BİK’e yanıltıcı nüsha sunan gazete hakkında Danıştay’dan emsal karar
Zonguldak’ta bir gazetenin, resmî ilan yayımlama hakkının sona erdirilmesine ilişkin Kurum Genel Müdürlüğü’nün aldığı karara yönelik yaptığı temyiz başvurusu, Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedildi. Karar, aynı zamanda resmi reklamları Kurum aracılığı olmaksızın yayımlayan veya tespit edilmesini önlemeye yönelik girişimde bulunan süreli yayınlara da bir uyarı niteliği taşıyor.
Zonguldak’ta yayımlanan bir gazetenin, Basın İlan Kurumu Ankara Şube Müdürlüğü’ne teslim ettiği 8, 9 ve 10 Ağustos 2019 tarihli basılı nüshaları ile aynı tarihlere ait dağıtımı yapılan nüshaları arasında sayfa farkı olduğu tespit edildi. Yapılan incelemelerde bu farkın dağıtılan gazetelerin arasına numarasız sayfalar eklenerek bayram tebriği ve kutlama reklamları yayımlanmasından kaynaklandığı anlaşıldı.
Yapılan tespitin ardından Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü, 31 Mart 2023 tarihine kadar yürürlükte bulunan Resmî İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği’nin 27/e maddesine (Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği’nin 113/f maddesi) aykırı davranışı sebebiyle ilgili gazetenin resmî ilan yayımlama hakkının sona erdirilmesine karar verdi.
Genel Müdürlük Kararına yönelik itirazı Kurum Yönetim Kurulu tarafından reddedilen gazete, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dayanak yönetmeliğin ilgili kanuna aykırı olduğunu, yönetmelikte kanunda belirlenmeyen daha ağır bir müeyyidenin öngörüldüğünü ve bu durumun emsal Danıştay İdari Dava Kurulu Kararları ile Anayasa Mahkemesi Kararlarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, kararda resmî ilan, özel ilan ayrımı yapılmadığını ve tesis edilen işlemlerin yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek kararın iptalini istedi. Gazetenin başvurusu üzerine tesis edilen yayımlama hakkı sona erme işlemi, ilk derece mahkemesi tarafından iptal edildi.
“Resmi ilan ve reklam almak için süreli yayın çıkarılmaz”
Bunun üzerine Kurum Genel Müdürlüğü, Yönetmeliğin Kanuna aykırı olmadığı, ilk derece mahkemesinin hatalı değerlendirme ile bu sonuca vardığı, Anayasa Mahkemesi’nin, Basın İlan Kurumu Genel Kurulunun resmi ilan ve reklam yayımlayacak süreli yayınlarda bulunması gereken şart ve nitelikleri belirleme yetkisinin bulunduğuna dair kararlarının olduğu, sırf resmi ilan ve reklam alabilmek için süreli yayın çıkarılmasının önüne geçilmesi gerektiği, böylece basının niteliklerinin artırılabileceği iddialarıyla İstanbul Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf müracaatında bulundu.
Dosyayı inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi, Kurumu haklı bularak ilk derece mahkemesi kararını kaldırdı ve davayı reddetti. Karar gerekçesinde Yönetmeliğin kanuna aykırı olmadığı, Anayasa Mahkemesi’nin 29.12.2011 tarih ve E:2010/78, K:2011/177 sayılı kararında, “…Diğer taraftan itiraz konusu kurallarla resmi ilan yayınlama hakkının süreli yayınlara verilmesi esas ve usullerin belirlenmesi konusunda Basın İlan Kurumu Genel Kuruluna yetki verilirken; resmi ilan yayınlama hakkına ilişkin temel esaslar ve yürütmeye bırakılan alanın çerçevesi de çizilmiştir. Kanun’da belirtilen genel çerçeve ve esaslar doğrultusunda, ayrıntı ve uzmanlık gerektiren konularda Basın İlan Kurumu Genel Kuruluna yetki verilmesinde Anayasa’ya aykırı bir yön bulunmamaktadır...” değerlendirmesi yapıldı. Basın İlan Kurumu’na teslim edilen gazeteler ile dağıtılan gazeteler arasındaki sayfa farkı nedeniyle Basın İlan Kurumuna yanıltıcı ve eksik bilgi sunulduğu hususunun sübuta erdiği altı çizilen kararda, Yönetmeliğin 27. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, davacının imtiyaz sahibi olduğu gazetenin resmi ilan ve reklam yayınlama hakkının sona erdirilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığı tespitlerine yer verildi.
Davası reddedilen Davacı gazete, bu karara karşı temyiz müracaatında bulundu. Dava dosyası Danıştay 10. Dairesince 2023 yılının haziran ayında görüşüldü. Danıştay 10. Dairesi, Basın İlan Kurumu’nu haklı bularak istinaf mahkemesi kararını onadı ve davacının bütün temyiz taleplerini reddetti. Danıştay’ın onama kararı kesin olup aynı zamanda emsal niteliği taşıyor.
Söz konusu dava, Basın İlan Kurumu’nun mevzuattan aldığı yetkiyle Kurumun ve süreli yayınların menfaatlerini koruma ve karşılaşılan ihlaller karşısındaki kararlılığını da gözler önüne serdi.