Diriliş Yayınları'nın yeni mekanı Haseki

Diriliş deyince Üstad Sezai Karakoç, Üstad deyince de Diriliş Yayınları gelir akla. Yaşayan en büyük düşünce adamlarından biri olarak bilinen Sezai Karakoç'u mütevazi tavrı ile her an Cağaloğlu'nda yayınevine giderken ya da dönerken görmek, ya da yayınevine uğrayıp, çayını içip, sohbetinde bulunmak mümkündü. Mümkündü diyoruz, çünkü Üstad'ın 50 yıldır Cağaloğlu'ndaki yayınevi geçtiğimiz hafta, bulunduğu Derin Han otel yapılacağı için Haseki'ye taşındı. Böylece 50 yıldır adeta bir kültür merkezi, bir okul, bir dergah gibi işlev gören yayınevi, Cağaloğlu'ndan ayrılmış oldu. Ancak Üretmen Han No: 27'deki küçük ofisten kitap satışı devam edecek. Bu açıdan bir ayağı Cağaloğlu'nda olacak üstadın, yayınevinin taşındığı Haseki'de, aynı şekilde sevenleri ile buluşup birikimlerini aktarmaya devam edeceği kuşkusuz. Artık Sezai Karakoç'u ziyaret etmek isteyenler Haseki'nin yolunu tutacak. Ancak Cağaloğlu bir değerini daha kaybetti desek yanlış olmaz.

HASEKİ'YE TAŞINDI

Üstad Sezai Karakoç, 1960 Nisan ayında Diriliş Dergisi'ni çıkarmaya başlamış, sonrasında ise Diriliş Yayınları'nı kurmuştu. Önce Cağaloğlu Çatalçeşme Sokak'taki Üretmen Han'da 30 yıla varan bir zaman diliminde kalan yayınevi sonra, yine aynı sokaktaki Derin Han'a taşınmış, yaklaşık 20 yıldır da burada hizmet veriyordu. Diriliş Yayınları artık Haseki Tramvay durağı yakınlarında, Molla Gürani Cd. No: 57'de 2. Kat'taki bir apartman dairesinde bulunuyor. Üstad'ın yine her gün 16.00'dan sonra yayınevinde olması bekleniyor.

Günde 50 ziyaretçi

Diriliş dergisi gerek edebiyatımız gerekse düşünce hayatımız için bir okul oldu ve çok sayıda aydın ve sanatçı yetiştirdi. Cağaloğlu'ndaki Diriliş Yayınları herkese açıktı. Akademisyenler, ilim adamları, şairler, yazarlar, esnaf herkes Sezai Karakoç'un misafiri olur, sohbet ederdi. Günde ortalama 50 kişiyi misafir eden yayınevinin trafiği oldukça yoğundu. Diriliş zor zamanlarda İslam davasına sahip çıkan, Müslümanları uyanıp kendine gelmesi için uyaran bir hareket. Sezai Karakoç hatıralarında Diriliş'i şöyle anlatıyor: 'Düşünüşte bir tazelenmeye ve yenilenmeye ihtiyaç vardı. Bir süredir daldığım metafizik düşüncelerde kendini ifade için beni zorluyordu. Bu fevkalade şartlar içinde doğdu Diriliş.Basubadelmevt'in karşılığı olarak 'Diriliş'i bulmuştum"