlık grevini sürdüren Hişam Ebu Hevaş'ın sağlık durumundan endişe eden yakınları Filistinli tutuklunun kurtarılmasını istiyor.
El-Halil kentinin güneyindeki Dura beldesinden olan Ebu Hevaş (40), 27 Ekim 2020'den bu yana İsrail tarafından "idari tutuklu" olarak hapishanede tutuluyor. Daha önce de 8 sene İsrail hapishanesinde tutuklu olan Ebu Hevaş beş çocuk babası.
Ebu Hevaş, İsrail'in idari tutukluluk uygulamasını protesto için 17 Ağustos'ta açlık grevine başladı. Filistinli tutuklunun eşi Aişe Haribat başta olmak üzere yakınları, Ebu Hevaş'ın sağlık durumdan çok endişeli. Yakınları, insan hakları kurumlarını ve dünyadaki tüm özgür insanları, sağlık durumunun belirsizliği ve İsrail mahkemelerinin yargı sürecini uzatması nedeniyle Ebu Hevaş'ın durumuna müdahale etmeye çağırıyor.
- "Sağlığından endişeliyiz"
Ebu Hevaş'ın eşi Haribat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 ayı aşkın süredir açlık grevindeki eşinin sağlık durumundan endişe ettiğini söyledi.
"Hişam'ın sağlığı tehlikede, ölüm-kalım arasında; kan kusuyor. Önceden tekerlekli sandalyede taşınırken şimdi ise sedyede taşınıyor." diyen Haribat, "Eşim açlık grevinden önce 86 kilogramken 47 kilogram kaybederek 39 kilogram oldu. Vücudunda mineral ve vitamin eksikliği var." diye konuştu.
Haribat, İsrail makamlarının eşine, diğer açlık grevindeki tutuklulardan farklı muamelede bulunduğunu belirterek, ailesinin ziyaretlerini, idari tutukluğunun dondurulmasını bazen de avukatların görüşmesini engellediğini aktardı.
İsrail hapishanesindeki gardiyanların da çocukları İzzeddin'in birkaç ay önce tedavi için hastaneye götürülmesini fırsat bilerek eşinin direncini kırmak için bu durumu kullandığını söyleyen Haribat, Ebu Hevaş'ın grevdeki 25. gününde çocuğunun hastanede iken çekilmiş fotoğrafını gösterdiklerini aktardı.
Haribat, İsrail askeri mahkemelerinin, eşinin sağlık durumunu hesaba katmaksızın tutukluluk süresini uzatma politikasını benimsediğini söyledi.
Eşinin "idari tutukluluğunun sona erdirilmesi" talebinin adil ve haklı bir istek olduğunun altını çizen Haribat, "Dünyadaki tüm özgür ve onurlu insanlardan Hişam'ın meselesine müdahale etmesini istiyorum." dedi.
Filistinli tutukluların daha önceki davalarında görüldüğü üzere "idari tutukluluğun dondurulması", tutuklunun salıverilmesi anlamına gelmiyor. Dondurma kararıyla, tutuklunun sorumluluğu, tedavi gördüğü hastanenin güvenliğine devrediliyor ve yakınlarının ziyaretine izin veriliyor.
- Sağlık durumuna ilişkin karartma haberleri
Filistinli tutuklunun kardeşi Said Ebu Hevaş ise Ebu Hevaş'ın sağlık durumuna ilişkin medyadaki korkunç belirsizlik nedeniyle endişeli olduğunu dile getirerek, "İşgal güçleri, Hişam'ın sağlık durumuyla ilgili karartma uyguluyor." ifadelerini kullandı.
"İşgal güçleri, Hişam'ın sivil hastanelere sevk edilmemesi ve idari tutukluluğun dondurulmaması yönünde bir karar aldı." diyen Said, İsrail Cezaevi İdaresi'ni kardeşinin sağlık raporunu tahrif etmekle suçlayarak, "Hişam, grevdeki 117. gününde hastaneye sevk edildi ve ertesi gün yeniden hapishaneye gönderildi." diye konuştu.
Said, işgal güçlerinin, grevi herhangi bir kazanıma ulaşmadan sonlandırmak için şiddet ve tehditlere maruz kalan Hişam'ın sağlık durumunu gözetmeksizin zaman kazanmaya çalıştığını aktardı.
"Eğer müdahale edilmezse kardeşim her an hayatını kaybedebilir." diyen Said, "Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin yönetimi ve dünyadaki özgür insanlardan, Hişam'ın hayatının kurtarılması için müdahalede bulunmasını istiyoruz." ifadesini kullandı.
- Her geçen gün zorlaşan şartlar
Sivil toplum kuruluşu Filistin Esir Cemiyeti tarafından 16 Aralık'ta yayımlanan rapora göre, Filistinli tutuklu Ebu Hevaş, Remle Hapishanesinde tehlikeli şartlara maruz kalıyor ve bu durum her geçen gün ağırlaşıyor.
İşgal güçlerinin Ebu Hevaş'ın sağlık durumunun riskli bir hal aldığına işaret eden raporlara rağmen kalıcı şekilde sivil bir hastaneye naklini kabul etmediği belirtiliyor.
Ebu Hevaş'ın sistemli ve tehlikeli bir uygulamaya maruz kaldığı kaydedilen açıklamada, bunun açlık grevindeki tutukluların karşı karşıya kaldığı bazı değişimlerin neticesi olduğu aktarıldı.
Söz konusu değişimler kapsamında, grevdeki tutuklunun hapishanede tutulduğu, önceki tutuklular gibi hastaneye naklinin reddedildiği ifade edildi.
İsrail askeri mahkemesinin, Ebu Hevaş'ın yargı süreci kapsamında birkaç kez duruşmaya çıkarıldığını; bu duruşmaların Filistinli tutuklunun serbest bırakılması veya hastaneye nakledilmesi, idari tutukluluğunun dondurulması gibi avukatının taleplerine ilişkin bir karar vermeden sonlandığı kaydedildi.
İsrail Askeri İstinaf Mahkemesi 12 Aralık'ta Ebu Hevaş'ın tutukluluk kararına karşı sunulan itirazı reddederek, idari tutukluluk halinin 4 ay daha uzatılmasına hükmetti.
- İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması
İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı olarak 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor.
Tutuklunun "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.
Filistin Esir Cemiyeti'nin verilerine göre, 6 Eylül itibarıyla İsrail hapishanelerinde 520'si "idari tutuklu" olmak üzere yaklaşık 4 bin 650 Filistinli bulunuyor. Bunların yaklaşık 200'ü çocuklardan oluşuyor.
Kaynak: