Bakan Bozdağ: Hiç kimse seçimlere şaibe karıştı diyemedi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin dünyadaki en güvenilir seçim yapan ülkelerin başında geldiğini ifade ederek "Hiç kimse seçimlere şaibe karıştı diyemedi" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Balıklıgöl'den yapılan özel bir televizyonunun yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Türkiye'nin seçimlerinin dünyanın gözü önünde yapıldığını söyleyen Bozdağ, dünyada en güvenilir seçim yapan ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini söyledi.
Seçimlerin demokratik olgunlukla tamamlandığını, sandıkla gelen iradeye her zaman uyduklarını ifade eden Bozdağ, AK Parti'nin milletin iradesini başının tacı olarak gördüğünü vurguladı.
Muhalefetin seçim sürecinde milleti aldatmaya yönelik yalanlar ortaya attığını ifade eden Bozdağ, cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in iadesinin istenmediğini ileri sürdüğünü hatırlattı.
FETÖ elebaşı Gülen hakkında ABD'ye, 27 ayrı suçtan 7 iade talepnamesi gönderildiğini aktaran Bozdağ, kendisinin bu konuda ABD'de görüşmeler yaptığını anlattı.
"Onlarca yalan söylüyorlar"
İade talepnamelerine ilişkin CHP'li yetkililere de bilgiler verildiğini anlatan Bozdağ şöyle konuştu:
"Sayın Kılıçdaroğlu da biliyor ki Türkiye, FETÖ elebaşını ABD'den istedi ama 'Türkiye istemedi' diyor. Ayıp ayıp. Genel başkansın, milletin gözünün içine baka baka cumhurbaşkanlığına talip olan birisi yalan söylüyor. Bu dönemde bir sürü yalanlar söylendi. 'Seçimi kazandık' dediler, o gün akşam yalan çıktı. 'Parlamentoda salt çoğunluk bizim' dediler. Yalan çıktı. 'Yüzde 60 alacağız' dediler, yalan çıktı. Şimdi şöyle bir sıralarsanız onlarca yalan söylüyorlar. Bu millet yalana da yalancıya da iktidar vermez. Bunu görmüyorlar. Millet daima doğruya ve doğruyu söyleyenlere iktidar verir"
"Muharrem İnce iftiraya uğradı"
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığından çekildiğinin ve İnce hakkındaki paylaşımların hatırlatılması üzerine Bozdağ, Muharrem İnce'nin iftiraya uğradığını söyledi.
Bozdağ konuyla ilgili şöyle konu
"FETÖ'nün bu kumpasın içinde olduğunu gösteren pek çok delil var. Kendilerinin de yazdıkları, FETÖ'cülerin çizdikleri var. Bu kadar açık. Müfteri diyor ki 'Ben iftira ettim' diyor. İftiraya uğrayan da 'Bana iftirayı eden falan müfteridir, FETÖ'dür' diyor. Fakat buna rağmen Sayın Kılıçdaroğlu kalkıp Rusya'yı suçluyor. Ben de soruyorum, iftira eden açıklıyor. İftiraya uğrayan da kendine iftira edeni açıklıyor ve deliller de bunu açıkça ortaya koyuyor. Ama kalkıp Rusya'yı adres göstermek zannedersem Sayın Kılıçdaroğlu'na akıl verenlerin akılsızlığının bir ürünü olsa gerek"
"Sayın Cumhurbaşkanı'mız da yakından takip ediyor konuyu. Adalet Bakanlığı olarak biz de yakından takip ediyoruz" diyen Bozdağ, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığını hatırlattı.
"Bu işin içinde FETÖ var" diyen Bozdağ, FETÖ mensuplarının açıklamalarının da bunu gösterdiğini, FETÖ'nün hangi amaçla bunu yaptığının gözüktüğünü, Muharrem İnce'ye diz çöktürerek kimin kazanmasının hedeflendiğinin tartışmadan uzak olduğunu dile getirdi.
"Sandıklar trollerle ve sosyal medyadaki algılarla doldurulamaz"
Bozdağ, 14 Mayıs seçimlerinin sonucunun bazı çevreleri hayal kırıklığına uğrattığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bir defa Biden bayıldı, hayal kırıklığına uğradı. Bayıldı gitti. Çünkü onlar inanmıştı. Avrupa Birliği'nin kimi ülkeleri de hayal kırıklığına uğradı. FETÖ, PKK hayal kırıklığına uğradı. Baktığınız zaman çelik yelek giyenler hayal kırıklığına uğradı. Yalanı hakikat gibi söyleyenler hayal kırıklığına uğradı. Anketçilerin hepsi hayal kırıklığına uğradı. Türkiye'de kendini ileri görüşlü zannedip bir metre önünü görecek kadar basiretli olmayan herkes hayal kırıklığına uğradı. Sosyal medyada seçim kazanıp yüzde 50'ye, 60'a, 70'e doğru gidip de halkı tanımayanların hepsi hayal kırıklığına uğradı. Seçimlerin trollerle değil, halkla kazanacağını bir türlü anlamayanların hepsi hayal kırıklığına uğradı. Biz hayal kırıklığına uğramadık. Çünkü biz biliyoruz ki Türkiye'nin seçimlerini terör örgütleri manipüle edemez de sonuçları değiştiremezler. Biz biliyoruz ki Türkiye'nin lideri, başkanı Londra'dan da Washington'dan da seçilmez. Biz biliyoruz ki sandıklar trollerle ve sosyal medyadaki algılarla doldurulamaz."
Sandıkları halkın dolduracağını ifade eden Bozdağ, muhalefetin milleti tanımadığını söyledi.
"Kendilerini suçlamıyorlar"
Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
"AK Parti'den vekil tırtıklamak ya da oy tırtıklamak maksadıyla kurdurulmuş ya da masaya dahil edilmiş operasyon partilerinin tamamı CHP'den vekil tırtıkladılar. Şu anda oraya ne yaptılar? Zarar verdiler. Esasında Türkiye'nin bunlara niye emanet edilmeyeceğini gösteren bir gösterge de budur. Daha kendi menfaatini hesap edemiyor, 'hesap uzmanıyım' diyor. Nasıl büyük hesap uzmanı ama bir bak, bir oy getirisi olmayanlara 40'a yakın vekil veriyorsun. Yani hiçbir getirisi olmayan, sokakta gezse, milletin tanıyıp selam vermeyeceği genel başkanlara ne iltifatlar yapıyor. O zaman şimdi millet sormaz mı, 'Sen hesabını bilmiyorsun. Ben sana koca Türkiye'nin hesabını nasıl teslim edeyim? Koca Türkiye'nin yönetimini nasıl teslim edeyim?' Ben eminim ki aziz vatandaşlarımız bunun hesabını ondan daha iyi yapıyor."
Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçileceğini söyleyen Bozdağ, Erdoğan'ın Türkiye Yüzyılı'nın ilk cumhurbaşkanı olacağını söyledi.
Türkiye'de iktidar değil muhalefet sorununun bulunduğunu anlatan Bozdağ, 15 seçimdir kendi tabanına muhalefetin iktidar olma umudunu veremediğini ifade etti.
Bozdağ, şunları söyledi:
"Her seçim yerinde sayan bir CHP var. Depremzede mi, çiftçiler mi, öğretmenler mi, esnaf mı, fakirler mi suçlu? Çıkıp her defasında depremzedeyi suçluyor. Vatandaşlarımızı fakirlikle suçluyor, eğitimi az olmakla suçluyor. Makarnacı, kömürcü olmakla suçluyor. Saygısızlık yapıyor, bütün vatandaşlarımızı aşağılıyor. Bir defa tutup kendilerini suçlamıyorlar. 'Benim eğitimimle onun eğitimi bir mi?' Hangi eğitimi almışlar? Benim köydeki kardeşimle otursunlar fikir tartışması bile yapamazlar. Bunlar diplomalı olmayı allame olma zannediyorlar. Diplomalı olmak aydın olmak anlamına gelmez."