Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi: (3)
"Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değer
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, geçen hafta küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik ilave 10 milyar liralık istihdama destek paketi ile 10 milyar liralık imalata dayalı ithal ikamesi destek paketinin müjdesini verdiklerini anımsattı.
Kovid-19 salgını döneminde başlatılan esnaf kredilerine Hazine faiz desteği ile ilgili bazı bilgileri de bugün kamuoyuyla paylaşacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Hazine destekli kredilere uygulanan desteği 2021'de de devam ettirerek, esnafımızı yükselen faizlerin yükünden koruduk. Bu kapsamda 2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5,2 milyar liralık faiz yükünü Hazine üstlenmiştir. Önümüzdeki 3 yıl boyunca Hazinenin yapacağı faiz desteği ödemeleri 26 milyar lirayı bulacaktır. Böylece esnafımızın ilave yük altına girmeden işini gücünü devam ettirmesini sağlamış olacağız."
- "İndirimli stopaj uygulaması mart sonuna kadar devam edecek"
Tasarruf sahiplerinin mevduatlarını Türk lirası cinsinden tutmalarını teşvik etmek için başlattıkları katılım hesaplarına indirimli tevkifat uygulamasını bu yıl sonuna kadar uzattıklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şimdi de vatandaşlarımıza ayda 1,7 milyar lira katkı sağlayan bu indirimli stopaj uygulamasını mart ayı sonuna kadar devam ettirme kararı aldık. Buradan bir müjde de çiftçilerimize vermek istiyorum. Bilindiği gibi ülkemizde bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. Kuraklıktan zarar gören 651 bin üreticimize 2,6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini aralık ayının ikinci yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Stratejik bir sektör olarak gördüğümüz tarımı desteklemeyi, çiftçilerimizin tohumu toprakla buluşturması, ekmesi, biçmesi, üretmesi için ne gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı, girdi fiyatlarında yaşanan yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Tüm vatandaşlarımız gibi çiftçilerimizin mağduriyetine meydan vermeyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilerleyen günlerde farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarını kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini bildirerek, "Diğer yandan, salgınla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Avrupa'da yeniden yükselişe geçen salgın, ülkemizde kontrol altındaki seyrini sürdürüyor. Dikkati ve tedbiri elden bırakmadan salgının hayatımız üzerindeki olumsuz etkilerini tümüyle ortadan kaldırana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarımızı kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğiz." dedi.
- "Fahiş fiyat artışlarındaki her şikayeti ciddiyetle takip ediyoruz"
Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanların günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları görmezden gelmeyip, yok saymadıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Özellikle fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyor, her sıkıntıyı ciddiyetle takip ediyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, tüm kurumlarımıza, tüm belediyelerimize talimat veriyorum. Girdi maliyetleriyle ve kurdaki yükselişle izah edilemeyecek fiyat artışı yapan, bilhassa da stokçuluğa yönelen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari hem hukuki işlemlerle kendi ülkesine ve milletine karşı böyle ağır bir suç işleyen herkesin yakasına yapışılacaktır. Türkiye tarihinin en kritik ekonomik mücadelelerinden birini verirken fırsatçılık peşinde koşanları ne millet ne tarih ne de devlet affeder. Bu konunun serbest piyasa ekonomisiyle uzaktan yakından ilgilisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, başı boşluk, vicdansızlık, insafsızlık ve ahlaksızlık demek değildir. Tam tersine bu sistem piyasa kuralları içerisinde hareket etmeyenlere kati surette izin verilmemesini gerektirir. Dünyanın her yerinde de serbest piyasa ekonomisi bu şekilde işler, işletilir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız.
Bizim hiç kimsenin kazancında gözümüz yok. Bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey sömürüdür. Bu sömürü emek üzerinden yapılsa da karşıyız, mal ve hizmet üzerinde yapılsa da karşıyız, para üzerinden yapılsa da karşıyız. Vatandaşlarımız kazansın, üreticilerimiz kazansın, sanayicilerimiz kazansın, çalışanlarımız kazansın. Velhasıl ülkemiz ve milletimiz hep beraber kazansın ki hedeflediğimiz refah düzeyine ulaşabilelim. Sadece kendisi kazanma hırsıyla ülkenin dengelerini bozmaya, milletin hakkına hukukuna girmeye kalkanlara izin vermeyeceğiz. Bu vesileyle bankada, yastık altında, kasasında parası özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum."
- "Yıldızı parlayan ülkelerin en başında Türkiye var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır ama bu dönemde yapılan yatırımların sağlayacağı helal ve istikrarlı getiri inşallah nesiller boyu devam edecektir." dedi.
Dünyanın bir kısmında asırlardır süren orantısız kazanç ve bununla sağlanan yüksek refah devrinin sonuna yaklaşıldığına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Salgınla birlikte yeniden yapılanan küresel ekonomik sistemde yıldızı parlayan ülkelerin en başında Türkiye var. Bunun için ülkemizin potansiyelini tam manasıyla harekete geçirebilmemiz gerekiyor. Yatırıma ve üretime harcanan her kuruşun büyük ve güçlü Türkiye'nin geleceğinin inşasına konmuş bir tuğla olduğu unutulmamalıdır. Kendimiz ve evlatlarımız için vaktimizi, enerjimizi ve imkanlarımızı asıl teksif etmemiz gereken yer burasıdır."
Sanayicilerin, ihracatçıların ve üreticilerin bu konudaki gayretini yakından takip ettiğini dile getiren Erdoğan, döviz, altın ve Türk lirası cinsinden tasarrufu bulunanların da bu büyük atılıma katılmaları halinde Türkiye'nin çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilecek seviyeye ulaşacağını ifade etti.
- "Milletimizin her bir ferdinden bu tarihi mücadelede bize destek vermesini bekliyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki döviz sorununun kurun seviyesiyle değil, istikrarıyla ilgili olduğunu bildiklerini ve bunu sağlayacak adımları attıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Aynı şekilde ülkemizdeki fiyat artışı sorununun arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını da biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz. Milletimizin her bir ferdinden bu tarihi mücadelede bize destek vermesini bekliyoruz. Konjonktürel dalgalanmaların, günübirlik çıkarların, nefsi arzuların tahrik ettiği haksız kazanç hırsının ihtirasına kapılarak önümüzdeki bu büyük fırsatı kaçırırsak yarın evlatlarımızın yüzüne bakamayız."
- "Bin yıllık yürüyüşün yeni ve çok önemli bir safhasındayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıl önce bu toprakları vatan yapan, asırlar boyunca üç kıta 7 iklime hükmeden ecdadın gözünü kırpmadan canını feda ettiğine, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" hassasiyetiyle mücadelesini verdiğine dikkati çekerek, Cumhuriyet kurulurken de sadece toprakları değil, siyasi ve ekonomik istiklali de boyunduruktan kurtarmak için yola çıkıldığını anımsattı.
Erdoğan, "İşte bugün bu bin yıllık yürüyüşün yeni ve çok önemli bir safhasındayız. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ederek tarihimizde yeni ve şanlı bir sayfa açmanın eşiğindeyiz. İnşallah bu onurlu başarının altına hep birlikte imza atacağız. Şairin dediği gibi 'Kazanmak istersen sen de bu zaferi, gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçar da coşana gider." diye konuştu.
(Bitti)
Kaynak: