Diyarbakır’da, Sultan 1’inci Kılıçarslan’ın mezar aramalarında kalıntılar bulundu
Diyarbakır Dilce Üniversitesinde kurulan komisyonun, Anadolu Selçuklu Devletinin hükümdarlarından Süleyman Şah'ın oğlu Sultan 1'inci Kılıçarslan'ın
Diyarbakır Dilce Üniversitesinde kurulan komisyonun, Anadolu Selçuklu Devletinin hükümdarlarından Süleyman Şah'ın oğlu Sultan 1'inci Kılıçarslan'ın mezarı Silvan ilçesinde tespit edildi.
Dicle Üniversitesinde kurulan komisyonun, Anadolu Selçuklu Devletinin hükümdarlarından Süleyman Şah'ın oğlu Sultan 1'inci Kılıçaslan'ın Silvan'daki mezarı Kubbetü's-Sultan'ın yerinin tespit edilmesi üzerine kazı alanı kapatıldı. Yapılan çalışmaların ardından kazı alanına Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, Silvan Belediye Başkan Vekil Yardımcı Hasan Erdoğan, Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun , Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız ve Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan gelerek inceleme yaptı.
'Mezar Diyarbakır'ın tarihi açısından farklı bir bakış açısı getirecek'
İncelemenin ardından konuşan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, tarihin önemli bir şahsiyetlerinden biri olan 1'inci Kılıçarslan'ın Silvan'da bulunan mezarının tespit edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Rektör Karakoç, "1'inci Kılıçaslan özellikle Haçlı Seferlerinde büyük mücadele göstermiş önemli şahsiyetlerden biri. Anadolu'nun hem İslamlaşma konusunda hem de yurt edinmesi konusunda ciddi çalışmaları bulunmuş. Bu konuda canını feda etmiş. Biz bu süreçte mezarını Silvan'da bulunduğunu biliyorduk tarihi kaynaklardan. Bu konuda farklı çalışmalar yapılmış. Ama net olarak gelip tespit edilmemiş. Hatta türbe bile varken türbenin kaybolduğunu kızının kendi mezarının üzerinde gömülü bulundu, yanında bulundu. Ama bugüne kadar tespit edilmemişti. Bu konuda Cumhurbaşkanlığına yazılan yazılar vardı. Bu valiliğe de gitti Vali Münir Karaloğlu'nun da böyle bir olayın olduğunu söylemesi üzerine üniversite olarak bizim de çaba göstermemizi istediler. Daha sonraki süreçte tarihçi hocalarımızla ve kazı çalışmasına bakan hocalarımızla komisyon oluşturuldu. Bu komisyon öncesinde hem Diyarbakır'a gelerek ilgili kişilerle konuşuldu. Daha önceki tarihçilerin yazılarına bakılarak Silvan'da olduğu kesinleşti. Kazı çalışmaları yapıldı. Kültür Turizm Bakanlığıyla birlikte çalışılarak en sonda kazı sonrasında iki mezar olduğunu biliyorduk. Bu mezardaki kişilerin yaş ve cinsiyet olarak mezarın şekli hem de türbeyle ilgili olarak taşları Selçuklu Dönemine uygundu. Bu haberi de biz paylaşıyoruz. Bu haberin önemi hem Diyarbakır'ın tarihi açısında hem de Silvan açısından farklı bir bakış açısı getirilecek" dedi.
'Tarih açısından çok önemli bir şahsiyetin mezarını tespit etmiş bulunmaktayız'
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan da Anadolu tarihi açısından çok önemli bir şahsiyetin mezarını bugün tespit etmiş olduklarını belirtti. Doç. Dr. Bozan, "Tarihimiz açısından çok önemli bir şahsiyetin mezarını tespit etmiş bulunmaktayız. Tarihimizde çok önemli ve çok az şahsiyetlerden olan 1. Kılıçarslan, bilindiği üzere 1'inci Haçlı Seferinde Anadolu kuşatma altında bulunuyordu toplumumuz. Bir beka sorunu yaşandığı dönemde 500 bin kişilik Haçlı ordusunun Anadolu'ya gönderildiği bir dönemde bunlara karşı dirayetle mücadele eden bu konuda varlığını ortaya koyan ve Haçlı ordularının büyük bir kısmını tasfiye eden 500 binlik Haçlı ordusunun yok olmasına yol açarak ve bu toprakların vatan olmasında katkı sunan İslam dünyasının parçalanmasını büyük ölçüde geciktiren ve durdurmaya çalışan bir şahsiyetten bahsediyoruz. Dolaysıyla böyle bir şahsiyetin mezar yerinin bulunmuş olması millet açısında önemli bir anlam ifade ediyor. Vefa duygusu açısında önemli bir anlam ifade ediyor. Böylesine bir şahsiyetin çocuklarımıza aktarılmış olması bu insanların mezar yerinin bilinmesi şüphesiz büyük bir anlam ifade ediyor. Nitekim Kılıçarslan'ın hanedan için mücadelede hayatını kaybetmeseydi muhtemelen Haçlıların Ortadoğu'da ve Anadolu'da daha fazla kalmaması söz konusuydu. Fakat onun hayatını kaybetmesi üzerine bu topraklarda Şanlıurfa'da Anadolu'da bir süre daha varlıklarını sürdürdüklerini görüyoruz. Hem üniversite hem de Diyarbakır olarak memnuniyet duyuyoruz. Rabbim mekanların cennet etsin. Bu toprakları bize vatan inşa eden önemli aktörlerden birinde bahsediyoruz" diye konuştu.
'Çalışmalarımızı büyük bir titizlikle yürüttük ve sonuca ulaştık'
Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun ise buradaki kazı çalışmalarını 9 gün yürüttüklerine dikkat çekti. Doç. Dr. Coşkun, "Yaklaşık 35 metrekarelik bir alanda biz kazı çalışmaları yaptık ve 2 metre derinliğe indik. 2 metre derinliğe indikten sonra hem mezarlara ulaşıldı hem de türbeye ait temellere ulaşıldı. Bizim arkeolog ekibimiz çok titiz bir şekilde çalıştı. Hem müzeden ekip vardı hem Diyarbakır Müzesinden hem de üniversitemizde kendi oluşturduğumuz kazı ekibimiz vardı. Tabi bilim konusundaki hocalar olarak da bu verileri hızlı bir şekilde değerlendirdik. Bunla ilgili önemli sonuçlara ulaştık. Tabi şuan çalıştığımız alan aslında Anadolu Selçuklunun en önemli hükümdarının mezarıydı. Bu nedenle çalışmalarımızı gece gündüz büyük bir titizlikle yürüttük ve sonuca ulaştık. Bu çalışmaların yapılmasında hem de yürütülmesinde bize destek olan kurumlara ve kazı ekibine sonsuz teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
'İkinci mezarda yatan kızı Saide Sultan" ait'
Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız, Silvan'ın sultanların gömülü olduğu bir bölge olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Yıldız, "İlk çalışma 1'inci Kılıçarslan'ın mezarının tespit çalışmaları ile başladı. Çalışmanın 5'inci gününde yani cuma günü iki mezarın izi ve bir duvar kalıntısı ortaya çıktı. O gün akşama kadar yapılan çalışmalarda o iki mezar ve türbenin duvarı olduğu tahmin edilen duvar kalıntıları tamamıyla ortaya çıkartıldı. Tabi yaptığımız hem kaynak araştırmalarında hem alandaki araştırmalarda ortaya çıkartılan duvarın, hem inşa tekniği hem malzemesi bakımından Anadolu Selçuklu döneminin özelliklerini gösterdiğini, yine kazıda çıkan kitabe parçaları dönemin yazı stili özelliklerini gösteriyor. Antropologlarımızın yaptığı çalışmalarda birinci mezar 1'inci Kılıçarslan'a ait olduğunu düşündüğümüz mezarda yatan kişinin erkek bir şahıs olduğunu 30-35 yaşlarında biri olduğu. İkinci mezarında yine bir bayana ait olduğu 45-50 yaşları arasında olduğu tespit edildi. Dolasıyla birinci mezarda yatan kişinin 1'inci Kılıçarslan olduğu, ikinci mezarda yatan kişinin de kızı Saide Hatun'a ait olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan çalışmalar neticesinde elde edilen verilen doğrultusunda Silvan'da olduğu bilinen yalnız bugüne kadar mezarı gün yüzüne çıkarılamayan 1'inci Kılıçarslan mezarının bütün verileri ile tespit edildiğini söyleyebiliriz. Çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.