Büyük resmin altında ezilmeyelim
Ülke olarak kritik bir dönemden geçiyoruz. İçeride PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle uğraşırken dışarıda Suriye meselesinde bir çözüme ulaşamadan Kuzey Irak’taki referandum çıktı. Böyle bir ortamda elbette büyük resme bakmalı, var olabilmek için hayati kararlar almalıyız. Fakat bir yandan da gündelik hayat ihmal edilmemeli. Yapılan zamlarla insanlar zor durumda bırakılıp, umutsuzluğa sevk ediliyor. Büyük resmin altında eziliyoruz.
Büyük resme ilk olarak yöneticilerimiz bakmalı; Cumhurbaşkanı, Genelkurmay ve diğer kuvvet komutanları, istihbarat servislerimiz, ilgili bakanlar, polis teşkilatımız vb. Ülkemizi ve dünyayı kâğıt üzerinde kurtarmak da gazetecilere bırakılmalı… Elbette biz sıradan vatandaşlarda uyanık olacağız. Ülkemizde, bölgemizde, dünyada dönen dolapların farkına varacağız. Lakin siyasiler, belediye başkanları, diğer bürokratlar büyük resim diyerek insanların sorunlarını görmezden gelmemeli. “Ülkemizin geçtiği kritik süreçte” cümlesiyle başlayan bahaneler eşliğinde sorunlarımız görmezden geliniyor, insanın mantığını zorlayan zamlarla karşı karşıya kalıyoruz.
Küçük resmi de görecek, bizim için hayati, idarecilerimiz için küçük görülen meselelerimizle de ilgilenecek yöneticilerimiz olmalı. Örneğin Konya’da toplu ulaşıma yeniden zam yapıldı. Büyükşehir belediyemiz beş yıldır istikrarlı bir şekilde yaptığı zamla toplamda yüzde 70 zam yapmış. Yapılan son zam bu orana dâhil değil. 2012 yılında 1 lira 20 kuruş olan sivil biniş son zam ile 2 lira 10 kuruş olmuş. Yani neredeyse yüzde yüze yakın bir zam yapılmış. Yetkililerimiz artan maliyeti zamma gerekçe olarak gösteriyor. Nedense akaryakıtta indirim yapıldığı dönemde fiyatta bir indirime gidilmiyor.
Az kaldı neredeyse toplu ulaşımda da Ankara’yı yakalamak üzereyiz. Türkiye’nin buğday deposu olarak ekmek fiyatında Ankara’yı geçmiştik. Konya’da ekmek fiyatları sabit 90 kuruşken Ankara’da halk ekmek 70 kuruş, fırın ve marketlerde satılan ekmek 1 lira. Öyle evreni ve örneklemi belirsiz anketlerle en beğenilen idareci seçilmek kolaydır. Yöneticilerimiz, büyük resimden gözlerini ayırıp sokaktaki vatandaşa kulak verdiği zaman idarecilerin gerçekten ne kadar sevilip sevilmediğini görebilirler…
Maliye bakanı önümüzdeki 3 yıldaki hedeflerimizi anlattı. Araya da motorlu taşıtlar vergisine yüzde 40 zam yapılacağını, milletin sigara fiyatlarının yüksekliğinden dolayı, kaçak sigara kullanıp terör örgütlerine destek olmamak için kullandığı sigara kâğıdına da ÖTV getirildiğini sıkıştırdı. Bu saatten sonra kimse kaçak sigara içene kızmasın. Yapılan zamların savunma sanayinde kullanılacağının söylenmesi insanları ikna etmedi. Çünkü kamuda yapılacak tasarrufla rahatlıkla bu zamlardan elde edilecek gelirlerden daha fazlasına ulaşılabilir. Bir örnek vermek gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı özel okullara teşvik veriyor. Çocuğunu özel okula göndermek isteyen orta halli ailelere öğrenci başı 4 bin lira civarı bir ödeme yapılıyor. Sırf bu teşvikten yararlanmak için birçok merdiven altı özel okul kuruldu. Kişi başı 4 bin liradan binlerce öğrenciye verilen rakam kaç milyon lira yapar bir hesaplayın. Daha bunun gibi kamuda lüzumsuz yere milyonlarca lira boşa harcanıyor.
Türkiye olarak hedeflerimiz, geleceğe yönelik hayallerimiz büyük. Önce 2023 ardından da 2071 hedeflerine ulaşmak için gayret sarf ediyoruz. Fakat gelecekteki hedeflerimize ulaşmanın yolu bugünden geçiyor. 2019 yılında kritik bir seçim yapacağız. İnsanların rahatsızlıklarına kulak verilmezse Allah göstermesin bir yol kazası yaşanılabilir. Böyle bir şey olduğu takdirde 15 yılda elde edilen kazanımlar yok olurken yeniden 2001 yılındaki atmosfere dönebiliriz. Yetkililerimiz gelecek dönemde bir pişmanlık yaşamamak için şimdiden gereken önlemi almalılar. Sonra vay ben duymadım, görmedim olmasın(!)