Bir kitap bir inceleme: Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseini
Gazetemiz Yeni Haber tarafından günlük hazırlanan "Kültür Sanat" köşemizde bugünün kitap incelemesi: Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseini
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur. Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.
"ÇOCUKLAR BOYAMA KİTABI DEĞİLDİR, ONLARI EN SEVDİĞİN RENGE BOYAYAMAZSIN."
Klişe yapıp, ‘Her insanın okuması gereken kitaplardan biri’ demek istemiyorum ama eğer kaybedilmiş duyguları yeniden içinizde canlandırmak istiyorsanız Uçurtma Avcısı ile başlamanız gerekir derim. Zaten o kadar akıcı bir dili var ki yazarın, başlamanızla bitirmeniz arasında çok uzun bir süre olmayacaktır. Kitap size büyük bir duygu karmaşası yaşatacak. Emir ve Hasan’ın arkadaşlığında çok şey bulacağınıza eminim. Yazarın kendisinden de çok fazla emarelere rastlıyorsunuz romanda. Ve tabi ki Sovyet işgali gibi tarihi gerçekliklerle birlikte işlenmesi de güzel olmuş. Sayfalarında hüzün olan bu kitabın içinde geçen şu cümle bile başlı başına mana ifade ediyor. "Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın." Tabi ki çoğu güzel roman gibi Uçurtma Avcısı’nın da filmi çekilmiş fakat ben kolaya kaçmayın oturun tüm duygularınızı da katarak şu romanı okuyun isterim.
Afganistan’ı kalbinde taşıyan yazar: Khaled Hosseini
Khaled Hüseyni, Kabil doğumlu bir yazardır. Babası Afganistan Dış İşleri Bakanlığında çalışmıştır. 1970 yılında baba Hüseyni, Afganistan Elçiliğindeki görevi dolayısıyla ailesiyle birlikte Tahran, İran'a yerleşmiştir. 1973 yılında Hüseyni ailesi, Khaled'in erkek kardeşinin doğacak olması sebebiyle Kabil'e geri dönmüştür. Ailenin Afganistan'a dönmesinin ardından birkaç ay sonra da 40 yıllık Afgan lider Zahir şah kuzeni Davut Han tarafından düşürülmüştür. 1976 yılında Hüseyni'nin babası Paris'te kendine bir iş bulmuştur ve bütün ailesini bu şehre taşımıştır. Hüseyni Ailesi'nin Kabil yerine Paris'i tercih etmesinin sebebi, Afganistan'ın o dönemlerde içinde bulunduğu komünist baskıdır. Uçurtma Avcısı kitabında bu göç dolu yaşamına değinmiştir. 1988 yılında mezun olan Hüseyni, ertesi sene Kaliforniya Üniversitesi Tıp bölümüne girmiştir. Hüseyni doktorluk mesleğine ilk kitabı Uçurtma Avcısı'nı yazdıktan bir buçuk yıl sonraya kadar (2004) devam etmiştir. İlk romanı Uçurtma Avcısı, 2003 yılında yayımlanmış olup pek çok ülkede en çok satanlar listesine girmiştir. İkinci romanı Bin Muhteşem Güneş 22 Mayıs 2007 tarihinde satılmaya başlanmıştır.