Bugünün Cuma hutbesi: Toplumsal Ahlak ve Kardeşlik Çağrısı
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta Türkiye genelindeki camilerde irad edilen Cuma hutbesinde, Kur’an-ı Kerim’in ahlaki ilkeler bakımından en yoğun sûrelerinden biri olan Hucurât Suresi merkeze alındı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta Türkiye genelindeki camilerde irad edilen Cuma hutbesinde, Kur’an-ı Kerim’in ahlaki ilkeler bakımından en yoğun sûrelerinden biri olan Hucurât Suresi merkeze alındı. Müslümanların bireysel ve toplumsal hayatlarını düzenleyen bu sûredeki ayetler, hutbenin ana temasını oluşturdu.
“Allah ve Resûlü’nün Önüne Geçmeyin”
Hutbede, Hucurât Suresi’nin ilk ayeti olan “Ey iman edenler! Allah’ın ve Resûlü’nün önüne geçmeyin…” ayeti hatırlatılarak, Allah ve Peygamber sevgisinin her şeyin üzerinde tutulması gerektiği vurgulandı. Müslümanların, karar ve tercihlerini Kur’an ve sünnet ölçüsünde şekillendirmeleri gerektiği ifade edildi.
Yalan Habere ve Fitneye Karşı Uyarı
Hutbede, dijital çağda sıkça karşılaşılan bilgi kirliliğine de dikkat çekildi. “Ey iman edenler! Size bir fâsık haber getirirse onun doğruluğunu araştırın…” ayetiyle desteklenen uyarıda, sosyal medya başta olmak üzere dijital mecralarda doğruluğu teyit edilmemiş bilgileri paylaşmanın büyük vebal olduğu belirtildi. Bu tür davranışların fitneye, ailelerin dağılmasına ve toplumsal güvenin sarsılmasına yol açabileceği vurgulandı.
Alay, Lakap Takmak ve Gıybet: İslam’da Yasak
Hutbede ayrıca alay etmek, hakaret içeren lakaplar takmak, gıybet etmek ve su-i zan gibi davranışların İslam ahlakına aykırı olduğu ifade edildi. Hucurât Suresi’nin şu ayeti öne çıkarıldı:
“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın… Birbirinizi karalamayın, kötü lakaplarla çağırmayın…”
Bu tür tutumların temelinde kibir ve kendini üstün görme hastalığının yattığı, bunun da Allah katında asla hoş karşılanmadığı ifade edildi.
İslam Irkçılığı Reddediyor
Hutbede, Hucurât Suresi’nin “Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık…” ayetiyle İslam’ın ırkçılığı reddettiği, insanlar arasında takva dışında üstünlük ölçüsü olmadığı hatırlatıldı. Bu bağlamda, dünyanın farklı yerlerinde yaşanan zulümlere, özellikle Filistin ve Gazze’deki insanlık dışı uygulamalara dikkat çekildi.
Müminin Sorumluluğu: Şüphe Etmeden İman, Mal ve Canla Mücadele
Son olarak, gerçek müminin vasıfları Hucurât Suresi’nin son ayetlerinden biriyle hatırlatıldı:
“Müminler ancak Allah’a ve Resûlü’ne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir…”
Hutbe, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in şu duasıyla sona erdi:
“Allah’ım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden ve kalbimin şerrinden Sana sığınırım…”
