Ayçin Kantoğlu’nun sözleri gündeme bomba gibi düşmüştü! O anları ve sonrasını birebir anlattı

Çevirmen Ayçin Kantoğlu’nun bir panelde yaptığı konuşmanın videosu tüm Türkiye gündemine oturdu. Söylediği sözlerle binlerce insanı etkileyen Kantoğlu, yaşadığı anı ve sonrasını gazetemize özel anlattı.

Ayçin Kantoğlu’nun sözleri gündeme bomba gibi düşmüştü! O anları ve sonrasını birebir anlattı

Çevirmen Ayçin Kantoğlu, İslam Düşünce Enstitüsü (İDE) tarafından düzenlenen 'İnsanlık Vicdanı Yol Ayrımında: Gazze' başlıklı panelde yaptığı konuşma sosyal medyayı salladı. Konuşma anından ve sonrasındaki etkilerden bahseden Kantoğlu, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Lokman Koyuncuoğlu’na özel açıklamalarda bulundu.

whatsapp-gorsel-2023-12-05-saat-17-05-30-1634c7da.jpg

‘KONUŞMAYI GÖZYAŞLARIYLA YAPTIM’

Programdaki konuşmanın bir kısmını gözyaşları içerisinde yaptığını ifade eden Kantoğlu, “7 Ekim’den bu yana çocuk cesedi görmekten içimiz dışımıza çıktı. Hepimizin üzerinde ciddi bir sarsılmışlık var. Dünya ilk defa savaş görmüyor. Daha önce de savaşlar yaşandı. Savaşsız bir dönem hiç olmadı. Çocukların bu kadar küstah bir şiddetle katledildiğini canlı canlı izlemek durumunda kaldık. Bu da tabiatıyla insanda manevi açıdan ciddi bir sıkıntı hasıl ediyor. Çok şükür ki hala yüreklerimiz var ve acıyı hissedebiliyoruz. Panelde de üzerimdeki büyük kederle yaptığım bir konuşmaydı. Çokta duygusal bir konuşmaydı. Bir kısmını gözyaşlarıyla yaptığım bir konuşmaydı.” şeklinde konuştu.

turk-anadolu-vakfi-3.jpg

‘ŞERLİ ELLER KIRILMADAN ÇÖZÜLMEZ’

Kantoğlu, konuşmasına şu ifadelerle devam etti; “Gazze dışında her yer işgal altında. Çünkü biz Gazze’de olanı durduramıyoruz. Ve bununla ilgili çaresizlik yaşıyoruz. Bu insanı kendiyle muhasebe sevk eden bir talihsizlik. Bu bir haysiyet savaşı. Şu ana kadar ölen insan sayısı 16 bini buldu. Henüz enkazlara bile bakılmadı. Çocuklar gibi bir o kadar da kadın, genç insan etkilendi. Çok büyük bir hadise. Arkasında durabileceğimiz bir söylem gerçekleştirmemiz gerekiyor. Batı kaynaklı kurumların Gazze çocukları için bir harekete geçemediğini gördük. Biz çocukların din, dil, ırk fark etmeksizin öldürülmesine karşıyız. Çünkü bu hakikate eren yönelmiş bir durum. Biz bunun benzerini ancak kutsal metinlerde görürüz. Ancak tarihi metinlerde görebileceğimiz bir cürme biz tanıklık ediyoruz. Orada vefat etmiş, şehit edilmiş insanların kanının hesabı görülmeden, hakları tazmin edilmeden, şerli eller kırılmadan bu mesele çözülmez.”

israil-in-gazze-ye-duzenledigi-saldirilarda-can-kaybi-15-bini-asti.jpg

‘MİLYONLARCA SEYREDİLDİ’

Sosyal medyada paylaşılan videonun milyonlarca izlendiğini dile getiren Kantoğlu, “Videomun sosyal medyalarda yayılmaya başlamasından sonra X hesabım kapatıldı. Şikayet veya Siyonist politikalardan kaynaklanan bir durum. Video çok etkileşim aldı. Milyonlarca seyredildi. İnsanların desteklemesi çok onur verici. Ben orada hangi kaynaklardan beslenerek konuşma yaptığımı isim isim, metin metin işaret ettim. Yalçın Koç hocayı işaret ettim. Kendisi bir fizik profesörüdür. Anadolu Mayasını çok işaret ettim. Neden bir çocuğun gözünden Gazze’ye bakmak gerektiğini anlatan makalelere işaret ettim, araştırmacı yazar Ahmet Turan Esin’i yani. Birçok önemli isim var. Çünkü bizim dertli olduğumuz konuyu deşen hakikatler yer alıyor. Etrafımızdaki olayları kavramsallaştırmayı biz unuttuk. Bu manada Batı’ya teslim olduk. Onların kavramlarıyla görmeye, anlamaya çalıştık. Onların kavramları bizim vakıf olduğumuz hakikati anlamaya yetmez. Yanına bile yaklaşamaz. Çareye ihtiyacımız var. Bizim başka kaynağımız kalmamıştır.” diye aktardı.

gazze1-ynk3-cover-2swd-cover.jpg

‘MÜNASİP BULDUĞUM CEVABI VERDİM’

Yapılan bazı eleştirilere en uygun cevabı verdiğini ifade eden Kantoğlu, “Ben herkesi ayrı ayrı dinlemek, probleminin ne olduğunu anlamak ve elimden geliyorsa ona yardım etmek isterim. Ama böyle olaylar arka arkaya devam ederken, pek mümkün olmuyor. Bazı atılan tweetleri gördüm. Münasip bulduğum bir cevabı da verdim. Ağızlar kıymetli değildir. Bir hakikat istediği yerden dile gelir. Kimsenin tekelinde değildir. Allah’ın hükmüne de hakikatine de kimse kendi için tekel koyamaz. Nitekim biz bugün birçok Müslüman coğrafyada gelişmeyen reaksiyonların, haykırışların birçoğunun batı dünyasında geliştiğini görüyoruz. Hakikat bizim tekelimizde olsaydı bugün böyle çaresiz kalmazdık. Gazze’de ölenler, ölmemiş olurlardı. Şimdi tüm neticeyi aksi halde gösterirken bu çarenin sizde olduğunu düşünüyorsanız o zaman sizi meydana davet etmek icap eder. Meydan açıktır. Herkes çıkıyor. Çıkıp birkaç kelam ediyorsunuz ve bunun bedelleri oluyor.” şeklinde konuştu.

1076174260-0-158-3079-1889-1920x0-80-0-0-10f7adc9e354aba96cd55cd7017e0f2c.jpg

‘ULAŞILAMAYAN BİRİ DEĞİLİM’

Eleştirilerin doğru bir şekilde yapılmadığını vurgulayan Kantoğlu, “Son dönemin alışkanlığı manipüle ederek, laf atarak oluyor. Bu konuda tereddüt oluştuğunda ben ulaşılamayan biri değilim. Ulaşılması kolay biriyim. Sosyal medyalarım, mailim herkese açıktır. Hususi bir değil, sıradan biriyim. Bana ulaşılabilirdi. Böyle de olmadı. Alışıldık usulde laf atıldı. Sarışın, seküler denildi. Böyle görebilir, kendi taktiridir. Ama bu konuşmaya kıymet veren insanlara ezik demek, konuşmayı itibarsız hale getirmek olgun insan tavrı değildir. Değinilen konular çok kıymetli insanların metinlerine dayanan hadiseler bunlar. İnsanlar bu bilgilere ömürlerini vakfediyorlar. Bir metin alıp, onun içinden bir kısmıyla yanlış bir kanaat oluşturmak kınanacak bir iştir. Çıkarım yapmak cahilce bir iştir. Dolayısıyla bunu bir saç rengine özgülemek buna yakışıksız işlerdir. Ben bu tip usullerin bir neferi değilim. Ama durulmadı ve üzerine devam edildi. Bu cahilce bir iştir.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Kaynak:YENİ HABER

 Muhabir