Çocuklara şeker ne zaman verilmeli?
Çocukların tatlı şeylerle arası iyidir. Çoğu çocuk çikolata, tatlı bisküvi gibi şekerli yiyecekleri ister. Ebeveynler de çocuklarına şekerli yiyecekler vermek konusunda endişeli olsa da çocuklarının isteğini kıramazlar. Ancak çocuklara şeker verirken dikkatli olmanızda yarar vardır.
Çocuklar ne kadar şeker yemeli?
2 yaş üstündeki çocukların şeker alımının günlük 25 gram ile sınırlandırılması gerekir. Bu oran eklenmiş ya da ekstra şeker için olması gereken orandır. Eklenmiş şeker; meyve, sebze ve süt gibi gıdalarda bulunan doğal şekerin aksine işlenmiş şekeri ifade eder. İçerisinde doğal şeker bulunan besinler aynı zamanda protein gibi besinlerin yanı sıra çocukların büyümesi için ihtiyaç duyduğu diğer vitamin ve mineralleri de içerir.
Şekerin çocuklarda sağlığa etkileri nelerdir?
Küçük çocuğunuz ne kadar çok şekerli gıda yerse, diğer besinler için karnında çok az yer kalacaktır. Bu durumda sağlıklı gelişimi için alması gereken besin değerlerinden uzaklaşabilir. Araştırmalar gösteriyor ki çocuklar daha fazla tatlı yediğinde daha az ürün, tahıl ve süt ürünleri yiyorlar.
Bu sadece temel besin maddelerini kaçırdıkları anlamına gelmez. Aynı zamanda onları zayıf kemik yoğunluğu, daha yüksek LDL (“kötü”) kolesterol seviyeleri, obezite ve tip 2 diyabet riski altına sokar. Ve elbette, şekerli yiyecekler çocuğunuzun dişlerine de zarar verebilir. Küçük çocukların diyetlerindeki fazla şekerin, 2 ila 5 yaşındaki çocukların yüzde 23’ünün süt dişlerinde çürük olmasının nedenlerinden biri olduğu düşünülmektedir.
Çocuğunuzun şeker alımını nasıl sınırlayabilirsiniz?
Çocuğunuzun şeker alımını azaltmanız çocuğunuzun gelişimi ve sağlığı için yararlı olacaktır.
Çocuğunuzun şeker alımını azaltmak için bazı yöntemler deneyebilirsiniz:
Şekerli içecekleri atlayın
Çocukların diyetlerine eklenen şekerin yaklaşık yarısı şekerle tatlandırılmış içeceklerden gelir. Bu içecekler, bir çocuğun diyetindeki en büyük rafine şeker ve boş kalori kaynaklarından biridir. Çocukluk obezitesinde önemli bir faktördür. Bunun yerine ona su, inek sütü veya soya sütü verin.
Meyve suyu içirebilirsiniz
Çocuğunuza meyve suyu verecekseniz, yüzde 100 meyveden elde edilen ürünleri tercih edin. Çocuğunuzun içtiği miktarı kısıtlayın. Su ile seyreltilmiş meyve suyu vererek de şeker oranını düşürebilirsiniz.
Tatlıları ödül olarak kullanmayın
Küçük çocuğunuza tüm başarıları için bir ziyafet vermek cazip gelebilir, ancak uzun vadede bu, iyi yapılan her iş için şekerli bir atıştırmalık beklemesine neden olabilir. Aynı şekilde, her özel gün için tatlılar sunmak zorunda değilsiniz. Her tatil veya etkinlik için kek veya pasta yapmak yerine, meyve veya sebzeleri eğlenceli, şenlikli şekillerde hazırlamayı deneyin.
Şekeri konforla ilişkilendirmekten kaçının
Çocuğunuz üzüldüğünde, onu neşelendirmek için otomatik olarak en sevdiği şekere uzanmayın. Bu, duygular ve yüksek kalorili yiyecekler arasında sağlıksız bir ilişki kurabilir. Çocuğunuzun desteğe ihtiyacı olduğunda, öpücükler verin. Yeni yürümeye başlayan çocuğunuz oyuncaklarını aldığında veya lazımlığı kullandığında, onu şekerle değil, bir çıkartma veya bir kucaklama ile ödüllendirin.
Tatlı isteğini sağlıklı yemeklerle tatmin edin
Yoğurtlu dilimlenmiş meyve gibi daha sağlıklı tatlılar şeklinde bebeğinize can attığı tatlı tadı verin. Bu şekilde tatlıya düşkünlüğünü ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayacaktır.
Tatlıları yasaklamayın
Bu büyük bir zaman sonra geri tepebilir. Sık diyet yapan herkesin bildiği gibi, her zaman sahip olamayacağınız şeyi istersiniz ve genellikle onu her zamankinden daha çok istersiniz. Aynı şey küçük çocuklar için de geçerlidir. Şekeri tamamen yasaklarsanız, fırsatını bulduğunda şeker yemeye bayılan tatlılara aç bir bebek yaratabilirsiniz.
Şekerden Kaçış Kolay Değil!
Bugün marketlerde satılan yiyeceklerin yüzde 80’i ya sofra şekeri ya da mısır şurubuyla tatlandırılmış durumda oluyor. Aynı durum bal, konsantre meyve suyu, pekmez ve ham şeker için de geçerli oluyor. Anne babalar her ne kadar az işlenmiş gıdalar bulmaya çalışsa da, tatlandırıcı olarak kullanılan çoğu gıda ister istemez bir miktar işlemden geçiriliyor. Diğer yandan meyve ve sebzelerde doğal olarak bulunan şeker ise vücutta hiçbir probleme neden olmuyor. Üstelik meyve ve sebzelerin lif içerikleri nedeniyle sindirimleri de yavaş gerçekleştiğinden, karaciğer yüksek miktarda şekerle bir anda başa çıkmak zorunda kalmıyor.