Bir kitap bir inceleme: İnsan Ne İle Yaşar
Gazetemiz Yeni Haber tarafından günlük hazırlanan "Kültür Sanat" köşemizde bugünün kitap incelemesi: İnsan Ne İle Yaşar
Anna Karenina ve Savaş ve Barış gibi dünya edebiyatına kazandırdığı başyapıtlarla tanınan Rus romancı Lev Nikolayeviç Tolstoy, yaşamının son yıllarında, Tanrı, din, devlet, toplum, birey, özgürlük gibi kavramlar üzerine eserler vermiştir. Bu dönemin ürünü olan "İnsan Neyle Yaşar?" kitabında insan yaşamına dair hayati sorular sorarken, bu soruları iyilik-kötülük; yaşam-ölüm, harislik-kanaatkârlık benzeri karşıtlıkları temel aldığı ahlaki bir çerçevede yanıtlar. Öykücülüğünün ustalığını yansıttığı bu eserini okurken Fakir ayakkabı tamircisi Simon ile cezalı melek Michael’ının öyküsüyle başlayıp Tanrı'ya, iyiliğe, fazla hırsın zararlarına ve intikamın yıkıcılığına şahitlik edeceksiniz.
“İNSANA EN GEREKLİ OLAN KİŞİ İSE O AN YANINDA OLAN KİŞİDİR”
İnsan Ne İle Yaşar altı hikayeden oluşan bir kitap… Kitabın akıcılığı ile ilgili herhangi bir sorun yok. Aksine kitap kurdu bir insanın bir günde bitirebileceği tarzda bir eser… Çocuklara da okutulabilecek muhteşem bilgiler içeren ve insanı derinliklere sürükleyen bu kitabı bitirdiğinizde eminim bir boşluğa düşecek ve bu tarz başka kitapların arayışına gireceksiniz. Tolstoy normalde uzun romanları ile ünlü bir yazar fakat o romanları okumaya cesaret edemediyseniz henüz onunla bu kitabıyla tanışabilirsiniz. Hiç şüphesiz beni bu hikayeler içerisinde en çok etkileyen, “İnsana Çok Toprak Gerekir mi?” bölümü olmuştu. Pahom’u okurken onun gibi nice insanla aynı nefesi soluğunuzu fark edeceksiniz. Kitabın neresinden bir alıntı yapsan spoiler vermek zorunda kalacağım. Ama yine de şu kısmı almadan geçemeyeceğim. “Asla unutmayın ki önemli olan tek an 'şimdi' dir. En önemli an şu andır. Çünkü geçmişe ve geleceğe sözümüz geçmez. İnsana en gerekli olan kişi ise o an yanında olan kişidir. Çünkü kimin kime ihtiyacı olacağı hiçbir zaman bilinmez. İnsanın en önemli uğraşı ise o an yanındaki kişiye yapacağı iyiliktir. Çünkü, insanın yeryüzüne gönderiliş amacı budur!”
ARAYIŞLAR İÇİNDE BİR HAYAT: LEV N. TOLSTOY
Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı. Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir. Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular. Tolstoy'un Müslümanlarla ilk karşılaşması Kazan'da okuduğu sırada olmalıdır. Ayrıca orada bulunduğu sırada Türkçe ve Arapça dillerini öğrenerek Müslüman kültürüyle ilişkiye girmiştir. Kafkasya ve Kırım gibi bölgelerde kendisi de orduda olan Tolstoy, Osmanlı, Türkler, Kafkasyalılar, İmam Şamil ve Hacı Murat gibi insanları tanımıştır. Kimi kaynaklarda bu tanışmadan sonra Tolstoy’un İslam’a merak saldığı ve Müslüman olduğu yazar. Fakat bu konu hala gizemini korumaktadır.