Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi: (4)

"Ülkemizde yatırımları durduracak, istihdamı azaltacak, üretimi düşürecek, ihracatı engelleyecek hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğimi ilan ediyorum"- "Artık bu ülke IMF programları yoluyla ekonomisini ve siyasetini dışarıya rehin veren bir ülke olm

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi: (4)

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizde yatırımları durduracak, istihdamı azaltacak, üretimi düşürecek, ihracatı engelleyecek hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğimi ilan ediyorum." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı "Millete Sesleniş" konuşmasında, enflasyonları ile faiz oranları arasında 10 kata varan farklar bulunan ülkeleri görmezden gelerek, Türkiye'deki tabloyu bir "felaket habercisi" olarak anlatanların niyetlerini sorgulamanın kendilerinin de hakkı olduğunu belirtti.

Salgın döneminde yaşadığı sağlık krizine ve toplumsal kırılmalara karşı yetersiz kalan siyasi ve ekonomik sorunlara çözüm bulmakta zorlanan bir sisteme umut bağlayanları, tüm bu hakikatleri görmeye davet ettiğini ifade eden Erdoğan, "Mesela Hazinemizin borçlanma faizlerini belirleyen risk primlerinin yüksekliğinin Türk ekonomisinin gerçekleriyle hiçbir ilgisinin olmadığını vicdan sahibi her iktisatçı teslim ediyor." ifadesini kullandı.

Dünya ekonomisinin önündeki riskler artarak sürerken Türkiye'nin önündeki fırsatların değerlendirilmesini engelleyecek yaklaşımlardan herkesin kaçınması çağrısında bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Küresel ekonominin değişen yapısı içinde üretim, inovasyon, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm gibi konular öne çıkarken, hala eski dünyanın kalıplarıyla ülkemizi değerlendirenler önce kendilerini yenilemelidir. Biz zamanın ruhunu okuyarak milletimize yeni bir vizyon teklif ediyoruz. Yegane malzemesi istemezükçülük olanların milletimize teklif ettiği tek şey ise eski Türkiye'yi geri getirmektir. Biz milletimize eski Türkiye alışkanlıkları değil, 2023 hedefleri, 2053 vizyonu Türkiye'si doğrultusunda hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Elimizdeki imkanlara bakacağız, potansiyelimize bakacağız, gerçekleşmelere bakacağız, verilere bakacağız, dünyaya bakacağız, ihtiyaçlara bakacağız. Tüm bunların ışığında politikalarımızı sürekli geliştirerek yolumuza devam edeceğiz."

- "Sevgili milletim; biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz"

Döviz kurunu da bu şekilde istikrara kavuşturacaklarını, enflasyonu da bu şekilde dizginleyeceklerini, hedeflerine de bu şekilde ulaşacaklarını söyleyen Erdoğan, "Sevgili milletim; biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz. Siz bize inanın. Bugüne kadar inandınız, güvendiniz ve 19 yıl Türkiye'nin alt yapısıyla, üst yapısıyla nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyorsunuz, biliyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide bir süredir yaşanan gelişmelere dikkati çekerek, dünyadaki para bolluğunun önce maliyetleri sonra da fiyatları artırmaya başladığını belirtti. Amerika ve Avrupa'nın yakın tarihlerinde görmedikleri enflasyon rakamları ile yüzleştiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buna rağmen hiçbir ülke Türkiye'ye teklif edildiği, hatta dayatıldığı şekilde faiz düzeyini enflasyonun üzerine çıkarmıyor. Küresel metal, enerji ve gıda ham maddelerinin fiyatlarında son dönemde gözlenen aşırı artışlar, para bolluğunun yol açtığı tehditlerden kaçınma refleksinin üründür. Bizim ekonomide de 'dünya 5'ten büyüktür' dememizin sebebi tüm bu sorunların merkezinde kendilerini büyük olarak tarif eden ülkelerin yer almasıdır. Sözde büyük ekonomiler kendi aralarındaki kavganın faturasını diğer ülkelere kesmek istiyorlar. Biz işte bu oyuna gelmeyeceğini söylüyoruz. Bunun için yatırım diyoruz, bunun için istihdam diyoruz, bunun için üretim diyoruz, bunun için ihracat diyoruz, bunun için cari fazla diyoruz, bunun için cari fazlayla büyüme diyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülkemizde yatırımları durduracak, istihdamı azaltacak, üretimi düşürecek, ihracatı engelleyecek hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğimi buradan bir kez daha ilan ediyorum."

- "Artık bu ülke, ekonomisini ve siyasetini dışarıya rehin veren bir ülke olmayacak"

Artık bu ülkenin yüksek faizle parasına para katanların cenneti olmayacağının altını çizen Erdoğan, "Artık bu ülke ithalat cenneti olmayacak, artık bu ülke kendi alın teriyle elde ettiği kazancıyla başkalarının istihdamını, refahını finanse eden bir ülke olmayacak. Artık bu ülke IMF programları yoluyla ekonomisini ve siyasetini dışarıya rehin veren bir ülke de olmayacak." dedi.

Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'e borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu ve 2013 haziranında bu borcu sıfırladıklarını hatırlatarak, "Bizim şu anda IMF'e borcumuz yok. Bay Kemal; hadi bakalım, nereden aldık biz bu borç yükünü? Sizlerden aldık. Merkez Bankamızın döviz rezervi neydi? 27,5 milyar dolar. Hamdolsun şimdi 120 milyar dolar civarındayız. Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara kadar da çıkmıştık. Bu ara malum bir düşüş var ama biz yine o 135'leri, 150'leri yakalayacağız. Biz buna inanıyoruz, buna güveniyoruz. Bizim bu gücümüz, bu imanımız var." diye konuştu.

Türkiye'nin artık sıcak para hülyasıyla avutulup, ekonomisinin asıl ihtiyaç duyduğu atılımlardan uzak tutulan bir ülke olmayacağını belirten Erdoğan, "Bunun yerine kaynaklarımızı, yatırımcımızın, sanayicimizin, turizmcimizin, girişimcimizin, çalışanlarımızın emrine vereceğiz. Bak buradan sesleniyorum; bütün yatırımcılarımız lütfen, kamu bankaları onların her zaman yanındadır, emrindedir ama kamu bankasından krediyi alıp, bunu bir başka yere aktarmak suretiyle paradan para kazanma yoluna, yöntemlerine başvuranların da alnını karışlarız." değerlendirmesinde bulundu.

- "İnşallah bu kötü alışkanlıkların sonunu da getireceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye bağlı her türlü yatırıma destek vermeye hazır olduklarını dile getirerek, "TÜSİAD, hadi gidin yatırımlarınızı yapın bakalım? Biz önünde miyiz, yoksa destekçi miyiz? Bunları da göreceksiniz. Üretimimizin bir kısmı ithalata bağımlı olduğu için sanayimizin ve tarımımızın henüz arzu ettiğimiz esnekliğe ulaşamadığını biz de biliyoruz. İnşallah adım adım bunları da çözeceğiz. Tabii bu topyekun bir inanmışlığı, topyekun bir mücadeleyi, topyekun bir fedakarlığı gerektirir." dedi.

Türkiye'de bir kesimin hala döviz kurundan kazanç elde etme peşinde koştuğunu üzüntüyle takip ettiklerini aktaran Erdoğan, "Onun için de başta tabii Hazine ve Maliye Bakanımız buraları gayet iyi takip ederek, dün akşam da toplantısını bu işin geç saatlere kadar yaptık, buradan taviz vermeyeceğiz. Yeter ki yatırımcı karşımıza bu tür spekülatif adımlar atmak için gelmesin. Samimi olarak projesiyle gelsin ve biz bu proje bazlı adımlara destek vermekte her an hazırız. İnşallah bu kötü alışkanlıkların sonunu da getireceğiz." diye konuştu.

- "Ey TÜSİAD, bak Türkiye nerede?"

Körfez sermayesi başta olmak üzere çeşitli kaynaklarla çok ciddi rakamlarda yatırım ve finans iş birlikleri yaptıklarının bilgisini veren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Son dönemde sadece iki ülke ile yaptığımız yatırım anlaşmaları, 30 milyar dolarlık bir hacme sahiptir. Yerli ve uluslararası yatırımcılar, milyar dolarlarla ifade edilen projeleri hayata geçiriyor. Bunun son örneği geçtiğimiz günlerde yapılan kamu özel işbirliği ile gerçekleştirilecek Antalya Havalimanı kapasite artırımı ihalesidir. Yapım süresi 36 ay, işletme süresi 25 yıl olan bu ihaleyi evet, buradan milletime sesleniyorum; 8 milyar 555 milyon avro ile en yüksek teklifi veren girişim grubu kazanmıştır. Türkiye burada, Türkiye çökmedi ya. Ey TÜSİAD, bak Türkiye nerede? Ve bu ihalenin içinde yerlisi var, Fransa'sı var, Almanya'sı var. Siz hala 'Acaba biz bu iktidarı nasıl indiririz' diye bunun hesabını yapıyorsunuz. Bir taraftan da utanmadan, sıkılmadan Bay Kemal ile bir araya gelip hala erken seçim konuşuyorsunuz. Boşuna sayıklamayın, bunlar rüyadır, rüya. Haziran 2023'ü bekleyeceksiniz."

Söz konusu ihale rakamın KDV'siyle birlikte 2 milyar 138 milyon avroyu bulan yüzde 25'inin 90 gün içinde peşin olarak ödeneceği bilgisini veren Erdoğan, Türkçedeki karşılığı "Kamu Özel Sektör Ortaklığı" olan, İngilizce "Public Private Partnership" ifadesinin kısaltması "PPP"yi kullanarak, "Bay Kemal diyor ki bu nedir? Bize bunu niye açıklamıyorlar? Öğren ya, hani senin ekonomistlerin vardı, sor onlara ya, bu PPP ne, bu yap-işlet-devret ne, öğren onlardan." dedi.

- "CHP'nin iktidarları döneminde niçin bu tür şeyleri yapamadınız?"

Ülkeyi bugünlere böyle getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Bugün birçok yerde havalimanlarımızdan tutunuz, tüm otobanlarımıza, otoyollarımıza varın biz bunları bu sistemle yaptık. Ve hala da bu şekilde yapmaya devam ediyoruz. Yoksa bunlar Hazine'deki parayla, hazır para, al kullan, bunları o zaman siz yapsaydınız ya. CHP'nin iktidarları döneminde niçin bu tür şeyleri yapamadınız. Niye? Aklınız o işlere ermez de onun için." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da düzenlenen G20 Zirvesi'nde de liderlerin "Siz bu 'PPP' ile ne yaptınız, bize bunu bir anlatın." dediklerini, kendisinin de bütün liderlere "yap-işlet-devret"in ne olduğunu örnekleriyle anlattığını dile getirerek, "Çünkü öyle para hazır gelmiyor. Kaynak üreteceksiniz, kaynak. Para kaynaklarını ne yapacaksınız, çeşitlendireceksiniz. Eğer lider olarak bu para kaynaklarını çeşitlendiriyorsanız netice alırsınız." diye konuştu.

(Sürecek)