Bolu'daki yangın ve ardındaki gerçekler!

Bolu’daki otel yangınında büyük ihmaller olduğunu ifade eden Öğr. Gör. Abdullah Koca, yangın güvenlik sistemleri ve bunların denetiminde eksiklikler bulunduğunu dile getirdi.

Bolu'daki yangın ve ardındaki gerçekler!

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan otelde çıkan yangında 76 kişi hayatını kaybetmişti. Otelde yangına karşı büyük ihmaller olduğunu vurgulayan Selçuk Üniversitesi Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Abdullah Koca, önlemlerin yetersiz kaldığını ifade etti. Abdullah Koca, gazetemize özel yaptığı açıklamada yangın hakkında değerlendirmelerde bulundu.

abdullah-koca.jpg

‘TÜRKİYE’NİN BÜYÜK BİR SORUNU’

Türkiye’de güvenlik önlemleriyle ilgili sıkıntıların olduğunu ifade eden Koca, “Yangında birçok faktör var. Bunların incelenmesi lazım. Olay yeri inceleme raporları çıktıktan sonra bunlar netleşecek ama yangın güvenlik önlemleriyle ilgili ciddi sıkıntılar var. Bu Türkiye’nin büyük bir sorunu. Güvenlik sistemleri aktif ve pasif olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Yangın çıktıktan sonra söndürülmesi ve alınacak önlemlerle ilgili. Bunların denetim mekanizması var. Bu sistemler binalara yerleştirildikten sonra denetlenmesi gerekmektedir. Bu konuda Türkiye’de maalesef büyük bir ihmal söz konusu. İş yeri açarken ruhsat verilmeyle ilgili yetkili kurum belediyelerdir. Yerel yönetimler de itfaiye müdürlükleri aracılığıyla bu ruhsatları verir. Buraların da denetimini sağlaması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

aa-20250121-36819987-36819986-kartalkaya-kayak-merkezinde-bir-otelde-yangin-cikti.jpg

‘CİDDİ EKSİKLİKLER VAR’

Yangın çıkan otelde önlemlerin alınmadığını belirten Koca, “Bolu’daki yangında güvenlik sistemlerinin olmadığını ya da varsa bile bunların eskiyip, yeni olmadığıyla ilgili bize bilgiler ulaşmakta. Alarm sistemleri, kaçış yolları, acil çıkışlar, merdivenler ve asansörlerde ciddi anlamda eksik olduğunu görmekteyiz. İçerdeki insanlar da dumandan zehirlenip hayatını kaybetti. Duman dedektörleri, sprink sistemleri düzgün çalışmış olsaydı bu kadar vatandaşımızın canına mal olmazdı. Bunlar çok ciddi konular. Toplu alanlarda hizmet veren yerlerde denetimler sıklaştırılması gerekiyor.” diye aktardı.

aa-20250121-36819987-36819983-kartalkaya-kayak-merkezinde-bir-otelde-yangin-cikti.jpg

‘ÖNLEMLER YETERSİZ’

Yangına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu belirten Koca, “Otelin bulunduğu yere iklim ve coğrafi açıdan baktığımızda bölge rakım olarak 2 bin 200 metre. Otelin Bolu merkeze uzaklığı 45 dakika olarak değerlendirildiğinde itfaiye ekiplerinin otelin bulunduğu yere ulaşımı güç olacaktır. Otelin bulunduğu konum yüksek olduğu için rüzgar hızının da yüksek olması yangını büyütmüştür. Fakat bizim esas üzeninde durmamız gereken konu ise yangın güvenlik sistemleri ve bunların denetimi… Bolu’da yaşanan bu büyük yangın bizlere; Türkiye'deki yangın güvenliği algısının ne kadar zayıf olduğunun ve buna karşı alınan önlemlerin ne kadar yetersiz olduğunun açık bir kanıtı olarak görüyorum.” ifadelerine yer verdi.

yangin-1-002.jpg

‘EN BÜYÜK RİSK YANGINDIR’

Toplu olarak kullanılan alanlarda yangının büyük bir risk olduğunu aktaran Koca, “İnsanların toplu ve yoğun olarak kullandığı otellerde, yüksek yapılarda ve alışveriş merkezlerinde en büyük risk yangın olayıdır. Bilindiği üzere yüksek yapılarda dışarıdan kurtarma müdahalesi ancak itfaiyenin sahip olduğu yangın merdiveni çalışma yüksekliği ile sınırlıdır. Bu nedenle itfaiye merdiveninin yüksekliğin üzerinde, insanlar yapı içinde kaderleri ile baş başa kalmaktadır. Buna göre yüksek yapıların işletmeye açılması yani iskana alınabilmesi, mahalli yangın kodlarının tam olarak yapıda uygulanabilmesine bağlıdır. Durum böyle olunca, gerek mimari düzenlemede, gerek yapı bünyesinde, gerekse elektro-mekanik düzenlemelerde bazı kısıtlamalar ortaya çıkmaktadır. Mimaride yangın tedbirlerinin uygulanabileceği, örneğin kaçış merdivenleri ve bunların basınçlandırılmaları ile ilgili düzenlemelerin ve katların bölmelere ayrılmaları olayının işlenmesi gerekir. Statikte, yapı strüktürü ister çelik, ister betonarme olsun bunların yangından korunma veya muayyen bir zaman yangına dayanıklılığının temini problemlerinin çözümleri vardır.” dedi.

yangin-2.jpg

‘ÇOK SAYIDA YANICI MALEZEME BULUNUYOR’

Koca, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “Dekorasyonda yangın ısısı az olan malzemelerin kullanılmasının gerekliliği vardır. Hatta mekanik tesisat sistemlerinin, yangının katlara sirayetini önleyici mahiyette geliştirilmesi, yapılan çalışmalar arasındadır. Bir yapının yangına dayanıklı olup olmadığını belirleyen, daha ziyade onun yapısal bileşenleridir. Bununla beraber, bunların dışında kaplama ve bitirme malzemeleri ile eşya ve mobilyaların meydana getirdikleri bina içi ısıl yük seviyesi, yangının başlama ve gelişmesini o düzeye getirebilir ki, dayanıklı olarak kabul edilen yapı malzeme ve bileşenlerinin bu nitelikleri büyük ölçüde ortadan kalkar. Konuyu bu bilgiler ışığında değerlendirdiğimizde şunu söyleyebilirim. Bu otelde yukarda belirttiğim hususlarda maalesef çok ciddi sıkıntıların olduğu açık. Otelin içindeki çok sayıda malzemenin yanıcı olduğu anlaşılıyor, bundan dolayı hızlı bir şekilde yangın binayı kaplamış gibi. Çok sayıda kişinin olduğu bir binaya, itfaiye ekibi de dikkatli müdahale etmek zorunda. Binaya sert bir su müdahalesi, zarar verici olabilir... bu da oteli, yıkılma riskiyle karşı karşıya bırakır. İçeride kurtarabileceğiniz insanlar varsa, onları kurtarmanızı engeller. Teknik açıdan bu hassasiyet nedeniyle söndürme faaliyeti uzun sürmüş olabilir.”

yangin-3.jpg

‘FAALİYETE UYGUN OLUP OLMADIĞI SORU İŞARETİ’

Otelin konumundan ve güvenlik sistemlerinden bahseden Koca, “Bir otel merkezden bu kadar uzakta ise, otel işletmesinin itfaiye yetişene kadar kendi ekibi ve teçhizatlarıyla müdahale etmesi gerekir. Bu süre zarfında, otel yetkilileri insanları tahliye etmeye çalışmalıdır. Otelin kendi güvenlik sistemlerinin, yangın algılama ve yangına müdahale sistemlerinin yeterli olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca bu binanın, bir otel faaliyeti için uygun olup olmadığı da başka bir soru işareti. Otel bölgesine daha yakın bir yere, itfaiye birimi inşa etmenin kimin sorumluluğunda olduğunu henüz bilmiyoruz.” diye aktardı.

yangin-4.jpg

‘ZEHİRLENME İDDİASI’

Zehirlenmeyle alakalı Koca, şunları söyledi; “Bunun dışında en önemli sorunlardan birisi de otel yangınında insanların dumandan zehirlenerek öldüğü iddiasıdır. Duman çıktıkça oksijen ortamdan uzaklaşır. Ateş, yanma reaksiyonunu sürdürmek için ortamdaki oksijen kullanıyor. Oksijen, ortamdan azaldıkça yanan maddeden ortaya çıkan gazlar çevreye doluyor. Oksijen oranı ortamda yüzde on ya on bir gibi olmaya başladığında biz de zehirlenmeye başlıyoruz. Derslerde öğrencilerimize anlattığımız en önemli hususlardan birisi de bu konudur. Binalarda ölüm ve yaralanma ile maddi zararın büyük çoğunluğu dumandan kaynaklandığından, malzeme seçimine önem verilmelidir. Binaların katlarındaki koridor, dinlenme yeri vb. ortak alanlar ile merdivenleri, yandığında yoğun duman aktaracak ve yangını bir bölümden diğer bölüme taşıyacak şekilde tamamen halı kaplanmamalı; gerekirse şerit yolluk kullanılmalıdır. Yangın merdivenlerinde, giriş kapılarının yakın çevresinde yangın yükü küçük şekilde düzenlenmelidir. Binaların bar, lokanta, diskotek konferans ve balo salonları gibi, ortak kullanım alanlarına dekorasyon yapılmak istenirse, dekorasyonda yoğun duman ve zehirli gaz çıkartan plastik, ahşap, deri ve kumaş kaplama malzemeler yerine, alçı vb. duman çıkarmayan malzemeler kullanılmalıdır.”

yangin-5.jpg

‘ÖNEMLİ OLAN TEDBİR’

Yangında tedbirin önemini vurgulayan Koca, “Yanabilir şeylerle iç içe olduğumuz bir ortamda yangın riski her zaman var olacaktır. Önemli olan yangının çıkmaması için gerekli tedbirleri almak ve çıkması halinde buna hazırlıklı olmaktır. Genelde yaşadığımız çevrede çok değişik sebeplere bağlı olarak yangın riskleri mevcuttur. Can ve mal güvenliği açısından, yangın riski durumun iyi belirlenmesi, bu risklere uygun önlemlerin bu konuda uzman kişilerce tespit edilerek tedbirlerin gerektiği şekilde alınması gereklidir. Aksi takdirde yapılacak hazırlıklarla etkin bir müdahale mümkün olamaz. Yangın güvenlik önlemleri yapıların projelendirilme aşamasından yapının kullanılma koşullarına kadar bütün aşamaları kapsayan bir bütündür. Aktif önlemlerin yanında pasif önlemlerinde yangınla mücadelede etkili olduğunu unutmamak gerekmektedir.” sözlerine yer verdi.

yangin-6.jpg

‘BİNA ÇEVRESİNDE YANGIN MERDİVENİ YOK’

Koca, şu sözlerle konuşmasını sonlandırdı; “Yangın güvenlik önlemlerine yapılacak yatırım ilk bakışta ölü bir yatırım şeklinde gözükebilir. Fakat unutmamalıdır ki bu önlemler ve yangın güvenlik sistemleri herhangi bir yangın durumunda can ve mal güvenliğinin sigortalarıdır. Başlangıçta yapılacak bir yatırım tesisinizi, malınızı, binanızı ve canınızı uzun süre yangın riskine karşı koruyacak ve güvenliğinizi sağlayacaktır. İhtiyaç olduğu anda harekete geçmek üzere hazır bekleyecektir. Sonuç olarak otel 500 kapasiteli, 1978 yılından beri hizmet veriyor. Olay anında 272 kişi konaklıyor. Dış cephe ahşap kaplı, yangın merdiveni içerde deniliyor yani bina çevresinde yangın merdiveni yok bu da yukarda bahsettiğimiz güvenlik sistemlerinin olmadığının bir kanıtı. Yangının başlangıç videolarını izlediğimde yangının ilk alt katlarda çıktığı fakat baca etkisiyle içeriden, dış cephe kaplaması sayesinde dışarıdan ara katları hızlı geçerek binayı tamamen sardığı… Varsa bile yangın algılama sistemlerinin bu yüzden alarm vermekte geciktiği kanaatindeyim. Benzer bilgilerdeki tüm konaklama merkezleri acilen tekrar sıkı bir şekilde denetlenmelidir.”

 Muhabir