Bu hastalık daha çok çalışanlarda görülüyor
Sağlıklı yaşam için omuz sağlığına dikkat edilmesi ve belirli dönemlerde omuz sağlığı için kontrollerin yapılması gerekmekte olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Selcen Güre, "Hastanemizde uyguladığımız fizik tedavi ile yüz güldürücü sonuçlar alabilmekteyiz" dedi.
Omuz ağrısı bazen sadece bir ağrı şeklinde seyrederken bazen de daha ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor. İstatistiklere bakıldığında özellikle çalışanlarda her 4 kişiden birinde yaşanan omuz ağrısı kişinin yaşam kalitesini düşürüyor. Omuz ağrılarının ciddiye alınması gerektiğini söyleyen Özel Denizli Tekden Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanlarından Uzm. Dr. Selcen Güre, omuz ekleminin, vücutta en geniş eklem açıklığına sahip eklem olduğunu belirtti. Uzm. Güre, "Bu yönüyle de yaralanmalara daha açıktır. Omuzu meydana getiren 3 tane kemik mevcuttur. Kol kemiği dediğimiz humerus, köprücük kemiği dediğimiz klavikula ve kürek kemiği dediğimiz skapula ve bunları bir arada tutan bağlar ile kas ve tendonlardan oluşur. Omuzda kalp, karaciğer patolojileri ya da akciğer tümörleri gibi diğer organlardan yansıyan ağrı çok daha az sıklıkta karşımıza çıkar ancak ayırt edilmesi gerekir. Omuz ağrısının en sık karşılaşılan sebebi eklemin kendisi veya kemikten ziyade kas ve yumuşak dokudur. Hareket ettikçe sıkışmaya, zorlanmaya çok müsait bir yapı olduğu için ağrı görülmektedir. Kol hareket genişliği arttıkça özellikle baş yukarı aktivitelerde kolumuzu sürekli yukarıya kaldırmamız gerektiği için kemiklerin arasındaki anatomik yapı itibariyle üzerine de hareket eklendiği zaman daha çok yaralanmaya ve yırtıklara açık hale gelir. Omzun sağlamlığından ve stabilitesinden sorumlu olan kıkırdaklar kadar kasların sabit bir şekilde durabilmesi önemlidir. Toplumdaki yetişkinlerin yaklaşık olarak 6 da birinin hayatının bir döneminde omuz ağrısı, omuz kısıtlanması yaşamaktadır" dedi.
"Hastanemizde çocuklardan yetişkinlere kadar birçok hastalığın tedavisi için fizik tedavi ünitemizde hizmet vermekteyiz"
Özel Denizli Tekden Hastanesi Fizik Tedavi hekimlerinden Uzm. Dr. Selcen Güre, "Öncelikle hastanın muayenesinde omuz ağrısının hangi pozisyonda arttığını ve ne kadar zamandır bu ağrıyı yaşadığını öğrenmemiz gerekir. Bu sayede hastanın omuz ağrısının neden kaynaklandığını tespit edebiliriz. Omuz ağrısının ne yaparken oluştuğu, travmatik olup olmadığı, darbe sonucu oluşup oluşmadığı, gece devam edip etmediği, kolu kullanmada bir kısıtlanmanın olup olmadığı gibi durumları ele aldıktan sonra hastaya doğru yaklaşımda bulunarak gerekli tedavinin gerçekleşmesi gerekiyor. Omuz ağrılarının büyük oranı fizik tedavi ile ele alınabildiği için çok önemli bir yer tutar. Çünkü kaslardan ve yumuşak dokudan kaynaklanan problemler olduğu için kasın beslenmesi ve kasın esnekliğini yeniden kazanılabilmesi için sıcak-soğuk gibi bir takım fiziksel ajanların kullanılması gerekir. Bunun dışında elektriksel akımlar, elle çalıştığımız bir takım manipülasyonlar, tendon mobilizasyonları, doğru tekniklerle kasın gevşetilmesi bunlar önemli yer tutar. Genellikle 3-4 haftalık tedavi periyotlarında yüz güldürücü sonuçlar alabilmekteyiz. Hastanemizde çocuklardan yetişkinlere kadar birçok hastalığın tedavisi için fizik tedavi ünitemizde hizmet vermekteyiz. Omuz ağrısı, lenfödem gibi hastalıklardan felçli hastaların tedavisine kadar tüm hastalarımız sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam etmektedir" şeklinde konuştu.