Divan-ı Lügati't-Türk UNESCO'ya önerilecek
Divan-ı Lügati-t Türk ile Kültepe Tabletleri, insanlığın ortak hafızası olarak "Dünya Belleği"nde yer alması için önerilecek.
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye'den bu yıl Divan-ı Lügati't-Türk ve Kültepe Tabletleri'nin UNESCO Dünya Belleği'ne alınması için başvuracaklarını açıkladı.
1072-1074 yıllarında Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan ve Türk dilinin Arapça sözlüğü olan Divan-ı Lügati't -Türk'ün, dilbilimciler için çok önemli olduğunu belirten Oğuz, "Divan-ı Lügati't -Türk demek, yaklaşık 80 ülkeyi yakından ilgilendiren bir kültürel hafızadan söz ediyoruz demektir" dedi.
Oğuz, günümüzde Çin sınırları içinde yer alan Kaşgar'dan Bağdat'a kadar gelip burada kitabını yazan Kaşgarlı Mahmud'un, o günün ulaşım şartlarında ciddi bir görgü, deneyim, birikim ve diyalog sağladığını söyledi.
Divan-ı Lügati't -Türk'ün, "insanlık tarihi için diyaloğu, kültürler arası yakınlaşmayı esas alan UNESCO açısından da son derece değerli bir eser" olduğunu belirten Oğuz, eserin insanlığın ortak hafızasını oluşturduğunu ifade etti.
Oğuz, Kaşgarlı Mahmud'un, eserinde çizdiği dünya haritasıyla topografi, harita belleği ve kültürü açısından da önem taşıdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Kaşgarlı Mahmud, Kaşgar'dan Bağdat'a kadar o bölgede yerleşik Türk, Arap, Fars ve diğer etnik kültürel grupları tanıyor, bunlarla ilgili bilgiler veriyor, dönemin kültürel birikimini ve belleğini sözlük vasıtasıyla günümüze aktarıyor. Dolayısıyla Divan-ı Lügati't -Türk demek Kazakistan, Özbekistan, Uygur Özerk Bölgesi, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Afganistan Tacikistan gibi ülkelerin bugünkü coğrafyalarıyla Fas'tan Moritanya'ya, Çad'dan Sudan'a kadar körfez ülkeleri dahil yaklaşık 80 ülkeyi yakından ilgilendiren bir kültürel hafızadan söz ediyoruz demektir."
Anadolu'dan insanlığa
Kayseri'deki Kültepe kazılarında gün ışığına çıkarılan ve çivi yazısıyla Asurca yazılan Kültepe Tableri de Dünya Belleği'ne girmeye hazırlanıyor.
Oğuz, Anadolu'da Türklerden önceki Sümerler'den Hititlerlere kadim uygarlıklarının izlerinin yer aldığı tabletlerde, insanlık tarihini aydınlatacak önemli bilgiler, anlaşmalar, yazışmalar bulunduğunu söyledi.
"Bu verilerin de kaybolmaması açısından, tabletleri insanlığın ortak hafızasına emanet etmek ve dijital ortama getirerek korumak istiyoruz" diyen Oğuz, "Her şeyden önce bunlar insanlığın ortak değeri ve Türkiye'ye ait birikimleridir. Bunların da insanlıkla kolaylıkla buluşması lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Oğuz, her iki dosyanın da yazım çalışmasının devam ettiğini ve 31 Mart'a kadar UNESCO Genel Merkezine başvuruda bulunacaklarını bildirdi.
Dünya Belleği
1992 yılından beri çalışmalarını sürdüren UNESCO Dünya Belleği Programı kapsamında, insanlığın tarihi, kültürel ve sosyal belleğini oluşturan ve savaşlar başta olmak üzere çeşitli doğal felaketler veya sosyal nedenlerle ortadan kaybolma tehlikesi olan belge ve bilgilerin insanlığın ortak değerleri olarak korunması ve bu korumanın önlemlerinden biri olarak dijital ortamda paylaşılması amaçlanıyor.
300 mirasın yer aldığı programda, Almanya 17 eserle başı çekerken, Avusturya 13, Rusya ve Polanya 12, İngiltere ve Kore Cumhuriyeti 11, Meksika 10, Hollanda ve Fransa 9, Danimarka 8 eserle yer alıyor.
Türkiye'den ise listede, "Boğaziçi Üniversitesi Gözlem ve Deprem Araştırma Enstitüsü Kandilli Rasathanesi El Yazmaları", "Boğazköy Hitit Tabletleri", "İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi İbn-i Sina Yazmaları Koleksiyonu" ve "Evliya Çelebi Seyahatnamesi" bulunuyor.