İsmail Poçan
İsmail Poçan Çıkarlar, alın teri mi dinler?

Çıkarlar, alın teri mi dinler?

Türkiye'de “Sendika nedir, ne iş yapar?” Sorusunu soran yüzbinlerce insan vardır benim gibi.

Kuruluş amacı sendikaların tüzüklerinde uzun uzun anlatılır…

Sendikalar işçilerle işveren arasında köprü olmak ve işçinin haklarını korumak ve geliştirmek için oluşturuluyor…

Ama baktığınızda bunu ne kadar becerebiliyorlar orası muamma.

Sözde işçinin haklarını savunuyorlar.

Ama;

En basit örnek 1 Mayıs işçi bayramında meydanlarda nara atanlar? Onların kimler olduğunu hepimiz görüyoruz...

Durum her zaman böyle; Çalışanlar, işçiler, emekçiler hep gariban. Peki ya sendikacılar?

Gariban işçi durmadan aidat ödesin ama kutlamaları başkaları yapsın.

Sendikalar ne yapar dediğimizde çıkan sonuçlardan bazıları;

“Sendikalar çalışanların sosyal, kültürel ve mesleki hak ve çıkarlarını her yerde gözetip korumayı ve geliştirmeyi amaç edinir.   Kamu hizmetlerinin daha verimli ve vatandaşa daha düzenli şekilde uygulanması için gerekli araştırmalar yapar, araştırma ve gözlemlere dayalı raporlar hazırlar ve raporları gerekli makam ve kurumlara sunarak eksiklikleri veya önerilerini bildirir.  Sendikalar üye işçilerinin adına haklarını savunmak ve geliştirmek için toplu olarak görüşme ve toplantılara katılma, toplantılarda işçiler adına görüş ve hak talep etme ve karar alma yetkilerine sahiptir. Bu yetki ile hak ve çıkarları daha verimli, hızlı ve düzenli şekilde savunur” 

Bunları tüzüklere yazarken çok güzel ve çok kolay peki, sendikalar bunların ne kadarını ne ölçüde  yapıyor?

Bir taraftan sendikaları gelir kapısına dönüştürenler var…

Diğer taraftan işçinin memurun hakkını savunuyor görünüp siyasi emellerine alet etmeye çalışanlar…  

Ve tabi ki kendilerini ön planda tutup bir yerlere kapak atmanın derdinde olanları unutmamak gerek…

Koltuk kapanlar, rant peşinde koşanlar… Uzar gider liste.

Peki gerçekte ne yapar bu sendikalar?

Aslında sadece işçiden kesinti yaparlar.                        

Mesela Başkanları kaç para maaş alır? Genel Merkezleri olan o binaları kaç paraya dikmişlerdir… Altlarındaki arabalar kaç para? Bu kadar mesai harcadıklarına göre iyi para kazanıyorlardır…

…  

Sendika Başkanı olupta kurum müdürüne talimat verenler var.

Biri açıklamalı bu iş nasıl oluyor?  Kurum müdürünü bu kadar korkutan, sendika Başkanına bu kadar özgüven veren şey ne?  

Sendikalar üzerinden devlet kadrolarına sızanlar var mı, yok mu?  Bunlar aynı zamanda sendika koruması altında mı oluyor?

Hadi hepsini kabul ettik; Devlet kurumunda sendikalar savaşı da yaşanır mı be kardeşim? İşleriniz  tıkanmaz mı?  

Eğer ortada büyük çıkarlar varsa herkes asıl yapması gereken şeyleri bir kenara bırakıp çıkarlarının peşinde koşar. Sendikacılık ta da böyle oluyor galiba.

Cidden sendikalar ne iş yapar? Faydalı mı zararlı mı?

Ben sorunun yanıtını bilemedim, siz söyleyin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Poçan Arşivi