Bir destandır Çanakkale

Gelibolu Yarımadası'nda 99 yıl önce yaşanan, tarihin en önemli çarpışmalarından biri olan Çanakkale Savaşları'nda Türk askeri destan yazdı.

Bir destandır Çanakkale

Daracık bir kara parçasında, Gelibolu Yarımadası'nda 99 yıl önce yaşanan, tarihin en önemli çarpışmalarından biri olan Çanakkale Savaşları'nda Türk askerinin yokluk ve zorluklar içinde gösterdiği başarı, tüm dünyanın takdirini kazandı.

İngiltere, Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerden gelen, kendisinden silah ve mühimmat olarak kat kat üstün düşmana karşı vatan savunması için Çanakkale'ye koşan Türk askeri toprak kaplardan, İngiliz askerleri ise emaye kaplı bardaklardan su ve çay içti. Yarımadanın zorlu coğrafyasında ayağındaki çarıklarla düşmana "dur" diyen Mehmetçiğin aksine İngilizler, Fransızlar ve Anzaklar, botlarıyla savaştı.

Türk askerlerinin yanı sıra İngiliz, Fransız ve Anzak kuvvetlerinin Çanakkale Savaşları'nda kullandığı yaşamsal malzemeleri yurt içi ve dışından toplayıp kendisine ait Çanakkale 1915 Seddülbahir Özel Müzesi'nde sergileyen yerel tarih araştırmacısı Ahmet Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır savaşların yaşandığı bölgede hayatını sürdürdüğünü söyledi.

Savaşların üzerinden 99 yıl geçmiş olmasına rağmen hala savaşlara ait malzemelerin gün yüzüne çıkmaya devam ettiğini aktaran Uslu, "Çıkan malzemelerin menşesine baktığımız zaman bir Osmanlı malzemesi göremiyoruz. Bu malzemelerin yüzde 90'ı ya İngiliz ya da Fransızlara ait. O zaman şunu anlıyoruz ki bunların malzemeleri kaliteli ve bugünlere kadar ulaşmış" dedi.

"Medeniyeti bizden 60 yıl önce olan bir orduya karşı savaşmışız"

Uslu, İngiliz askerlerinin kullandığı demirli potinlere çok rahat rastlanırken kahraman Türk askerlerinin çarıklarını görme imkanının biraz düşük olduğunu vurguladı. Müzesindeki eserlere değinen Uslu, şöyle konuştu:

"İngiliz askerleri, koleksiyonuma kazandırdığım, üzerinde 1911 tarihi ile İngiltere Kralı 5. George ve eşi Kraliçe Mary'nin resimlerinin yer aldığı emaye kaplı bardakla çayını, suyunu yudumlarken Türk askeri toprak bardaktan içmekte. Emaye, Türkiye'ye 1960'lı yıllarda geldi. Demek ki Çanakkale'de, medeniyeti bizden 60 yıl önce olan bir orduya karşı savaşmışız. Karşımızdaki ordunun toplarının gücüne, gemilerinin hızına, uçaklarının gökyüzünde dolaşmasına rağmen Türk askeri Çanakkale'de kahramanlığını konuşturmuş, iman dolu göğüsüyle elindeki malzemeyle Çanakkale'yi geçilmez kılmıştır."

Sergilediği bir çarığın altında delikler bulunduğuna dikkati çeken Uslu, İngilizlerin, esir aldığı Türk askerlerinin üniformaları ve aksesuarlarına baktığında en önemli sorunun ayakkabılarda olduğunu hemen anladığını dile getirdi.

Türk Ordusundaki askerlerin büyük çoğunluğunun, vatan savunmasına çarıklarıyla katıldığını anlatan Uslu, "Çarık, sivri metallere karşı çok dayanıksızdı. Düşman, nasıl atılırsa atılsın, bir ucu havada kalan ve yıldız tabir edilen sivri demirlerden atarak askerimizi ayağından vurmuştur. Bunun sonucunda ayağı yaralanan askerlerimizin birçoğu cephe gerisine dönmek zorunda kalmıştır. Böyle kaybımızın 7-8 bin kişi olduğu tahmin edilmektedir" ifadesini kullandı.

Orgeneral Özel'in "Şehitler Günü" mesajı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in "Şehitler Günü" mesajı Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayımlandı.

Yüce milletin varlığı, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşu, kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü, dünya barışının sağlanması ve korunması uğruna canlarını feda eden şehitleri yad eden Özel, "Uğrunda büyük bedeller ödenen aziz vatanımızın mevcudiyeti ve göklerde hür bir şekilde dalgalanan şanlı al bayrağımız, şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere bıraktıkları kutsal bir emanetidir. Canları pahasına mücadele ederek bu toprakları vatan yapan isimli, isimsiz bütün kahramanlarımız ebedi varlığımızın teminatı olmuşlardır" görüşünü paylaştı.

Kurtuluş Savaşı'nın meşalesinin tutuştuğu Çanakkale'nin dönemin sömürge haline getirilmiş milletleri için de yeni bir umut ışığı olduğunu belirten Özel'in mesajında, "Yaralı düşman askerini ölüm pahasına sırtına alarak, düşman siperine taşıyan Türk askerinin insani değerlerinin savaş meydanlarında tezahürü cihetiyle de harp tarihinde örneğine az rastlanan müstesna bir olayın, 'yüzyılın son centilmenler savaşının' adıdır Çanakkale" ifadesi yer aldı.

Bakanlar İslam ve Işık'ın mesajları

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, mesajında, şunları söyledi:

"Aziz şehitlerimiz bastığımız yerlerin topraktan öte ‘vatan’ olmasını sağlamışlar, vatan ve toprak kavramını zihinlerimizde kutsal bir emanete dönüştürmüşlerdir. Şehitlerimizin emanetini yüceltmek, hatıralarına yakışır bir gelecek inşa etmek,  bizim en önemli vazifelerimizden biridir. Bu vatan uğruna canını feda eden aziz şehitlerimize duyduğumuz minnettarlığın ifadesi olarak şehitlerimizin yadigarlarını hak ettikleri imkan ve şartlara kavuşturmak bizim en temel görevimizdir. Bize emanet olan şehitlerimizin ailelerinin ve gazilerimizin her zaman yanında olmak, onların bir nebze olsun acılarını hafifletmek ve kendilerine destek olmak temel amacımızdır."

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, mesajında şunları kaydetti:

"18 Mart 1915 tarihi, topyekun bir milletin kadın, erkek, çocuk ve yaşlı ayrımı olmaksızın varoluş destanıdır. Vatanın dört bir yanından doğusundan batısından güneyinden ve kuzeyinden gelen Mehmetçiğin kardeşlik aşkıdır. Bugün de kardeşliğimizi zedelemeden, yurt içinden ve yurt dışından aziz milletimize ve vatanımıza operasyon yapmak isteyenlere Çanakkale ruhuyla karşılık vermeliyiz. Kanıyla, canıyla vatanımızı savunarak bizlere emanet eden ecdadımıza borcumuz birlik ve beraberliğimizi ebediyyen korumaktır. Bu duygularla Şehitleri Anma Günü olan Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ebediyete intikal eden bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum."

Memur-Sen açıklaması

18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Memur-Sen'den yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Gidip de gelmeyeceğini bildiği halde, düşmana karşı göğsünü siper edenler, yeni nesillere rehber ve ilham kaynağı olmalıdır. Çanakkale'de 'Bedrin Aslanları' misali omuz omuza vuruşanlar Türkler, Kürtler, Araplar, Çerkezler, Arnavutlar, Lazlardan başkası değildir. İşte bugün de Çanakkale'yi ölümsüzleştiren bu ruha ihtiyaç vardır. Bizi 'Büyük Türkiye' idealine taşıyacak olan bu ruhtur. Çanakkale Zaferinin 99. yıl dönümünde milletimizin değerlerinin ne kadar sağlam ve güçlü olduğunu dünyaya gösteren şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz."

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da mesajında şunları kaydetti:

"Millet olarak her zor zamanda biraraya gelmeyi, kenetlenmeyi nasıl başardığımızı, vatan söz konusu olduğunda kimsenin canını dahi düşünmediğini herkes çok iyi bilmektedir. Bu toprakların insanı mert ve yüreklidir. Daima başı dik, onurlu ve kimseye bağımlı olmadan yaşamıştır, yaşayacaktır. Bugün sahip olduğumuz noktanın değerini anlayabilmek için tarihi çok iyi bilmemiz lazım. Geçmişimizi iyi analiz ederek, şu an yaşadığımız Türkiye'yi ne büyük mücadeleler ve fedakarlıkların neticesinde elde ettiğimizi genç kuşaklara da çok iyi anlatmalıyız. Ki bu cennet vatanın geleceği için birlik ve beraberliğimizin değerini daha iyi pekiştirelim. Bize düşenin bundan sonra medeniyet yarışında, ekonomik yarışta, hukuk yarışında bayrağı en ileriye dikmek olduğunu unutmayalım. Bu duygu ve düşüncelerle, Türk iş dünyası adına başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu büyük destanı yazan kahramanlarımızı, şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyor, aziz milletimizin bu gurur gününü paylaşıyoruz."