Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: "Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si altılı masa uğruna altı oku değiştirdi"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP'ye oy vermeyi düşünen vatandaşlara seslenerek "Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si altılı masa uğruna altı oku değiştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si; vesayeti ve mandacılığı cumhuriyetçilik, terörle kol kola girmeyi milliyetçilik, halk düşmanlığını halkçılık, özerkliği devletçilik, din düşmanlığını laiklik, militanlığı da inkılapçılık diye pazarlıyor. İktidarı elde edebilmek için kendi değerlerini alt üst ettiler." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Ankara için Doğrusu AK Parti mitingine katıldı. Oktay, burada yaptığı konuşmada CHP'ye oy vermeyi düşünen vatandaşlara seslenerek, muhalefeti, "Bunların cumhuriyet diye bir derdi yok, millet diye bir derdi yok, memleket diye bir dertleri de yok. Bu CHP senin bildiğin CHP değil artık. Bu CHP, Atatürk'ün CHP'si değil. Atatürk'ün CHP'sinde, hatırlayın, cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laikçilik ve inkılapçılık vardı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ise altılı masa uğruna altı oku bile değiştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si vesayeti ve mandacılığı cumhuriyetçilik, terörle kol kola girmeyi milliyetçilik, halk düşmanlığını halkçılık, özerkliği devletçilik, din düşmanlığını laiklik, militanlığı da inkılapçılık diye pazarlıyor. İktidarı elde edebilmek için kendi değerlerini alt üst ettiler. Şimdi de ülkenin ve milletin değerlerini bozmaya çalışıyorlar. Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhumuzu bozmaya çalışıyorlar" sözleriyle eleştirdi.
"Ortağını gammazlamak istemeyen suçlu gibi"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, PKK'nın adını ağzına almadığını ifade eden Oktay, şöyle konuştu:
"Güya, reklamını yapmak istemiyormuş da onun için. Güler misin ağlar mısın? Halbuki ortağını gammazlamak istemeyen suçlu gibi. Ondan dolayı ağzına almak istemiyor. Ama ortağı onu ve avanesini gammazladı bile. Kandil'deki ortakları onları ele verdi bile. Bunlar ne kadar inkar etseler de, Kandil itiraf ediyor, Pensilvanya da itiraf ediyor. Kandil ne diyor? "Biz de masadayız, biz de masanın ortağıyız" diye açık açık söylüyorlar. Zaten her gün bir tane terörist elebaşı oradan çıkıp açık açık konuşuyor. "Biz terörün reklamını yapmıyoruz" diyorlar ama Kandil'deki teröristler bunların reklam ajansı gibi, aynen Pensilvanya'daki teröristler gibi, bunların seçim koordinasyon merkezi gibi çalışıyorlar. Cumhuriyet tarihi daha önce böyle bir takiye görmedi. Teröristler yerli ve milli, hainler vatansever, mandacılar milliyetçi, inançlarından uzaklaşanlar dindar, halk düşmanları halkçı kılığına girmiş durumda. Kurtlar sofrasının adını Halil İbrahim sofrası koymaya kalkmışlar. Siz kimsiniz Halil İbrahim sofrası kim? Sizinkisi Halil İbrahim sofrası değil, olsa olsa Türkiye'nin paylaşım sofrası, kurtlar sofrasıdır. Buna da benim milletim izin vermez. O sofranın altını üstüne çevirir. Adeta bir matruşka siyaseti var. Hani böyle içini bir açarsın, bir tane daha çıkar, onu da açarsın bir başkası daha çıkar. İşte bu yedili maşa da aynen öyle. Adeta terörün matruşkası olmuşlar. Matruşkayı bir açıyorsun FETÖ çıkıyor. Bir açıyorsun, daha açıyorsun onun altından Kandil çıkıyor. Bir daha açıyorsun onların da iplerini elinde tutan vesayetçi ağababaları çıkıyor."
"Terörle kol kola girenler yedili masada"
Oktay, Türkiye'yi rayından, rotasından çıkarmak isteyenlerin bulunduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yedili, hatta Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle dokuzlu koalisyon ile Türkiye'yi geriletmek, kazanımlarından etmek isteyen yedili maşa var. Terörle kol kola girenler yedili masada. Bu yedili koalisyonda, LGBT akımlarının peşinden gidenler, inançlarımızı, örfümüzü ayaklar altına alanlar var. İstikametini kaybedenler, aklını kiraya verenler var. Londra'daki tefecilerden medet uman, yedi cumhurbaşkanı yardımcısıyla masayı bile yönetemeyen Kılıçdaroğlu var o masada. Dışarıdaki ağababalarına yaranma derdiyle aferin bekleyenler var o masada. Bunlar Türkiye'nin ne bölgedeki ne de dünyadaki gücünü henüz fark edememişler. Kendi cüceliklerini, kendi özgüvensizliklerini, Türkiye'nin özgüvensizliği zannediyorlar. Türkiye dimdik ayakta hamdolsun. Türk genci dimdik ayakta. Cumhurbaşkanının liderliğinde milletimiz dimdik ayakta, kimseden aferin beklemez. Ancak Türkiye'den aferin bekleyenler olur artık. Merhum Erbakan Hocamızın kemiklerini sızlatanlar var o masada. Hırsları uğruna, yola çıktıklarına sırtını dönenler, yola çıktıklarını satanlar var o masada. Milliyetçiyim diye geçinenlerle Kandil'deki işbirlikçileri o masada yan yana. Hani ondan sonra da dayılık da satıyorlar ya. "Şöyle yaparız, böyle yaparız. Bizim olduğumuz yerde terörün t'si okunamaz, filan. Hadi oradan be, kimi aldatıyorsunuz? Kendinizi aldatabilirsiniz ama benim milletimi aldatamazsınız. Bu yedili masanın Türkiye'nin güven iklimini çökertmelerine izin vermeyeceğiz. Yedili koalisyonlarla Türkiye'yi istikrarsızlık batağına saplamak isteyenlere geçit vermeyeceğiz."
"Bunların yerlilikle, millilikle derdi nedir?"
Kendi ülkesine ve milletine güvenmeyen, Türkiye Yüzyılı'na inanmayan Tanzimatçı zihniyetin, çareyi, geçmişte olduğu gibi, yine dışarıda aradığını bildiren Oktay, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu ve avaneleri ne diyor? Londra'dan 300 milyar dolar getirecekmiş. Nasıl getirecek? Kılıçdaroğlu'na desen ki 300 milyar doları şu kağıda yaz. Yazamaz. Yaptığı hiçbir hesap tutmuyor ki zaten. Hatırlıyorsunuz, benzinlik, hamburger olayını. Olsa olsa yine bir benzinlikte bir hamburger yerken birileri gelip böyle bir söz vermiş olmalı bunlara. Devlet yönetmek ciddiyet ister. Şimdi ona yeni bir şey ekledi. Atatürk Havalimanı'nı Amerikalılara peşkeş çekecekmiş. Bunu da ne zaman söylüyor? TEKNOFEST'in başladığı gün. Bunların yerlilikle, millilikle derdi nedir? 150 yıldır bunların karın ağrısı nedir, çözemedik. Yüzyıl öncesinden gelen karın ağrıları devam ediyor. İçeride benim mühendisim neyi geliştirse, benim insanım neyi bulsa anında alerji kapıyor bunlar. Varsın onlar Brüksel'e, Washington'a, bize Ankara yeter, bize Türkiye yeter, bize Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte omuz omuza yürüyen milletimiz yeter."
Oktay, milletin desteğiyle 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığını ve Meclis çoğunluğunu alacaklarını belirterek ilk turda bu işi bitireceklerini bildirdi.