Avcılar Belediyesi ihalelerinde usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturmada 7 tutuklama
Açık ihalelerde Erkan Karaaslan’ın örgütüyle iltisakı olmayan firmaların katılımını engelleme adına şartnameye birçok özel şart konulduğu, Türkiye’de başka örneği bulunmayan koşullar eklendiği ve bu sayede ihaleye yalnızca Karaaslan’ın katılımının sağland
İSTANBUL (AA) - Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca, Avcılar Belediyesindeki bazı ihalelere fesat karıştırılarak kamunun yaklaşık 1 milyon lira zarara uğratıldığı iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmada, aralarında belediye çalışanlarının da bulunduğu 17 şüpheliden 7'si tutuklandı.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Avcılar Belediyesinde gerçekleştirilen iki ihalede kamunun zarara uğratıldığı iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 17 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Küçükçekmece Adliyesine sevk edilen şüphelilerden Erkan K, Çiğdem Ş, Rasul Ç, Eyüp K, Gökçe S, Mücahit D. ve Ramazan K. tutuklanırken, 10 şüpheli serbest bırakıldı.
Şüphelilerden 1'i Covid-19 testinin pozitif çıktığının anlaşılması üzerine karantinaya alınırken, halen firari olan eski Avcılar Belediye Başkan Yardımcısı Burçin Baykal’ı arama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi.
- Soruşturmayla ilgili yeni detaylar
Öte yandan, soruşturmayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı.
Şüpheli Erkan Karaaslan’ın kontrolünde olan örgütsel yapının ortaya konulması adına yapılan çalışmalarda, Karaaslan ile doğrudan bağlantılı 5 firma ile akrabalık bağı, başka şirkette ortaklık, usulsüz ihalelerde birlikte hareket etme, şüpheli ihalelere danışıklı teklif verme gibi hususlar üzerinden birbiriyle dolaylı olarak bağlantılı 5 firma olmak üzere toplam 10 firma üzerinden ülke genelinde güncel değerinin 200 milyon TL’nin üzerinde olduğu değerlendirilen toplam 80 kamu ihalesi alındığı belirlendi.
İhaleyi yapan belediye görevlileriyle girdiği gayri nizami ve gayri ahlaki ilişki ve irtibatlar sayesinde alınan ihalelere yalnızca kendisiyle bağlantılı firmaların katılımını sağlayan Karaaslan için şartnamelere kendisini tarif edici koşullar eklendiği, örgütle iltisaklı firmalarca sürekli danışıklı teklifler verildiği, sahte iş deneyim belgeleri ve sahte fiyat teklif evrakı oluşturulduğu, ihale konusu edimin yerine getirilmiş gibi gösterilerek haksız hak ediş ödemeleri alındığı, zaten belediyede görevli olan personelin kendilerinin dahi bilgisi olmadan ihale verilen şirkette sigortalı gösterildikleri saptandı.
Bu sayede ihaleye konu işin yapıldığı izlenimi uyandırıldığı, gerçekte ise personelin her zamanki işlerine devam ettiği ve ihaleyle ilgili herhangi bir iş ve işlem yürütmedikleri, proje yöneticisi olan Erkan Karaaslan’ın 15 Temmuz darbe girişimi akabinde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmasına rağmen belediye tarafından ihaleyle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı ve cezaevinde bulunan Karaaslan’ın işinin başında gibi gösterildiği, bu kapsamda “ihaleye fesat karıştırma”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık”, “resmi belgede sahtecilik” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarının işlendiği tespit edildi.
Soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulan 26 tanığın beyanlarında, "Avcılar Belediyesi iştiraki Betonia adlı şirkette çalışırken haberimiz dahi olmadan belediyeden ihale alan EYÖNTEM adlı şirkette sigortalı gösterildik. O şirkette sigortalı gösterildiğimiz 4-5 aylık süreçte Betonia’da çalışırken yaptığımız işlere devam ettik. İhale konusu herhangi bir iş ve işlem yerine getirmedik. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra EYÖNTEM’in sahibi Erkan Karaaslan’ın FETÖ’den tutuklanması üzerine de tekrar Betonia adlı şirkete geri döndürüldük…" şeklinde söylemlerde bulundukları belirlendi.
İhale maliyeti arttığından dolayı açık ihale usulü yapılmak zorunda kalınan durumlarda Karaaslan’ın, suç örgütüyle iltisakı olmayan firmaların katılımını engelleme adına şartnameye, “Merkezi denetim elemanı olarak çalışma, akademisyen olma, serbest mali müşavir belgesine sahip olma vb.” niteliklerinin hepsi bir arada istenip Türkiye’de başka örneği bulunmayan koşullar eklendiği, bu sayede ihaleye yalnızca Karaaslan’ın katılımının sağlandığı saptandı.
İhaledeki şartlara itiraz edilmesi üzerine ihale dosyasının Kamu İhale Kurumunca inceleme altına alınması ihtimaline karşı paniğe kapılan şüpheli örgüt üyeleri ve belediye personelinin ihaleyi tamamen iptal ederek, devam eden süreçte farklı ihale kayıt numarası üzerinden ihaleyi tekrarladıkları, Karaaslan’ın örgütüne aktarılan para miktarını artırma adına sosyal dokunun belirlenmesi, yazılım güncelleme ve belediye gelirlerinin artırılması gibi birbiriyle bağlantısız işlerin tek seferde ihale edildiği, bu sayede büyük bir proje yürütüldüğü intibaı oluşturularak 3 milyon TL ihale bedeli belirlendiği tespit edildi.
İhale bedeli belirlenirken fiyat tekliflerinin yalnızca Karaaslan örgütüyle iltisaklı firmalardan toplandığı, birbiriyle bağlantılı şirketler olduğu basit araştırmayla dahi anlaşılabilecek firmaların normalde aynı ihaleye katılmaları mümkün olmamasına rağmen bunun yapıldığı, ihale komisyonu tarafından bu duruma göz yumulduğu belirlendi.
İhale konusu işin yapıldığı izlenimi uyandırma adına saha personeli olarak çalıştırılması gereken 30 personel için belediyenin hali hazırda kendi iştiraki firmada çalışan personellerin bilgileri dışında ihale alan EYÖNTEM adlı firmada sigortalı gösterildikleri, gerçekte belediyedeki her zamanki işlerine devam etmelerine karşılık sigorta kayıtları ve maaş ödemeleri üzerinden sanki ihale konusu işle ilgili EYÖNTEM firması uhdesinde çalışıyormuş gibi gösterildikleri tespit edildi.
Avcılar Belediyesinin 2015 ve 2016 yıllarında yapılan iki ihalesinde ihale organizasyonunun başından beri “Erkan Karaaslan İhale Suç Örgütü''yle ilişkili firmalara haksız menfaat sağlama adına kurgulandığı, çeşitli dolandırıcılık yöntemleriyle belediye bütçesinin suistimal edilerek, örgüt ve örgüte bilerek isteyerek yardım eden belediye görevlilerine menfaat sağlama adına ihale organizasyonunun tümüyle paravan olarak kullanıldığı, yapılan usulsüzlükler neticesinde güncel değeriyle yaklaşık 1 milyon TL ile 2 milyon TL aralığında olduğu değerlendirilen miktarda kamu zararı meydana geldiği bilgisi alındı.
Kaynak: