Ders zili uzaktan çalıyor

Öğrenciler, okula kavuşmanın heyecanını yaşıyor. Bugün itibaren uzaktan eğitime başlayan okullar 21 Eylül'de açılması planlanan yüz yüze eğitim için de Kovid-19 tedbirleri kapsamında hazırlık yapıyor.

Ders zili uzaktan çalıyor

Yeni eğitim öğretim yılı için ders zilinin çalmasına sayılı günler kaldı. Okullar, bugün itibarıyla uzaktan eğitime başladı. Belirli kademelerde ise 21 Eylül’de yüz yüze eğitime geçilmesi planlanıyor. Özel Okullar ise tüm hazırlıklarını tamamlayarak 8 ve 12’inci sınıf öğrencileri için yüz yüze eğitime başladı.  21 Eylül’de okulların tamamen ya da hibrit modeliyle açılması gerektiğini savunan Özel Form Kampüs Koleji Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Erdem, “Pandemi sona erene kadar yüz yüze eğitim olmalıdır. Ama eskiden olduğu gibi her sınıfta 30-40 öğrencinin olduğu bir ortamda değil, sadeleştirilmiş bir müfredatla, sadeleştirilmiş bir sınıfla olmalıdır. Bütün eğitim camiası adına böyle olmasını umut ediyor ve bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

ders-zili-uzaktan-caliyor-2.JPG

‘OKULUM TEMİZ BELGESİNİ ALDIK’

Derslere başlamadan önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın özel okullardan ‘okulum temiz’ belgesi alınması isteğinde bulunduğunu söyleyen Cemil Erdem, “ Bu belgeyi Türkiye Standartlar Enstitüsü Kurumu (TSE) veriyor. Biz okul olarak TSE’ye başvurumuzu yaptık. Okulum temiz belgesiyle ilgili bütün şartları yerine getirdik. TSE’den gelip incelediler. Bütün şartlar yerine getirildiği için ‘okulum temiz’ belgesi verdiler. Okul girişinde ateş ölçümü yapılıyor, her sınıfta dezenfektanlarımız bulunmaktadır. Sınıflar ve toplu kullanılan bütün alanlar düzenli aralıklarla dezenfekte ediliyor. Kapı kolları siliniyor. Kapı kollarının birisi kullanılıyor birisi kapatılıyor. Her bir saate dezenfektan yapılıyor. Temizlik yapılıyor, hijyenik şartlar oluşturuluyor. Bunun gibi bütün şartlar yerine getirildi. Bunlar yerine getirildiği için ‘okulum temiz’ belgesini alabildik. Bizim gibi birçok okulda bu belgeyi aldı ve derslere öyle başladı” diye aktardı.

ders-zili-uzaktan-caliyor-1.jpg

‘ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİN HAYATI DEĞİŞTİ’

Bu süreçte öğrencilerin ve öğretmenlerin hayatında çok ciddi değişikliklerin olduğuna dikkat çeken Erdem, “Artık eğitim öğretim sosyal mesafeye uyarak yapılıyor ve maske hiçbir şekilde çıkartılmıyor. Bu yüzden öğretmen arkadaşlar sınıfta ders işlerken maskeyle ders anlatmakta zorlanıyor ama dersi maske ve siperlik takarak anlatmaya devam ediyorlar. Öğrenci arkadaşlar yine maskeyle ders dinliyorlar. Eskiden sınıfta öğrenciler daha çok konuşurdu, şu an konuşmalarını azalttılar ve zorunlu olmadıkça konuşmuyorlar. Teneffüsler öğrenciler için daha hareketli geçerdi enerjilerini attıkları yerlerde şimdi kalabalık, kümeleşme şeklinde bir yapı olmuyor. Bireysel sosyal mesafeye dikkat edilerek yaşanıyor. Yani hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin yeni normale alışarak eğitim öğretim hayatları devam ediyor” şeklinde konuştu.

ders-zili-uzaktan-caliyor-3.jpg

‘SERVİSLERDE VE YEMEKHANEDE KURALLARA UYULUYOR’

Yemekhanelerde ve servislerde ne gibi kurallar aldıklarını anlatan Erdem, şöyle konuştu: “Sağlık Bakanlığının koyduğu kriterlere göre: Servislerde mutlaka bir hostes bulunduruluyor. Servise binen her öğrencinin ateşi ölçülüyor. Buradan kaynaklı bir sıkıntı varsa öğrenci servise hiç alınmıyor. Ailesine haber veriliyor. Bu şekilde dezenfektanlarını, hijyenlerini sağlıyorlar. Buradaki öğrencileri ona göre taşıyorlar. Yemekhanelerde ise: Bir masada 4 öğrenci değil 2 öğrenci oturacak ve çapraz sosyal mesafeye uyacak şekilde oturma düzenleri belirlenmiş durumda. Her öğrenci her gün aynı sandalyeye oturuyor. Farklı öğrenciler kullanmıyor, herkesin kendine özel sandalyesi ve yemek yediği masası var. Kaşık ve çatallar bir paket içerisinde getiriliyor. Bütün standartlara uyularak yemek servisi yapılıyor. Servisler de bu hassasiyetlerini göstererek yemek yiyorlar.”

ders-zili-uzaktan-caliyor-4.jpg

‘ÖĞRETMENLERİMİZİN VE PERSONELELRİMİZİN SAĞLIĞI GÖZETİLİYOR’

Öğretmenlerin ve personellerin düzenli olarak sağlık kontrollerinin yapıldığını belirten Erdem, “Öğretmenlerimize her 15 günde bir kan testi yapılıyor. Sağlık durumları detaylı kontrol ediliyor. Öğretmen arkadaşlar, idari personeller, kendini iyi hissetmediğinde hasta olduğuyla ilgili belirtiler olduğunda biz orada çok net davranıyoruz. “Arkadaşlar kendinizi kötü hissettiğinizde lütfen okula gelmeyin. Bir sağlık kuruluşuna başvurun. Sıkıntılı bir durum varsa onu orada çözelim” diye uyarıyoruz. Bu anlamda tabi öğretmen arkadaşlarımız bilinçli insanlar nasıl, davranacaklarını biliyorlar. Kendini iyi hissetmeyen öğretmenlerimiz okula gelmiyor, bir sağlık kuruluşuna başvuruyor. Süreci böyle götürüyoruz. Elhamdülillah şu ana kadar bir sıkıntı çıkmadı. Öğrenci arkadaşlarımıza ve velilerimize de sürekle tembih ediyoruz. Veliler ile sıkı bir iş birliği içerisinde bu süreci götürüyoruz” şeklinde konuştu.

ders-zili-uzaktan-caliyor-5.jpg

‘UZAKTAN EĞİTİME DEVAM EDERSEK SORUNLARIN ÖNÜNE GEÇEMEYİZ’

Uzaktan eğitime devam edilmesi halinde başka sorunların beraberinde geleceğini ifade Erdem, bunu şöyle açıkladı: “Ekran bağımlısı olan bir nesil ortaya çıktı. Biz geçen sene Mart ayına kadar çocuklarımıza, “telefonla arınıza mesafe koyun, yoğun ışığa maruz kalmayın, televizyonu şu saatlerde izleyin” diye katı kurallar koyan eğitimcilerdik. Uzaktan eğitim başlayınca bütün çocukları bilgisayarın başına oturttuk. Çocuklar şimdi telefonu, tableti ve bilgisayarı bırakamaz haldeler. Öğrencilerin bu ekran bağımlılığından kurtulmaları, tekrar normal hayata dönmeleri gerekmektedir. Eğitim öğretimin yanında çocukların sosyallik ihtiyacını gidermek, ekrana olan bağımlığını yok etmek, obeziteyle olan sıkıntısını çözmek amacıyla kontrollü bir şekilde okulların açılması şart. Böyle olmasını umuyoruz ve bekliyoruz. Devlet Okulları ve Özel Okullar alınması gereken bütün tedbirleri almış durumda, sadece 21 Eylül’de kamuoyunun da çocukları bilinçli bir şekilde okula göndermelerini bekliyoruz.”

‘BU İŞİN BİRİNCİ BOYUTU SAĞLIKTIR’

Sağlığın her şeyden daha değerli olduğunun altını çizen Erdem, “Bu işin birinci boyutu sağlıktır. Sağlıktan daha değerli bir şey yok. Bir öğretmenimizin bir çalışanımızın ya da bir öğrencimizin sağlığıyla ilgili bir problem olursa bu hiçbir şey ile ölçülmez. Sağlık her şeyden değerlidir. Bu işin diğer boyutu: Hayat devam ediyor ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulundurmalıyız. Kırtasiyeciler, servisçiler, formacılar gibi sektörler okulların yüz yüze eğitime açılmasını bekliyor. Ben okulların kontrollü bir şekilde açılması gerektiğini düşünenlerdenim” diyerek sözlerini noktaladı.

acik-sinif-uygulamasiyla-egitimi-daha-saglikli-bir-ortamda-gerceklestirecegiz.jpg

“Açık Sınıf uygulamasıyla eğitimi daha sağlıklı bir ortamda gerçekleştireceğiz”

Konya İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, bugün başlayan 2020/2021 Eğitim Öğretim Yılı açılış mesajında şu ifadelere yer verdi: Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüz dünyasında milli kimliğimizi koruyarak çocuk ve gençlerimizi geleceğe hazırlamak, onlara doğru ve yerinde bir eğitim imkânı sunmakla mümkündür. Hayatımızın her dönemini ve ulaşabildiğimiz tüm mekânları kuşatan eğitim sürecinin sistemli bir şekilde yürütüldüğü okullarımız, geleceğimizi imar ve inşa edecek yavrularımızın yetiştiği yerledir. Bu yıl ilk defa, yeni bir eğitim öğretim yılını bir okulumuzda, yüz yüze eğitim için ders zilini çalarak değil de uzaktan eğitimle açıyoruz. İçimiz buruk bir şekilde uzaktan eğitim sistemiyle başladığımız 2020/2021 eğitim öğretim yılı, Sayın Bakanımız Ziya Selçuk’un açıklamasında söylediği üzere, 21 Eylül’de aşamalı ve kontrollü bir şekilde yüz yüze eğitimle devam edecektir. Konya olarak İnsan Mektebi Projesi kapsamında bu yıl ilimizde uygulayacağımız “Açık Sınıf” uygulamasıyla, okullarımızın bahçelerinde pandemi dönemine uygun şartlar çerçevesinde eğitim alanları oluşturarak yüz yüze eğitimi daha sağlıklı bir ortamda gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz Mart ayından bu yana tüm öğretmen ve öğrencilerimizin birbirlerini çok özlediklerini biliyor; okullarımızın avlularının tekrar coşkulu çocuk sesleriyle dolacağı günleri iple çekiyoruz. Burada, bütün bir toplum olarak devletimizin Covid-19 salgını karşısında almış olduğu tedbirlere hassasiyetle uymak suretiyle, 21 Eylül’de okullarımızın açılmasına katkı sunmak durumundayız. 3 haftalık uzaktan eğitim dönemini de en verimli şekilde geçirmek adına öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz de gerekli hassasiyeti taşımalı, herhangi bir aksamaya imkân tanımamalıdırlar. Tüm dünya ile birlikte ülkemizin de mücadele ettiği bu salgın sürecinde bizlere düşen asıl vazife, süreçten gerekli dersi almış bir şekilde yolumuza devam etmek ve okullarımızı birlikte açmaktır.  Bu duygu ve düşünceler içerisinde 2020-2021 eğitim öğretim yılının öğretmen, öğrenci ve velilerimiz başta olmak üzere tüm milletimize hayırlar getirmesini diliyor; daha sağlıklı bir dünyada, çok özlediğimiz okul bahçelerimizde ve sınıflarımızda buluşmayı diliyorum.”

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ