Bakan Soylu açıkladı: Yüzde 99'u sahte çıktı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu deprem bölgelerinde acil yıkılacak ve ağır hasarlı binaları girmenin kesinlikle yasak olduğunu söyledi. Soylu, "Hırsızlık ihbarlarının yüzde 99 küsurunun sahte çıktığı bir dönem yaşadık. Bu kabul edilebilir değildir. Kötü niyetliliktir" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Hatay Afet Koordinasyon Merkezinde açıklamalarda bulundu.
"Acil yıkılacak binalara girmek yasaktır"
Depremin ardından acil yıkılacak binaların durumuna açıklık getiren Bakan Soylu, "Depremin ardından hem acil yıkılacak binalar, hem de ağır hasarlı binalar ortaya çıktı. Bunlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tespitleri ile gerçekleştirildi. Hala bu tespit çalışması devam ediyor. Bu tespit çalışmasında ortaya çıkan sonuçlar nihai sonuçlar değildir. İtiraz edilebilir sonuçlardı. Vatandaşlarımız itiraz ettikleri andan itibaren yeniden ekip giderek değerlendirilecektir. Bu durum nihaileşinceye kadar binalarda herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Acil yıkılacak binalar girilmesi yasaktır, kesinlikle yasaktır. "Benim orada eşyam var, yarım saat gireyim" gibi bir şey söz konusu değildir. Dün akşamki depremler bize göstermiştir ki deprem hareketliliği devam etmektedir. Böyle bir riski almak doğru değildir. Bütün kolluk birimlerine talimat verdik. Kimse bu evlerden kısıtlı süreli ve taşıma yönünde zinhar herhangi bir giriş yapıp oradan bir eşya taşımaya, bir malını almaya yönelik bir süreci söz konusu değildir" şeklinde konuştu.
"Bugünden itibaren ağır hasarlı binalara da girmek yasaktır"
Ağır hasarlı binaların durumu ile ilgili alınan yeni kararı da açıklayan Bakan Soylu, "Ağır hasarlı binalar hakkında geçmişten işleyen prosedür açıktır. Ağır hasarlı binalara girmek de risklidir. Ancak geçmişte prosedür şu idi. Bu konu yetkinlik gerektiren bir konudur. Yani hoca düzeyinde kişilerin karar vereceği konudur. O da kısıtlı süre için izin verirler. Şimdi bu art arda gelen depremlerden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile değerlendirmelerimiz neticesinde bugünden itibaren buradan eşya alınama ve kısa süreli girilmesi de yasaklanmıştır. Yani ağır hasarlı binalara da girmek yasaktır. Çünkü bu riski ve sorumluluğu taşıyamayız. Bu konuda hem AFAD, hem aile bakanlığımız eşya yardımı yapabilecektir. İki üç gün sonra eşya yardımı miktarı açıklanacaktır" diye konuştu.
Bakan Soylu, deprem bölgesinde yeni inşa edilecek şehirlerin nereye kurulacağı konusunda ise her şehrin valiliği bünyesinde şehrin paydaşları ile bir araya gelinerek karar verileceğini söyledi.
"Fahiş fiyat görülürse gereği yerine getirilecektir"
Depremin ardından ortaya çıkan fahiş nakliye fiyatlarını da değerlendiren Soylu, "Normalde 5- 6 bin liralık şehir içi, şehirlerarası 8-9 bin liralık taşınmayı 20-25 bin liraya çıkaran fahiş bir takım fiyatlar gördük. Bir kere bunun hesabını devlet sorar da bir de bu dünyanı öteki dünyası var bunun hesabını Allah da sorar. Buradan insanlar canını zor kurtardılar. Hereksin bir sıkıntısı var. Bunun üzerinden burada bir istismar yapmaya çalışmak elbette ki bir kötülüktür. Bu konuda valilerimize OHAL'in ortaya koyduğu çerçeve içerisinde gerekli talimatları verdik. Bu konuda bir fahiş fiyat görülürse gereği yerine getirilecektir. Bunu da ayıplıyoruz. İlgili ticaret ve esnaf odalarının da bir çağrı yapması, bu denetimi kendilerinin yapması esastır. Bize ait bölümünü biz yaparız ama bu aynı zamanda ahlaki meseledir. Bir meslek gurubu açısından da bir ahlaki meseledir. İşini iyi yapanlara da haksızlıktır. Ben o meslek odalarının yerinde olsam yarın bir toplantı yapar bunları tespit eder, onları bir daha o meslek odalarında temsil edilmemelerini sağlarım. Eğer herkes elbirliği ile bir fedakarlık yapıyor ve birileri bunu istismar ediyorsa, ona dönemin en ağır cezası verilmelidir. Keşke şöyle kanunlar olsa da bu insanlar ömürleri boyunca ticari kısıtlı olsa, kamu hizmetinden men edilse. Anlaşılıyor ki ahlak duygusu, inanç duygusu yok olmuş insanlar buradan para üzerinde istifade etmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Kiralar konusunda yaşanan artışlara da değinen Soylu, "Birden kiranın bu kadar artıyor olması ayrı bir istismar meselesidir. Ayıptır günahtır, çadırda kalan insanların ahı, o enkaz altında günlerce kalıp bir büyük lütufla Allah'ın lütfu ile bugün yaşayan insanların ahı tutar. Bu konuda kira fiyatını arttıranlara bunu bir kez daha hatırlıyorum. Bu paranın bir hayrını görmezsiniz. İster bizi sevin sevmeyin. Bu paranın hayrını görmezsiniz. İnsanlar çocuklarının arzularında korkularından isteklerinde kendilerini başka bir yere taşımak isteyecekler, bugün bir çocuğa sordum "Kortun mu" diye "Dişlerim titredi" diyor. Bunu anlamayıp ben kiramı 10 bine çıkarıyorum diyenler vicdan sahibi değillerdir. Bu milletin birliğine de halel getiriyorlar" dedi.
Yapılacak konteyner şehirlerde kimlerin hak sahibi olacağını da açıklayan Bakan Soylu, şunları söyledi:
"İlk olarak evleri yıkılmış olanlar. İkincisi ağır hasarlı ev sahibi olanlar, acil yıkılacak binaların ev sahipleri olanlar buradan birinci derecek yararlanma hakkına sahip. Ardından oturduğu evi orta hasarlı tespit edilip başka oturacak evi olmayanlar. Daha sonra oturmakta olduğu evi yıkılmış, ağır ve orta hasarlı olup oturabileceği kendine ait başka bir evi olmayan kiracılar. Burada bir şart değişikliği getirdik. İlk kez kiracılara kira desteği veriyoruz. Bundan önce hiçbir afette böyle bir destek verilmedi"
Vatandaşlardan "Evim yuvan olsun" kampanyasına destek isteyen Bakan Soylu, "Şu ana kadar ağır hasarlılar, yıkılmışlar, acil yıkılacaklar, ki bunlara orta hasar eklemiş değiliz, o da eklendiği zaman bağımsız birim sayısı 400 bin sınırına gelmiş oldu. Bu şu demektir. Tespit tamamlanınca bu rakam biraz daha artmış olacaktır. Özellikle burada bir kısım vatandaşlarımız konteynerlerde kalacaklar. Bir kısım vatandaşlarımız kiraya çıkmayı tercih edecekler. Bir kısım vatandaşlar başka illerde barınma imkanı sağlanacak. Vatandaşlarımızdan özelikle bir iki evi olan, yazlığı olan vatandaşlarımızın ortaya koyacağın yardımlaşma duygularıyla kampanyaya katılmalarını arzu ediyoruz. Katılanlar var. Bu topyekun sadece konteyner, çadırlar, sadece kendi bölgesinde çözülebilecek bir mesele değil. Bu şehirlerdeki insanlar, bu şehirlerde yaşamaya devam edecekler. Şehirlerin yapısı, demografisi, şehirlerin bütünlüğü korumak. Bunun da olabileceğini düşünüyorum" dedi.
Türkiye'nin alelade bir deprem süreci yaşamadığının altını çizen Bakan Soylu, "Birbirimizle dayanışma süreci içinde olmamız gerekir. Buradan siyaset çıkarmaya çalışan olacaktır. Herkes kendi yüzünü bu zor sürçte göstermektedir. Yalanları, iftiraları, "Nasıl siyasi çıkar elde edebilirim" uğraşları görüyoruz. Biz bunların ancak milletimizin moralini bozabilecek olanlarını düzeltebiliyoruz. Çünkü bununla uğraşacak vaktimiz yok. Birleri eline kamera almışlar, el feneri almışlar "Acaba nerede bir eksik görürsem bunu kamuoyuyla paylaşırsam zarar oluştururum" kanaatiyle dolanıyorlar. Oysa milletimizin desteğe ihtiyacı var. Baştan beri bu işi koordine eden AFAD elbette ki ülkemizin her noktasına ulaşmaya çalışmaktadır. Şu anda bir millet kenetlemiş vaziyetle, devlet en ücra noktalara kadar koordinasyon içinde ulaşmaktadır. Bu kadar yaygın alan, neredeyse Hollanda'nın 3 katı büyüklüğünde bir alanda bu depreme bütün kapasitesi ile devlet ilk dakikadan itibaren müdahale etmiştir. Eksiklik bulmaya çalışanlar söylesin. Onların belediyeleri de AFAD'ın emri altındadır. Kaç saatte gelmişlerdir? Kaç saatte? Lütfen kimse vicdansız hareket etmesin. 3. günün sonunda artık herkes "Gıdamız yeter" demiştir. Milyonlarca öğün yemek verilmektedir. Çadır kentler kurulmuş, en ücra noktaya ulaştırılmıştır. Elbette ki bu bölgede yaklaşık 3 milyon hane var, herkes korku yaşıyor. Biz biliyoruz ki 3 milyona da çadır versek talep edecekler. Çoluk çocuk insanlar, bu depremler devam ettikçe dışarıda olmak isteyecekler. Onun da bir öncelik sırası vardır. Sadece AFAD koordinasyonunda dağıtılan 301 bin çadır söz konusudur. Çadır sevkiyatı devam ediyor" diye konuştu.
Deprem süreci ile ilgili provokasyonlar konusunda da uyaran Bakan Soylu, "Bazı muhalif gazetelerde birkaç köşe yazarı, yabancı ülkeden buralara bir takım görevlendirilmiş kişiler deprem sabahı ile ilgili bir takım tezviratları ortaya koymaktalar. Bunların hepsinin yalan olduğunu söylemek istiyorum. Lütfen bu yalanları, iftiraları ortaya koyanlar çalışanların ve bizlerin zamanını almayın. Önümüzde bu işleri bitirdiğimiz zaman çok vaktimiz olacak. İstediğiniz iftiraları atabilirsiniz. Onların hepsinin bulunduğu kalıplar, insanlıklarını unutturdu. Biz deprem bölgesinde her hafta sokak hayvanlarının istifadesi için bile bir tır mama gönderiyoruz. En azından insanlıklarına dönmelerini bu süreç içerisinde istirham ediyoruz. Eğer biraz insan olabilirlerse bu dönem içerisinde mutlu olacağız. Arkadaşlarımız bu işlerle uğraşmamış olacaklar. Hırsızlık ihbarlarının yüzde 99 küsurunun sahte çıktığı bir dönem yaşadık. Bu kabul edilebilir değildir. Kötü niyetliliktir" dedi.
Bakan Soylu Hatay'da 5 enkazda cenazelere ulaşma çalışmalarının sürdüğünü, ardından çalışmaların tamamlanacağını söyledi.