Bin yıllık yöntemle dokunan motifler yeniden hayat buluyor
Denizli Çal ilçesinde atıl bir binayı halı dokuma atölyesine çeviren Çal Halk Eğitimi Merkezi, kadın kursiyerleri sayesinde yöreye ait desenlerin yer altığı motifleri bin yıl öncesinin yöntemleriyle dokuyor.
Denizli Çal ilçesinde atıl bir binayı halı dokuma atölyesine çeviren Çal Halk Eğitimi Merkezi, kadın kursiyerleri sayesinde yöreye ait desenlerin yer altığı motifleri bin yıl öncesinin yöntemleriyle dokuyor.
Denizli'nin Çal İlçesi Halk Eğitimi Merkezi yetkilileri uzun süren saha çalışmasının ardından bin yıl önce kullanılan desen ve yöntemleri tespit etti. İngiltere'de yaşayan Bilim İnsanı Sanat Tarihi Profesörü Özcan Yörük ile Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Genç'ten de destek alan yetkililer, Süller Mahallesi'nde bulunan ve kamuya ait atıl bir binayı atölyeye çevirme kararı aldı. Kurulan düzen sayesinde koyunlardan elde edilen yünlerin yıkanmasıyla süreç başlıyor. Yünler yıkandıktan sonra çıkrık ve kirman adı verilen aletlerle ipe dönüşüyor. Ardından binanın bahçesinde kazanlar yakılıyor. Kazana atılan meşe palamudu, ceviz kabuğu, nar kabuğu, çehre bitkisi, muhabbet çiçeği gibi bitkilerle elde edilen iplere istenilen rengi veriyor. İstenilen rengi alan ipler, hünerli eller sayesinde bin yıl öncesinin doku ve sanatıyla birbirinden güzel halı ve kilimlere dönüşüyor.
"Bin yıl önce nasıl yapılıyorsa aynısını yapıyoruz"
Çal Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarda, köylerde ve yerlerde yapılan geleneksel dokumalar tespit ettiklerini söyleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Genç, yapılan çalışmalar hakkında bin yıllık yöntemi uyguladıklarını anlattı. Genç, "Çevre köylerde ve buralardaki yapılan geleneksel dokumalar tespit edilip, daha sonra bu örneklerden yola çıkarak daha önce yapılmış olan yöntemleri yeniden geliştirilerek ve onların özüne sadık kalınarak, üretimler birebir aynı yapıldı. Bir taraftan bayrağı, torbayı, çantayı ve yatak halısını yani aklınıza gelebilecek tüm dokuma türlerini bin yıl önce nasıl yapılıyorsa aynısını yapıyoruz. İlk Denizli çevresine yerleşen Yörük ve Türkmen grupları nasıl dokuyorsa, bugün bu atölyede üretim aynı şekilde devam ediyor" dedi.
"İşin ruhuna, özüne, uygun dokusuna göre yapıyoruz"
Halıların bin yıl önceki yöntemle yapıldığını anlatan Çal Halk Eğitimi Müdürü Mehmet Denizli, yörenin kendine has motiflerini yaşatmak için atölye açtıklarını anlatarak, "Tamamen işin ruhuna, özüne, uygun dokusuna göre yapıyoruz. Bin yıl önce dokuma nasıl yapılıyorsa yine aynı metoda sadık kaldık. Çal yöresinin özgün kendine has motif ve desenleri var ve aynı zamanda biz burada oluşturacağımız altyapıyla bin yıl önce nasıl dokunuyorsa aynı metotla aynı yöntemlerle aynı kalitede dokumalar gerçekleştirebiliriz. Bundan dolayı biz yapılanma sürecini başlattık. Atölyemizde açtık ve klasik geçmiş metotlarla üretime başladık" ifadelerini kullandı.
"Yöremizin devamlı sanatıdır"
12 yaşından beri halıyla büyüdüğünü söyleyen kursiyer Hava Temiz, 20 yıldır yaptığı işten uzak olduğunu belirterek, "Buraya kurs sayesinde dokumaya geldik. Yöremizin devamlı sanatıdır. Kurs sayesinde bir daha başlattık. Şehitlerimize isim yazdık ve kilim dokuduk. Burada her şeyi yapıyoruz. 12 yaşından sonra bu zamana kadar halıyla büyüdük. Bu işi 20 senedir falan görmüyoruz işte böyle bir senedir yapıyoruz" diye konuştu.