Erdoğan: Bu ülkenin en büyük açığı yerli ve milli muhalefet açığıdır
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan," Bu ülkenin en büyük açığı demokrasiyi içselleştirmiş, milletin değerleriyle barışmış, yerli ve milli muhalefet açığıdır. Bu ülkenin en önemli sorunlarından biri siyasetin tabiatında var olan rekabeti husumetten ibaret gören kutuplaştırıcı siyaset tarzıdır. Türkiye'yi ve Türk demokrasisini bekleyen asıl tehlike inşa , imar ve ihya yerine yıkmayı, yok etmeyi siyasetlerinin merkezine yerleştiren rövanşişt yaklaşımlardır" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Toplantının hayırlı ve verimli olması temennisinde bulunan Erdoğan," 21. Yıldönümüne kavuşmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu akşam düzenleyeceğimiz bir toplantı ile hem 21. Yaşımızı kutlayacağız hem 21 yılın kısa bir değerlendirmesini yapacağız. Yine bu toplantıda ülkemizin geleceğine dair hedeflerimizi, ideallerimiz bir kez daha milletimizle paylaşma imkanı bulacağız. AK Parti olarak 21 sene önce milletin ümidi olarak kurulmuş kutlu bir davanın temsilcileri olarak yola revan olmuştuk. Aradan geçen sürede kurucu değerlerimizden, bizi biz yapan kadim prensiplerden taviz vermeden yolculuğumuzu sürdürdük. 21 senenin her anı her günü mücadele ile geçti İlk günden itibaren vesayet odaklarından devlet içine çöreklenmiş çetelerine medya organlarından karanlık lobilere terör örgütlerinden darbe heveslilerine kadar millet ve memleket düşmanlarının hedeflerinde olduk" diye konuştu.
"Yasakçılara rağmen milletimizin özgürlük alanlarını genişlettik"
AK Parti'nin 21 yıllık süre içinde bir çok sınamayla mücadele ettiğini söyleyen Erdoğan," Cumhuriyet mitinglerinden, gezi olaylarına 17- 25 aralık girişimlerinden 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kadar milli iradeye kasteden tüm saldırıları milletimizle omuz omuza vererek beraberce püskürttük. Yasakçılara rağmen milletimizin özgürlük alanlarını genişlettik. Terör örgütlerine rağmen güvenliği ve adaleti tahkim ettik. Vesayetçilere rağmen milli iradenin üstünlüğünü bu ülkede biz hakim kıldık. Milletin kesesinden geçinenlere rağmen ekonomimizi her yıl büyütmeyi başardık. Batı'ya lejyonerlik yapmayı marifet sanan içimizdeki mandacılara rağmen dış politikamızı güçlendirdik, intiba ve özgüven kazandırdık" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere hayata geçirdikleri reformlarla sessiz bir devrime imza atıldığını söyleyen Erdoğan, "Türkiye bizim dönemimizde ayağına vurulmuş asırlık prangalarını çıkarmadı aynı zamanda mevcut sistemin merkezine yerleştirilmiş kast düzeninden de kurtuldu. Yıllarca bu millete kendi öz yurdunda parya muamelesi yaptılar. Yıllarca bu milletin çocuklarının okumasını, üniversiteye gitmesini, belli konumlara gelip belli meslekler yapmasını suni sebeplerle engellediler. Sen işçisin işçi kal, sen köylüsün köyünde kal, sen fakirsin fakir kal dediler. Dar ve dönemlerinde sermayeyi renklere bölerek ülkemizin gelişmesini, büyümesini, dünyada hak ettiği yeri almasını sabote ettiler" dedi.
"Bugünün Türkiye'si 21 yıl öncesine göre daha demokratik, daha özgür, fırsat eşitliğinin olduğu bir Türkiye'dir"
Erdoğan, geçmişte yaşana başörtü yasağını hatırlatarak," Kadınlarımız başörtülü, başörtüsüz diye ayrımcılığı uğradığını, evlatlarımızın üniversite kapılarından kovulduğu, hak ve hürriyetlerin belli toplum kesimlerine yalnızca elitlere mahsus imtiyazlar olarak görüldüğü kast sistemine biz son verdik. Devletin , siyasetin bürokrasinin ve iş dünyasının kapılarını hangi kökene, bölgeye, siyasi görüşe sahip olursa olsun bu ülkenin tüm evlatlarına biz açtık. Elini vicdanına koyan herkes kabul edecektir ki bugünün Türkiye'si 21 yıl öncesine göre daha demokratik, daha özgür, fırsat eşitliğinin olduğu bir Türkiye'dir" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin diplomasi alanında önemli bir yol kat ettiğini söyleyen Erdoğan," Bugün daha huzurluyuz, daha müreffeh bir Türkiye var. Bugün milli menfaatlerini BM, ve NATO dahil her zeminde korkusuzca savunan, netice alan diplomasisi etkili bir Türkiye var. Bugün kendi kendine çıkardığı krizler içinde boğulan değil en zor şartlarda dahi büyümesini sürdüren herkesin önüne geçen bir Türkiye var. Bugün IMF kapılarında borç dilenen değil kalkınma ve insani yardımlarda dünyaya örnek olan, örnek gösterilen bir Türkiye var. Bugün kendi milli güvenliği için yurt içinde ve dışında hiç kimsenin icazetini aramadan operasyon düzenleyen , ordusu güçlü, bir Türkiye var. Bugün, eğitimden enerjiye, ulaştırmadan sağlığa, savunma sanayinden teknolojiye her alanda tarih yazan , destan yazan, gıpta ile takip edilen bir Türkiye var. Bütün bunlar ayakları bu topraklara basan, milletin değerleriyle barışık, ehil kadrolar elinde Türkiye'nin neleri başarabileceğinin işaretidir. Bunlar aynı zamanda yıllarca ötelenen, kenarda tutulan, sistemin dışına itilen ülkemizin potansiyelinin, büyüklüğünün en somut göstergesidir. Hiç şüphesiz bu başarıların tamamı hepimizindir. Hepimizin eseridir" dedi.
AK Parti'nin 21 yıllık iktidarlığının milletten alınan destekler sayesinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "Elbette tüm bu başarılarda 21 yılda girdiğimiz her seçimde desteğini, hayır duasını bizden esirgemeyen aziz milletimizin çok büyük payı vardır. Ne yaptıysak, neyi başardıysak, önce Allah'ın yardımına sonra mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz milletimizin desteğine borçluyuz. Bu hakikati hem kendimize, hem de farklı kademelerde görev yapan yol arkadaşlarımıza sık sık hatırlatıyoruz. Buralara nerelerden ve nasıl geldiğimizi, bu makamlarda ne için oturduğumuzu, omuzlarımızdaki yükün ne kadar ağır bir yük olduğunu bir an olsun unutmamalı, unutturmamalıyız. Elde ettiğimiz her başarının gerisinde Rabbimizin inayeti ve milletimizin desteği olduğu bilinci ile hep daha çok çalışmamız, daha çok gayret göstermemiz gerekiyor. Unutmayın, "hesaba çekilmeden nefsinizi hesaba çekin" buyuran bir inancın mensupları olarak son 21 yılda ülkemize kazandırdıklarımıza baktığımızda Rabbimize hamd ediyoruz. Bizlere bu aziz millete hizmet etme, hizmetkar olma şerefi bahsettiği için mazlum ve mağdurlara sahip çıkma imkanı verdiği için Mevla'ya hamd ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Partililere hitap eden Erdoğan," Partimizin kuruluşundan itibaren davamıza destek olmuş, omuz vermiş, katkı sunmuş, teşkilatlarımızda görev almış herkese tüm yol arkadaşlarıma buradan teşekkür ediyorum. Darı bekaya uğurladığımız büyüklerimizin, abilerimizin, dostlarımızın hepsine de rahmet niyaz ediyorum.
Davamıza, ülkemize ve şehrimize aşkla hizmet etmeye devam edeceğiz. Yapmak, imar ve ihya etmek zor. Yıkmak , yok etmek kolaydır. Bu çarpıcı hakikati 2019 mahalli idareler seçimlerinde el değiştiren belediyelerin beceriksizliğinden savunma sanayindeki gururumuz olan İHA, SİHA VE AKINCI'lara yönelik tehditlere kadar her alanda görüyoruz. Bu hakikati gönüllü kuruluşlarımızı hedef alan linç kampanyalarında her gün dozu biraz daha artırılan hesaplaşma çağrılarında 28 Şubat bakiyesi kimi kendini bilmezlerin başörtülü kadınlarımıza yönelik hezeyanlarında görüyoruz. Milletimize kurşun sıkmış, FETÖ'cü alçaklarla fotoğraf verme yarışından bölücü örgütün uzantılarıyla iş birliği yapma pervasızlıklarına kadar pek çok alanda bunu görüyoruz" dedi.
"Son 21 yılda yaşanan onca değişime rağmen millete tepeden bakan üstenci CHP zihniyeti yerinde saymayı sürdürüyor" diyen Erdoğan," Türkiye'nin kat ettiği onca mesafeye rağmen CHP ve yandaşları değişmemekte, kendilerini yenilememekte ısrar ediyor. Daha önce de farklı vesilelerde ifade ettim . Bu ülkenin en büyük açığı demokrasiyi içselleştirmiş, milletin değerleriyle barışmış, yerli ve milli muhalefet açığıdır. Bu ülkenin en önemli sorunlarından biri siyasetin tabiatında var olan rekabeti husumetten ibaret gören kutuplaştırıcı siyaset tarzıdır. Türkiye'yi ve Türk demokrasisini bekleyen asıl tehlike inşa , imar ve ihya yerine yıkmayı, yok etmeyi siyasetlerinin merkezine yerleştiren rövanşişt yaklaşımlardır. Girdikleri her seçimde sandıkta, milletten tokat yiyenler, maalesef iktidara gelmek için darbelerden sokak olaylarından, dış desteklerden hatta FETÖ'cü alçaklardan bile medet ummuşlardır. 27 Mayıs'tan itibaren demokrasimizin askıya alındığı, vesayet girişimlerinin hepsinin arkasında bu baskıcı, jakoben, dayatmacı zihniyet var. Geriye dönüp baktığımızda bunların siluetini darbelerden iç karışıklıklara, sokak olaylarından siyasi cinayetlere kadar her hadisede görebiliyoruz. 2023 "e giden süreçte benzer senaryoların tekrar tedavüle konulduğuna şahit oluyoruz. Ülkemize çok ağır bedeller ödeten meşrep tartışmaları, eski Türkiye heveslisi bu kesimler tarafından medya ve sosyal medya üzerinde yeniden alevlendirilmeye çalışılıyor. Polisimizin tüm yönleriyle açığa çıkardığı adli vakalar, tıpkı 80öncesinde olduğu gibi insanlarımızı birbirine kışkırtmanın vasıtası haline getiriliyor" diye konuştu.
"Türkiye'nin geride bıraktığı toplumsal fay hatları yine bu çevreler tarafından kaşınarak provokasyon aracı olarak kullanılıyor"
Erdoğan, Türkiye'nin geride bıraktığı toplumsal fay hatları yine bu çevreler tarafından kaşınarak provokasyon aracı olarak kullanılıyor. Ülkeye ve millete hizmetten başka hiçbir gayesi olmayan bürokratlar Bay Kemal tarafından çok açık net tehdit ediliyor. Devletimizin iş yapamaz hale getirilmesi isteniyor. Millet iradesini temsil eden kurumlar, hedef alınarak kasıtlı bir şekilde yıpratılarak siyaset kurumuna olan güven sarsılmaya çalışılıyor Zaman değişse de , aktörler değişse de, ifadeler değişse de oynanan oyun değişmiyor. Milletimizin birliğine, toplumumuzun huzuruna, devletimizin güvenliğine, demokrasimizin kazanımlarına yönelik bu saldırıların başrolünü son 70 yıldır olduğu gibi bugün de yine CHP üstlenmektedir. Farklı düşünen, farklı giyinen, farklı siyasi tercihlerde bulunan insanlar CHP ve ortaları tarafından tehdit edilmekte ve sindirilmeye, korkutulmaya çalışılmaktadır. Bunu da hep yaptıkları gibi, hiçbir ilke, ahlak ve sorumluluk gözetmeden yapıyorlar. Yaşanan her hadise, bunların çeşitli maskelerin arkasına gizledikleri faşist yüzlerini, baskıcı, diktacı, nobran karakterlerini açıkça gösteriyor. Tüm bunlar gün gibi ortadayken siyasi hırsları sebebi ile, muhalefetin yıkım masasında garnitür olarak yer almakta, hiçbir beis görmeyenleri milletimizin takdirine havale ediyoruz" diye konuştu.
Çorum ziyaretini hatırlatan Erdoğan, Çorum'da 50 bin kişinin katılımıyla bir miting gerçekleştirdiklerini söyledi. Çorum ziyaretinin ardından Hacı Bektaş'a geçtiğini söyleyen Erdoğan orada da 15 bin kişinin programa katıldığını bildirdi. Erdoğan," Kardeşliğimizi tescil ve teyit ederek yolumuza devam ettik. Tüm bunlarla beraber Çorum'da il teşkilatımızın yeni bina açılışını yaptık. CHP li yazar ve siyasetçilerden her gün zılgıt yedikleri halde 3 kuruşluk menfaatleri için geçmişlerini reddedenleri kendi hallerine bırakıyoruz. Biz milletimizle birlikte hak yolda ilerlemeye ülkemize eser ve hizmet kazandırmaya devam edeceğiz. 21. Kuruluş yıldönümünde tüm bu konuları etraflıca ele alacağız. Önümüzde Manisa toplu açılış ve mitingimiz olacak 25. Ahlat 26 Malazgirt , Cuma namazını orada kılacağız. Hazırlıklarımızı ona göre yapalım Ahlat ve Malazgirt'e Cumhur İttifakı olarak devam edeceğiz" dedi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batman Beşiri Belediye Başkanı Sait Karabulut'un partiye katılım rozetini taktı.
Programda AK Parti'nin 21. yılı için hazırlanan şarkı da dinlendi.