Ayı Teddy 2 Gülme krizine sokacak

Ayı Teddy 2  Gülme krizine sokacak

Seth MacFarlane son derece yetenekli bir isim. Kartvizitinde şu unvanlara rastlayabilirsiniz: Animatör, yapımcı, yazar, oyuncu, aktör, seslendirme sanatçısı, şarkıcı ve de yönetmen… Popüler kültür âlemlerinde daha çok ‘Family Guy’ın yaratıcısı olarak bilinen Mac-Farlane 2012’de ‘Ayı Teddy’yle (‘Ted’) yönetmenliği de adım atmıştı. Filmde hiçbir arkadaşı olmayan bir çocuğa hediye edilen oyuncak ayı gümbür gümbür şimşeklerin çaktığı bir gecede dile gelmiş ve sonrasında bu pofuduk dost, John Bennett adlı miniğin nerdeyse bütün hayatına yön verir olmuştu. ‘Ayı Teddy’, MacFarlane’in başta Mel Brooks olmak üzere ZAZ, Farrelly Biraderler gibi farklı ve aykırı komedi ekollerini de harmanlayan, edepsiz, politik doğruculuk içermeyen, sınır tanımayan, ‘vulgar’ ve de ‘kafası her daim kıyak’ anlayışının ifadesiydi. Bu etkileyici ve parlak girişin ardından MacFarlane, sinema çevrelerince el üstünde tutuldu, hatta 2013’teki Oscar törenini bile sundu. İkinci uzun metrajlı filmi ‘Yeni Başlayanlar İçin Vahşi Batı’, ‘Ayı Teddy’ye göre geri adımdı ama belli ölçüde parlaklıklar içeriyordu ve alttan alta Mel Brooks’un 1974 tarihli ‘Blazing Saddles’ına selam yolluyordu.

Yine bol bol güldürüyor

Bir kez daha Ted’i seslendiren Seth MacFarlane, (ki senaryoyu da Alec Sulkin ve Wellesley Wild’le kaleme almış) bu ikinci adımda yine denetimsiz, her şeye kendince vuran, yıkan üslubuyla yoluna devam ediyor. Lakin ‘Ayı Teddy 2’, ilkinin ışıltısından uzak. Evet, ben yine kendi adıma basın gösteriminde kimi sahnelerde kahkahalara boğuldum, MacFarlane’in onca göndermesini zekice buldum ama ‘Ayı Teddy’ karşımıza adeta aniden çıkmış ve gönlümüzü sarsıcı bir şekilde çelmişti. İkinci adımda biz bu dünyayı artık tanıyor olarak salona yollanıyoruz ama daha da önemlisi, ilk filmin koyduğu çıta aşılmasa bile, ona yakın bir standartta film bekliyoruz. Tabii ki ‘Ayı Teddy 2’ bunları karşılamıyor.

‘Patavatsız mizah’

Sürekli siyahlara ilişkin yapılan espriler mesela… Gerçi bu türden mizahi öğeleri ve göndermeleri ırkçılık olarak almak zor ama siyah erkeklerin penis boyları üzerinden cinsel espriler, ‘Kökler’ dizisi vasıtasıyla ‘Kunta Kinte’ hatırlatması, sürekli ‘Gey’lerle ilgili vurgular vs. filmi tartışmalı sulara çekiyor. Ve kilit bir sahnede ‘11 Eylül faciası’, Robin Williams’ın intiharı ve ‘Charlie Hebdo katliamı’ hatırlatılıyor. Burada MacFarlane sanki “Mizahı yapılmayacak konular vardır” demek istiyor gibi ama bu tavır da galiba sempati toplamamış; nitekim kimi Amerikalı eleştirmenler söz konusu sahneden yola çıkarak filmin ‘Patavatsız mizah’a sahip olduğunu yazıp çizmişler. Bu esprilerin depresif haberlerle zihni karartılan bir dünyanın karamsarlığını dağıttığını ve liberalizm adına gerektiğini savunanlara karşı da şu gerçeği hatırlatmışlar: “Bu şakalar, söz konusu olaylar dolayısıyla acı çekenler tarafından bakıldığında sadece ucuz numaralardır.”